3. Bölüm: ŞOK DALGASI

59.1K 2.7K 4K
                                    

Yaşadığım kabûsun üstünden yaklaşık bir hafta geçmişti. Şahit olduğum vahşetin öncesi için ifade verirken içimdeki dipsiz kedere gözyaşlarım eşlik etmişti. Ablamın ölümünden 4 gün sonra babam aramıştı beni. Ortalama on senedir görüşmediğimiz babam... Olayı eski damadı vasıtasıyla duyması çok ironik gelmişti bana. İki karaktersizin ablamın hayatından acı çektirerek ayrılması ve birbirlerini haberdar etmeleri komikti. Ne kafayla aramıştı babamı? "Kızın ölmüş, O'nun yüzünden polislik oldum." tribiyle mi? Sadece nerede ve nasıl öldüğünü söyledim ona. Bir baba olarak yanıma gelmesi gerekirken yapmacık hayatında bulunmayi tercih etmesine saşırmıştım.Vicdanını rahatlatmak için ya da kendini teselli etmek için aramıştı belki de. Zaten aramızda herhangi bir bağ kalmamıştı benim gözümde.

"Herhangi bir şeye ihtiyacın var mı kızım?", demişti.

"Bir babaya ihtiyacım vardı ama şu an yok. Bana 'kızım' demen seni benim babam yapmıyor. Bu kelimeyi kullandığında kendini baba olarak hissediyorsan sana çok gülerim. Belirteyim maalesef cümle sonuna 'kızım' ekleyince baba olmuyorsun"

"Ben sizin babanızım. Bunu değiştiremezsiniz. Sevda... Tıpkı annene benzerdi. Ela gözleri, siyah saçları..."

"Sus!!" diye haykırmıştım ona.

" Sizin için elimden geleni yaptım kızım. Ama benim de hayatıma devam etmem gerekiyordu."

"Kes artık sesini! Hiçbir zaman ne beni, ne ablamı, ne de annemi haketmedin sen! Sadece biyolojik olarak bulunan bağdan başka hiçbir paydamız yok, bunu unutma." Evet, öyleydi. Tek paydamız biyolojik bağdı. Vazgeçilen taraf olmuştuk biz. Kendi öz kanımızın bulunduğu kişi tarafından.

" Kendine iyi bak, kızım." demişti gamsızlığının parçalarını barındıran ses tonuyla. Sadece göstermelik bir 'baba' figürüydü benim gözümde. Cümleleri benim için bir şey ifade etmiyordu. Artık yoktu benim için, olmamıştı da....

Ablamın bu hastanede çalıştığını O'na söylemiştim. Ablamı hastanede gördüğünü ve birbirimize benzediğimizi ben söyledikten sonra fark etmişti. O'na ablamın bu hastanedeki varlığından bahsetmediğim için şaşırmıştı fakat bunun benim tercihim olmadığını ona belirtmiştim. Nasıl öldürüldüğünu anlatmıştım O'na ve buna daha çok şaşırmıştı. Benim donuk yapım onda da vardı fakat buna rağmen üzüldüğünü hissedebiliyordum. Çünkü bazı insanlar yapısı gereği içinde alevler uçuşsa da, fırtınalar kopsa da dışardan sadece bir duvar misali düz gözükebilir. Ne gözyaşları kolay akar onlar için, ne de mutlulukları mimiklerine net yansır. İşte ikimizin de ortak yanı buydu. Ben O'na göre biraz daha hırçındım. Özellikle de sevdiğim kişiye karşı.

Her ne kadar üzerine düşse de konuyla ilgili fazla bir şey anlatmak istemiyordum. Sadece bu kadarını anlatmıştım. Zaten aklım Şair in vahşetiyle meşguldü. Hayatımdaki yeri benim için farklı olsa da ben bazı şeyleri içimde yaşayan ve üzüldüğüm anlarda duygularımı dışarıya yansıtamayan bir tiptim. İnsanlar buna soğukkanlılık mı diyordu? Ya da her neyse işte, ben çoğunlukla oydum. Çoğunlukla diyorum çünkü bazen öyle küçük anlarda duygusal olabiliyordum ki... Ruh hâlim bazen dengesiz olabiliyor. Ortada bir cani var ve ben o caniyle belki de her gün göz göze geliyorum. Belki de yüzüme gülümsüyor. İşte bu yüzden bir an önce kendimi toparlayıp ablamın katilinin bulunması için bir şeyler yapmam gerekiyordu.

Giremediğim sınavları hastanedeki gizli kahramanım bir şekilde halletmişti. Dedektif Yavuz hastanedeki doktorlardan bazılarını özel sorguya çekmişti. Geri kalanları da birimdekiler sorgulamıştı. Ablamın eski eşinden de bir cacık çıkmamıştı. Olay günü Bursa'da arkadaşının cenazesindeymiş.

Özellikle de Jinekoloji Bölümü doktoru Çınar Güven'in sorgusunu özenle yapmıştı. Çünkü bir önceki kurban Meyra Öz rahim kanseri olduğunu Çınar Güven tarafından öğrenmişti. Bu durum Dedektif Yavuz'un ona karşı olan şüphelerini arttırmıştı. Ama hiçbir doktor tabii ki iddiaları kabul etmedi ve olay günlerinde nerede olduklarını ispatlayanlar vardı. Bunlardan bir tanesi de Çınar Güven'di. Sadece 6 doktor nerede olduğunu ispatlayacak şahit veya kanıt gösterememişti.

ÖLÜMCÜL SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin