27. Bölüm: KORKUNUN KARANLIK SOĞUĞU

25.6K 1.6K 2.4K
                                    


Selam, yeni bölümü seveceğinizi umuyorum.
Size çok güzel gelişmelerle geldim:)

Bol bol tepki göstermeyi unutmayın lütfen...
Simgemiz olan gözümüzü alalım👉🏻

Simgemiz olan gözümüzü alalım👉🏻

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.


~~

Gökyüzünün rengi masumluğun simgesi olan beyaza bürünmüştü. Birbirine değmeden yağan karlar usulca havada süzülerek yeryüzüne inmeye başlamıştı. Havanın keskin soğuğu kırılmış, karın yağarken ki kendine has kokusu yeryüzündeydi. Henüz yerde çok ince bir örtü bile oluşturmamış kar, İstanbul asfaltının aksine çatılarda çok ince bir tabaka oluşturmuştu. Biraz daha şiddetlense birikecek gibiydi.

Arabasının camlarına konan kar taneleri görüş açısını kısıtlayacak kadar değildi. Arabanın klimasının ılık havası yüzüne çarpıyordu. Bugün Aslan'dan aldığı haber içine sığmayacak bir strese girmesine sebep olmuştu. İçinde zaten yeteri kadar ağırlık varken aldığı bu haber hem kuşkularının artmasına hem de Ezgi'ye nasıl söyleyeceği konusunda ikilemde bırakmıştı onu.

Önder Gümüşay'ın adresini dün alabilmişti. Bugün ise Kerim Dinç'in şehir dışına çıkmadığı konusunda herhangi bir veri bulamadıkları konusunda emin olmuşlardı. Bir yandan Seniha Hanım'la konuşma gereği duymuştu. Annesi o günden bu yana herhangi bir kelime veya cümle kullanırsa haberdar olması gerektiği konusunda onu uyarmıştı. Tepkileri ne yönde ilerliyor bunu bilmeliydi. Saat kaç olursa olsun söz konusu annesiyse çalan telefonlara bakabilirdi.

Aldığı derin nefesi yavaşça vererek arabayı hastaneye doğru sürmeye başladı. Bunu Ezgi'ye yüz yüze söylemeliydi. Artık onu tanımıştı. Gözlemlerine dayanarak bunu duyarsa sakin bir tepki vermeyeceğini biliyordu. Hem... Hem üç gündür onu görmemiş olması içinde onu göreceği için bastıramadığı bir isteğe sebep olmuştu. Ne kadar duyguları donuklaşıp kırılsa da bu onun elinde değildi. Ezgi'yi görmemek, içinde onu görebilmek adına özlem duygusunu oluşturmuştu.

Onun tehlikede olma ihtimali varken yanında olmasını istiyordu ama şu ana kadar sevgilisi vardı. Tabii duyduklarından sonra sevgilisi Ezgi'nin hayatında barınır mıydı bilemiyordu ama onun kendi yakınında olup daha da güvende kalması için elinden geleni yapardı. Ezgi'nin buna izin vermeyeceğini biliyordu. Hem daha rahat olması açısından alt katındaki yurt dışına taşınmış ev sahiplerine ulaşıp o daireyi Ezgi için tutabilirdi. Fakat kapıdaki polisleri bile gizlice tutmuştu. Ezgi'nin özgürlükçü yapısı yüzünden buna mecbur kalmıştı.

Çalan telefonuyla direksiyonda olan elini cebine sokup kimin aradığına baktı. Arayan Ezgi'ydi. Ne için aradığını sorgulamadan telefonu kulağına götürdü.

"Efendim?"

"Yavuz." Sesi gergin geliyordu. Yavuz cevap vermeden devam etmesini bekledi. Ezgi nefesini sertçe verirken Yavuz direksiyonu çevirmişti. "Ben... Ben birkaç gündür çok tedirginim."

ÖLÜMCÜL SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin