29. Bölüm: SIĞINAK

26.5K 1.9K 1.1K
                                    

Selamm! Söz verdiğim gibi yeni bölümle geldim. Hem de dünki bölümden daha uzun:)

Umarım siz de bol etkileşim yaparsınız...

Her bölüm attığımda bu kadar heyecanlanmam normal mi sjskskdşdm

Neyse göz simgemizi buraya fırlatın bakalım👉🏻

Keyifle okuyun💙

Bölüm müziği: Madrigal-Dip
~~

Terk etmenin bu kadar acı vereceğini tahmin etmezdim. Hatıralarından vazgeçmek... Bu zaman kadar ablamın yokluğuna sarılırken şu an o yokluğun sindiği duvarlardan uzaklaşmak korkumun bedeliydi.

Her şeyin bir bedeli vardı...

Ait hissettiğin yerden, anılarından ayrılmak... Şu an mutlu değildim. Ama güvende olduğumdan emindim. Mutlu olmam için bir sebep yoktu çünkü hayatımda. Böyle olsun istemezdim. Bu hâle düşmek istemezdim...

Kaderin ateşten ağına yakalanmıştım. Bir sebebim, bir sonucum yokken... Sebep arayıp sonuca bağlamaya çalışmak da çabamın çare aramasıydı.

Vazgeçmek istemediğin bazı şeyler senin kurtarıcın olabiliyordu...

Bense ardımda hatıralarımın sindiği duvarları bırakarak kendimi kurtarmaya çalışıyordum. Aslında bunu yapan Yavuz'du. Beni kurtarmaya çalışan, kendi limanına sığınmamı isteyen... Ben ise razı gelmiştim.

"Evet, burası."

Cebinden çıkardığı anahtarı deliğe yerleştirip apartmanın kapısını açtığında içeriye girmem için bana yol vermişti. Apartmanın çevresinde çok fazla yerleşke bulunmaması dikkatimi çekmişti. Binalar seyrekçe yerleşmişti ve burası sanki İstanbul'dan farklı bir şehir gibiydi. Eve giden yol, asfalt yolların aksine taştandı ve etrafına sık olmasa da belli bir düzene göre ağaçlar sıralanmıştı. Müstakil evler harici birkaç katlı apartmanlar da bulunuyordu. Şu an girdiğim apartman da onlardan bir tanesiydi.

Apartman uzun, dar bir koridora açılıyordu. Koridorun sonuna geldiğimizde asansörün sürgülü kapısı açıldığında Yavuz, tıpkı biraz evvelki gibi önden benim geçmem için bekledi. Küçük, kare bir asansördü. Elindeki valizimi bırakmadan üç numaralı tuşa basıp asansörün yukarı doğru hareket etmesini sağladı. İkimiz de sessizdik. Ona yandan bir bakış attığımda gözleri kapıya doğru bakıyordu. Benim ona baktığımı anlamaması için gözlerimi yere çektim fakat söz konusu Yavuz'du.

Kesin anlamıştır.

Üçüncü kata geldiğimizi haberdar edercesine asansörden ses geldiğinde sürgülü kapı yavaşça açıldı. Bu sefer o benim önüme geçtiğinde onu takip ettim. Asansörün sol tarafında yukarı çıkan merdivenler kalıyordu. Yan tarafta aşağı iniyordu. Bina tek kat üzerine olmalıydı. Yavuz sağ tarafa sapıp arada kalan dairenin kapısını elindeki anahtarla açtı. Yüzüne bir gülümseme yerleştirip bana baktı.

"Yeni evine hoş geldin."

İçeriye girdiğinde elindeki valizi yere bırakıp benim girmemi bekledi. İçeriye girerken şaşkınlıkla ona bakıyordum. "Yeni evim mi?"

Gülümsemesi solmazken sanki evi hiç görmemişçesine arkasını dönüp etrafa göz gezdirmeye başladı. "Evet, burayı senin için kiraladım."

Kapıyı kapatıp ben de onu gibi eve göz gezdirirken elini kaşe ceketinin içine koyup bana baktı. "Belki... Yanımda rahat edemeyeceğini düşünürsün diye senin için evimin altındaki daireyi tuttum." Bakışlarımı yaşadığım hayretle ona çevirdiğimde gözlerini başka yöne çevirdi.

ÖLÜMCÜL SIRHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin