Selam! Uzun bir aradan sonra kral geri döndü diyebilir miyiz sldkdşmdm
Biliyorum, biliyorum... Haddinden fazladır bölüm atmadım ama yoğun ve yorucu bir dönemden geçiyordum.
Sonunda kavuştukkk! Sizleri o kadar özledim ki... Yorumlarınızı, tepkilerinizi...
Bol bol hasret gidereceğimiz bir bölüm olsun.
Bu bölüm geç atmamın telafisi olarak bombaa olaylar yazdım. Cidden bomba olaylar...
Bölümü medyaya eklediğim şarkıyla dinlerseniz efso olur diye düşünüyorum.
Keyifle Okuyun💙
~
Bir cehennem zemherisinin ön gösterimiydi ölümün tene değen nefesi.
🔥
...
Bir ateş yanında olan buzu eritebilirdi. Fakat bir buz yanında olan ateşi söndüremezdi. Ateş, her zaman daha güçlüydü. İşte bu yüzden cehennem vardı. İşte insanoğlu bu yüzden ateşle cezalandırılırdı. Bir şey daha vardı; cehennemin zemherisi... Bir neşter kadar keskin, bir alev kadar yakan bir soğuk...
Yanmak en büyük cezalardan biriydi belki de. Yanmadan körelmiyordu insan. Yanmadan dirilmiyordu...
Duygularım bir zemheri gibi buza çevirirken kalbimi, aynı zamanda acı veriyordu ilmek ilmek. Ateşle buzun savaşında mağlubiyete gebe olan; yanmak olmuştu. Yakan bir soğuk...
Kalbimdeki bir azap mıydı yoksa acının son demi mi? Bu ikilemde kalan beynim artık şahit olmak istemiyordu. Artık savaşmak istemiyordu.
Koca bir kayanın altında ezilmiş olan vicdanım artık can çekişiyordu. Ve bu öyle bir can çekişmeydi ki vicdanımın çığlıkları bir zemheriye dönüşmüş olan duygularıma ateş püskürtüyordu.
Ne kanımın parçası olan ablamı durdurabilmiştim, ne de benim güvenime sığınan insanı...
Aslında durdurulması gereken onlar değildi. Kana susamış olan bir avcıydı. Fakat varlığını bile bilmediğim bir avcıdan nasıl koruyabilirdim ki onları? Ablamda haberim yoktu fakat Gökçe de... Nereden bilebilirdim onun ağına yem olacağını? Nereden bilebilirdim gölgesinin ensesinde olduğunu?
Hiçbir kelimenin halatı o kayanın altında ezilen vicdanımı çekip kurtaramıyordu. Hiçbir cümle merhem olmuyordu o zemherinin kestiği yaraya.
Üzerimdeki battaniyeyi daha çektim boğazıma. Sanki duygularımın soğukluğunu ısıtacakmış gibi... Usulca bir yaş süzülürken yanağımdan, yolculuğu battaniyemin yumuşaklığında son buldu. Bugün hastaneye gitmemiştim, kendimi bu dünyadan o kadar soyut hissediyordum ki...
Hiçliğin ortasında var olan bir boşluktum.
Telefonumu elime alıp mesaj kısmına girdim.
Sana ihtiyacım var.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÖLÜMCÜL SIR
Mistério / Suspense"Gözlerime bak Ezgi..." Artık yaşlarım akıyor muydu bilmiyorum. Sadece tek gördüğüm; karanlık. Islak ve sıcak bir karanlık... İnsana yapışan ve daraltan bir karanlık. Ucu bucağı olmayan... "Hayır, Yavuz. Yüzleştiğim gerçekler bir kâbus ve benim yüzl...