Ben geldiiim. Hoş geldim. Kısa ama öz bir geçiş bölümüyle karşınızdayım canlarım.
Yorumlarınızı ve oylarınızı tüm kalbimle bekliyorum.
Keyifli okumalaaaar. 😚😚😊😊♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡♡
Vücudunu ısıtan gün ışı eşliğinde arkasındaki bedene iyice yaklaşarak keyfine devam etti. Haftalar önce verdikleri sözü tutmuşlar ve sahil kenarına tatil yapmaya gelmişlerdi.
Deniz, bugün sanki aşıkları anlamış gibi daha bir sakindi. Hırçın dalgalardan eser yoktu. Okyanusun eşsiz kokusuyla birlikte Lucas ve Elio huzurun keyfini çıkarıyordu. Arada kulaklarına ilişen martı sesleri o an onara ninni gibi geliyordu. Hafif esen deniz meltemi havanın sıcaklığında onları serinletiyordu.
Fakat Lucas’ın aklına takılan sorular vardı. Onlar neredeydi? Hesapları doğruysa Kasım ayına girmiş olmalıydılar. Peki burası gün geçtikçe neden ısınıyordu? Geçen ayki havaya nazaran kavurucu sıcaklar artmıştı. Fakat krallıkta bu ayda fırtınalar başlıyor olmalıydı. Kar yerde çoktan tutmaya başlamış, halka erzak yardımına başlarlardı. Peki burada gün geçtikçe daha da ısının hava neyin nesiydi?
Günlerdir aklını kurcalayan soruları bir kenara atmaya çalıştı. Nasıl olsa çözerdi. Deponun kütüphanesi çok kapsamlıydı ve elbet aradığı cevap orada olurdu.
Lucas’ın araştırmalarına göre lider ejderha sadece gaspçı değildi. Aynı zamanda bir âlim olduğunu düşünüyordu. Okuduğu günlük çok kapsamlıydı. Aynı zamanda topladıkları ganimetlerin detaylı bir listesi vardı. Diyarın tarihçesinin olduğunu düşünüyordu, bu nedenle kapsamlı bir arama yapmaya karar verdi. Belki bir harita bulurdu.
Her gece gökyüzüne baktığında, o çok sevdiği tanrısını göremiyordu. Bunu fark ettiğinde içine bir hüzün çökmüştü. Gecenin ve göğün Tanrısı parlak yıldız bu diyarda yoktu. İlk önce tanrının ona küstüğünü sandı. Ama Lucas zekiydi.
Eskiden krallıkta gezerken tanrının her yerde aynı yerde gözükmediğini keşfetmişti.
Dost krallık olan Lord Gerald’ın gözlem evine gittiğinde kendilerine nazaran tanrı daha alçaktan gözükürdü. Babası bunun nedenini Tanrı’nın kendi krallıklarını daha çok sevdiğini ve bu daha belirgin, daha yüksekten onları izlediğini söylerdi. Bu nedenle daha zengin olduklarını böbürlenerek anlatırdı.
Ama gözetmen ve krallığın yıldız bilimcisine göre bunun nedeni dünyanın yuvarlak oluşu ve bizim ülkemizin daha kuzeyde kalmasıydı. Babam bunu duyunca çok öfkelenmiş, hemen adamın kellesini almış ve dünyanın yuvarlak olduğunu düşünen olursa sapkınlık ile suçlanacaklarını ve idam edileceklerini bir ferman ile yayınlamıştı.
Öğrendikleri Lucas’ı çok etkilemiş ve doğru olduğunu düşünmüştü. Bilime merak salmış harita okumayı öğrenmişti. Daha yıldızları okumayı öğrenmemişti fakat gök tanrının yokluğu kafasındaki soru işaretlerini arttırıyor aynı zamanda netlik kazandırıyordu.
Gök bilimcinin ve düşüncelerinin doğru olduğuna daha fazla inanıyordu.
Kafasındaki düşüncelere o kadar dalmıştı ki arkasında ona sarılarak bir şeyler anlatan Elio’yu dinleyememişti bile.
“Tavşan yavrularından bir tanesini kesebiliriz bence.”
Lucas o kadar hızlı dönmüştü ki boynu acımış ve iki büklüm olmuştu. Elio kahkaha atmaya başladığında acısına aldırmadan ona vurmaya başladı.
“Sen ne diyorsun öyle? Onlar benim yavrularım, hepsini ellerimle büyüttüm. Nasıl kesebilirsin?”
“İki saattir sana bir şeyler anlatıyorum dinlemiyorsun. Belki ilgini çekebilirim diyerek söyledim.
“Üzgünüm bir şeyler düşünüyordum. Bu ara kafam çok karışık. Lütfen tavşanlarıma dokunma.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER'İN KALBİ
RomanceKalbinde ne kin ne de nefret. Öyle safça sevdiler ki birbirlerini, Yaktı yıktı her yeri, ejderha ateşi. Bir esaretti aslında onlarınki, Özgürlüğe nasıl evrildi? Ölümle süzülürken, Yeşil ve gri birleşti. Ateş ve buz gibi, Eridi Ejder'in Kalbi. Mpre...