Herkese tekrardan merhaba. Bu bölüm diğer bölümlere nazaran biraz daha uzun. Umarım keyif alırsınız. İlginiz için teşekkürler. İyi okumalarrrrr.🥰🥰🥰
______
Hava oldukça dingindi. Fırtınanın ardından beş gün geçmişti, etrafı toprak kokusu sarmıştı. Lucas açık havayı fırsat bilerek bir ağacın dibine kilim sermiş kitap okuyordu.
Elio, ona bu üç gün içerisinde bebek gibi bakmıştı. Davranışlarında ne bir iğrenme ne de sıkılma görmüştü. Bu koca oğlan ilgisiyle onu bulutlara çıkarıyordu. Artık karnı ağrımıyordu.
Hava dünün aksine açık, gökyüzü tüm maviliğiyle büyülüyordu. Meltem ılık esiyor Lucas’ın gömleğinin yakasından yavaşça tenine işliyordu.
Kendisini o kadar hafif hissediyordu ki hoplayıp zıplayası vardı. Tüm duyguları zirvede tüm duyuları açıktı. Huzurla dolmuş taşmış, an be an parlıyordu.
Elindeki kitaba dalmış, dikkatlice okuyordu. Arada kaşlarını çatıyor, arada kendi kendine konuşuyordu. Fakat kapı eşiğine yaslanmış, kollarını bağlayıp dünyanın en güze manzarasıymış gibi onu izleyen koca oğlanı fark etmiyordu.
Yavaşça yanına gelip ağaca yaslanıp ona bakmaya başladı. İzlendiğini fark eden Lucas gözlerini kitaptan ayırıp yana döndü. Kendisini dikkatlice izleyen bir çift griyle göz göze geldi.
Bu grilerle ne zaman karşılaşsa kalbini bir sıcaklık sarıyor, ısısı yanaklarına vuruyordu. Adeta eriyip bitiyordu.
“Ne okuyorsun bakalım?”
Lucas kitabı kapatıp kapağını ona doğru uzattı. Elio, gözlerini kısıp okumaya çalıştı. Günlerdir okuma yazma çalışıyorlardı ve o inanılmaz derecede ilerleme kaydetmişti.“Imm, E- ej- ejderha?”
“Evet, doğru. Devam et.”
Gü-gün- günlü-ğü. Ejderha günlüğü.” Zaferle yumruğunu kaldırıp gülümsedi. Lucas koca oğlanın bu sevincine seslice kıkırdadı.
“Peki konusu ne?”
“Şey, sanırım bu babanın günlüğü. Çünkü içerisinde kaçırılan kızlardan bahsediyor.”
“Ne? Bunu nereden buldun?” elindeki kitaba doğru uzanmış fakat Lucas hemen geri çekti.
“Kitapların arasından buldum. Çoğu kitap krallıktan getirilme fakat bu hem dışı hem de şekli bakımından gözüme çarptı.”
“Bu özel bir şey onu okuman doğru değil.”
“Sen de öğrenmek istemez misin ne yazıyor? Niye böyle davranıyorsun?”
“Çünkü o babamın.” Sesi gittikçe kısılıyordu. Gülen yüzü soldu, gözleri boş bakmaya başladı. Lucas onun elini tutarak sıktı.“Onu özlediğini biliyorum fakat bunları okuma şansı olan başka insa-“
“Yok çünkü onları katlettiniz.” Birden bağırması Lucas’ı yerinden sıçrattı. Belki daha önce olması gereken bir olay şimdi gerçekleşiyordu.
Elio Lucas’a kendini ilk günden kaptırmıştı. Bu yüzden ne insan olması ne de ailesinin katledilmesine takılmıştı. Fakat şimdi, elinde babasının günlüğünü görmesi içindeki ejderin öfkesini ortaya çıkardı.
“Peki bunlar benim suçum mu?”
“Sende insansın sonuçta."
Lucas ona hayal kırıklığıyla baktı. Tüm keyfi kaçmıştı. Elindeki kitabı Elio’nun göğsüne ittirerek bırakıp kalktı. Ne konuştu ne de arkasına baktı. Hızlı adımlarla eve doğru yürüdü.
Arkasında bıraktığı Elio elindeki kitabı sıkmaktan parmak boğumları beyazlamış, içindeki ejderhayla savaşıyordu. Neredeyse unutacak olduğu özlemi tüm canlılığıyla geri geldi. Gözleri dolmuş sessizce akıyorlardı. Bile bildiği kadarıyla kitabı Lucas’ın bıraktığı yerden okumaya başladı. Şu zamana kadar vadideki eşyaları hiç sorgulamamıştı. Nasıl sahip olduklarını şu an öğreniyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER'İN KALBİ
RomanceKalbinde ne kin ne de nefret. Öyle safça sevdiler ki birbirlerini, Yaktı yıktı her yeri, ejderha ateşi. Bir esaretti aslında onlarınki, Özgürlüğe nasıl evrildi? Ölümle süzülürken, Yeşil ve gri birleşti. Ateş ve buz gibi, Eridi Ejder'in Kalbi. Mpre...