Eveet, ben geldim. Vallahi unutmadım, sadece yazmaya zamanım olmadı. Beni sabırla bekleyen herkese teşekkür ederim. Umarım beklediğinize değen bir bölüm olmuştur.
Değişim her zaman kalbe iyi gelen bir şey değildi. Bazen sevdiklerinin hep aynı kalmasını isterdi insan, tıpkı Lucas gibi. Oğlu artık büyümüştü, bunu kötü yoldan öğrense de büyümesine ve değişemsine engel olamıyordu. Gözlerini her kapadığında oğlunun düşüşünü görmesine engel olamıyordu.
Kucağında huzurla uyuyan oğlunun sarı saçlarını koklamış ve uzunca öpüp yatağına yatırmıştı. Dönüşürken tüm kıyafetleri yanmış bu sebeple tekrar giydirip üzerini örtmüştü.
O esnada Elio da Lenora'yı uyutup yatırmış ve Lucas'ı kapı pervazında izliyordu.Belki birlikte yaşadıkları en zor günleriydi bugün. Tüm acıları bir yana evlatlarıyla sınanmak ikisini de daha çok yormuştu.
Lucas kendisini çok hasta hissediyordu. Sanki Leoanrd şelaleden aşağı düştüğünde midesine taşlar inmiş ve ağırlığı onu iyice güçten düşürmüştü. Alnından akan soğuk terler ve geçmek bilmeyen titremesiyle zar zor attığı adımları sendeleyince imdadına Elio yetişmişti. Bir prens edasıyla eşini kucağına alarak odalarına taşımıştı.
"İyi misin bir tanem?" Lucas olumsuz olarak başını sallayarak gözlerini kapadı.
"Bilmiyorum, korkudan enerjim düştü herhalde. Yoksa gün boyu iyi hissetmiştim."
Elio'nun aklına gelen bir ihtimalle yatak odasına giden adımlarını banyoya yönelttmişti.
"Acaba adet mi oldun. En son ne zaman olduğunu hatırlıyor musın?"
Lucas biraz düşününce geldikleri ilk hafta olduğunu hatırlamıştı ve "Geldiğimiz ilk hafta olmuştu. Telaşeden tamamen aklımdan çıkmış."Elio anladım der gibi başını sallamış ve banyoya girmişti. Girer girmez yüzüne çarpan sıcak buhar ve lavanta kokusu güzeldi. Bir çırpıda eşyalarını çıkarmışlar ve sıcak suyun içine kendilerini bırakmışlardı.
Lucas ağrılarının yarın artacağını bildiğinden bugünden hazırlıklı olmak istiyordu. Havanın ne kadar sıcak olduğunu aldırmaksızın vücudu her zaman sıcak istemesi bazen zor olsa da -çünkü kan ter içinde kalıyor- sıcaktan vazgeçemiyordu."Leonard konusu da ne yapmamız gerektiğine hala karar vermedik. Bugün olanlar çok fazlaydı." Lucas'ın bir eli su üzerindeki köpükleri itelerken diğeri Elio'nun kolunu okşuyordu. Karnına giren küçük kasılmalar adetinin başlangıcını işardet ediyoru.
"Ona biraz zaman verelim, kendisine geldiği vakit zaten ağlayarak özür dileyecek."
Sessizce onaylamıştı Lucas. Yine de düşünmeden edememişti. Korkusuzca atıldığı maceralar gün sonunda başına açacağı belalar gözüne artık o kadar da uzak gelmiyordu. Dünya büyüktü, oğlu büyüyordu ve bu küçük adaya tıkılıp kalmak istemediğinde kaçmak için artık iki kanadı vardı.
Bir kuş misali oğlu kollarının arasından uçup gitmesi an meselesiydi sanki.
"Oğlumuz artık dönüşüyor, kızımız sa iki yıla kalmadan dönüşümünü gerçekleşecektir. Uzun bir süre dönüşümlerini kontrol edemeselerde ileri zamanda ipleri kendi ellerine alacaklar. Ve biz artık söz sahibi olamayacağız. Ya beklediğimiz kader gerekenden önce gelirse? Leonard gücüne ve hırsına yenik düşerse? Aklı almaya başladığı vakit bizi dinlememesinden korkuyorum."
Korku ve endişesi çok fazlaydı. Sevgi bu dünyadaki en güçlü duyguysa Leonard aşkına olan özlemine kosa sürede yenik düşebilirdi.
"Oğlumuza biraz güvenmeye ne dersin bir tanem? Şu an söz dinlemiyor olabilir ama o daha çocuk. Bırak az yaramazlık yapsın, düşsün canı acısın. Sen ona sadece dikkatli olmasını söyle. Tıpkı bugünkü gibi. Leonard akıllı bir çocuk ve hatalarından ders çıkarmayı bilecek yaşa da geldi. Verdiğimiz her kararın, izkediğimiz her yolun bizim için en iyisi ve doğrusu olduğunu o da fark edecektir. Özlem her daim olur. Tıpkı yanımda olsan dahi seni özlediğim gibi. Elim eline deyse dahi vücudum tenin için yanıp tutuştuğu gibi. Eğer gerçekten seviyorsa on yıl da olsa yüz yılda olsa bekleyecek sabra sahiptir."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER'İN KALBİ
RomanceKalbinde ne kin ne de nefret. Öyle safça sevdiler ki birbirlerini, Yaktı yıktı her yeri, ejderha ateşi. Bir esaretti aslında onlarınki, Özgürlüğe nasıl evrildi? Ölümle süzülürken, Yeşil ve gri birleşti. Ateş ve buz gibi, Eridi Ejder'in Kalbi. Mpre...