13

1.9K 143 16
                                    

Merhaba canlarıım. Evet şaşırdınız değil mi? Gelecek bölüm artık ne zaman gelir bilmem 😁😁 Hepinize keyifli okumalaar. Yorum ve beğenilerinizi bekliyorum.


***
Bak burası benim geldiğim yer. Kuzey Ejder Krallığı” Eliyle haritanın en kuzeyindeki büyük kıtayı gösterdi.

Beşerî haritada kıtalar ve ülkeler sınırı en ince ayrıntısıyla çiziliydi. Toplam beş kıta ve 13 krallık vardı. Güneyde kalan şu an bulundukları kıtayı daha önce hiçbir haritada görmemişti.

Komşu ülkeler ve kıtalardaki çoğu ülkeye gitmiş olsa da öğrenmediği çok şey olduğunu anladı.

“Bir altı Güney Ejder Krallığı.”
“Neden Ejder Krallığı diyorlar?”

“Çünkü kıta bir ejderha şeklinde, bak. Baş ve gövdesi kuzeyde, ayak ve kuyruk güneyde kalmış. Kendimizi daha yüksekte görürüz çünkü ejderhanın kafası kutsal sayılır. İronik değil mi? Oysa yıllardır ejderha saldırısına uğrayan bir ülke adını düşmanından almış”

Kuzey kıtası diğerlerine nazaran daha büyüktü. Aşırı belirgin olmasa da bir ejderhayı andıran şekli kıtaya ismini vermişti. Daha doğrusu ejderha saldırılarından sonra bu adla anılmaya başlamıştı.

Bir alt kıta olan Develer, çöllerle kaplı ve sıcak bir ülkeydi. Tek kıtada tek bir ülke olarak nesillerdir yaşamını sürdürüyorlardı.

Ejderha kıtasının güneydoğusunda Güneş kıtası vardı Ülke dokuz kola ayrılmış ve her kolunu dokuz kardeş ve soyundan gelenler yönetiyordu. Anaerkil bir yapıda olan bu ülkeleri kraliçeler yönetirdi.

Batı’da kalan Üç Maymun kıtası tam bir savaş yeriydi. Yan yana dizilmiş üç krallık bulunur ve her biri ötekinin yerine sahip olmak için çabalar dururdu.

Şu an yaşadığı ülke en güneyde kalmış, hiçbir krallığın yerini tam olarak bilmediği bir yerdeydi. Çok net bir şekilde görebiliyordu Lucas, neden bu kıtayı bulmanın yedi yılı aşkın bir zaman aldığını. Neden tanrının gece gök yüzünde gözükmediğini. Veya neden burası günlük güneşlikken Ejder Krallığı’nın kar içinde kalmış olabileceğini. Çünkü kıtaları çok güneyde kalıyordu. Tanrı en kuzeyd gözüküyor ve bu nedenle güzeyde gözükmesi imkansızdı.
Tanrı bile istemiyor olacak ki bu kıtayı bulmalarını, kendisini karanlığa gömüyor tüm yolları kapatıyordu. Tüm kıtalara gidilince yolu belli oluyordu.

Lucas elini tek tek tüm kıtaların üzerinde gezdirdi. En son aşağı inerek bulundukları noktada durdu.

“Dedem, yani eski kral bu adaya gelen son insanlardandı. Anlatılanlara göre buraya gelmenin tam yedi yıl yedi ay ve yedi gün sürdüğü söylenir. Tüm yollar denenmiş tüm denizler aşılmış ve anca kıtayı bulmuşlar. En iyi haritacılar, gök bilimciler ve matematikçiler bu sefere katılmış. Ama dönüşte hiçbiri hayatta değilmiş, hatta cesetleri bile ülkelerine dönmemiş. Dedem bu konuda çok ketummuş. Tüm askerlere, gemilerde kim var kim yok hayatları üzerine yemin ettirmiş. Adada olan adada kalacak aksi taktirde sonu ölüm diyerek.”

Arada Elio’nun yüzüne bakıp tepkisini ölçmeye çalışıyordu. Anlattıklarının eskisi kadar onu etkilemiyor olduğunu görünce devam etti.

“Halk buna itiraz etmemiş. Çünkü kimse o acı günleri hatırlamak istemezmiş. Seferin dönüşünden bir gün sonra limandaki tüm gemiler içindeki bilgilerle yanıp kül olmuş. Yangın o kadar hızlı gelişmiş ki gemilerdeki insanlar içinden çıkamadan can vermiş.”

Lucas çoğu insana göre dedesini zeki görürdü. Yaptığı her hamlenin aslında bir sebebi var olurdu. Dedesi öldüğünde daha dört yaşındaydı ve pek hatırlamıyordu. Ama merhametli ve sevgi dolu bir insandı. Yaşanmışlıkların ağırlığını yıllarca sırtında taşımış bir kez olsun ağzını açıp eskilerden bahsetmezdi.

EJDER'İN KALBİHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin