Herkese merhabaaa. Düşüncelerinizi merak ediyorum. Yorup yapıp beğenirseniz gerçekten çok mutlu oluruum. Keyifli okumalar😊😊😊
Lilly, kucağında battaniyeye sarılı olan kızını sıkıca tutarak koridorda sağa sola dönüp duruyordu. Lucas, anlaştıkları vakitte gelmemiş bu da Lilly’nin sıkılmasına neden olmuştu. Güneş Krallığı’na geleli tam iki hafta olmuştu. Ağrıları azalmış, yaraları iyileşmişti. Jane sağlıklı bir bebekti. Annesine çekmiş olacak ki pek ağlamaz, sakin bir bebekti. Ama bu Lucas’ı beklerken anne ve kızının sıkıntıdan mızmızlanmasına engel değildi.
Lucas önde koşan oğlunun arkasından kollarını ona uzatarak hızla ilerliyordu. Leonard yeni kıyafetleri, bebek saçları jöleli ve elinde tuttuğu turuncu gülle Lilly’ye doğru koşuyordu. Daha el kadar bebeğe görür görmez vuruluştu Leonard. Oysa daha bir buçuk yaşında yeni yetme bir veletti lakin kalbine kızıl bir kuş konmuştu.
Bir haftadır olduğu gibi Leonard’ın Jane damarı tutmuş onu görmek için ortalığı birbirine katmıştı. Bunun sonucu iki arkadaş anlaşarak mevsime nazaran ılık olan havada minik bir yürüyüş yapma kararı vermişti.
Her şey Lucas’ın eşi ve oğluyla Lilly’ye hoş geldin ziyaretiyle başlamıştı. Leonard, Jane’i görür görmez yeşil gözlerinin içi parlamış, minik ejderhası kalbini kasıp kavurmuştu. O günden sonra Leonard yarım yamalak konuşmasıyla Jane’i dilinden düşürmez olmuştu. Bu küçük sevda hem annesini hem de Lilly’yi zora soksa da hallerinden memnundular. Ne de olsa artık akraba oluyorlardı.
Lilly, koşarak gelen minik ejderhaya gözlerini devirerek biraz yere eğildi. Leonard’ın yanakları koşmaktan al al olmuş gözleri ışıl ışıldı. Jöleli saçları bozulmuş ve dağılmıştı. Lilly Jane’i Leonard’ın görüş hizasına getirdi.
Leonard bebeği görür görmez ön dişlerini gösterecek şekilde kocaman gülümsedi. Elindeki güzü uzatarak, “Bak Jane bunu sana getirdim.” Dedi. Dediği pek anlaşılmasa da heyecanına ikisi de gülmüştü.
“Minik ejderhama bak be sevdiğine ne güzel de çiçek koparmış. Turuncu bir gül ne kadar da eşsiz.”
Lilly, yere çöktüğünden kızını bacaklarıyla destekleyerek bir eliyle Leonard’ın başını okşadı.
“Turuncu gül ilk aşk demekmiş, beyefendi de bu yaşta aşka tutuşunca güzel bir hediye olacağını düşündük.”Lilly minik ellerden güze çiçeği alıp Jane’in baş ucuna sıkıştırdı. . Dikenleri özenle kopartılmış olduğundan bir endişe duymamıştır.
“Ah, benim de ilk aşkım James ama kendisi tam bir odun olduğu için bana çiçek falan aldığı yok. Akşama gidip de bir güzel söyleneyim, bak bey el kadar bebe kızımıza gül koparıp geliyor da senin elin armut mu topluyor diyeyim.” Lilly ve Lucas gülüşerek bahçeyi bir güzel turlamaya başladılar.
“Normalde Ekim ayı böyle sıcak olmaz sanki bahar geldi.” Lucas güzel havayı soluyarak gözlerini kapattı. Temiz havayı içine çekerek derin bir nefes verdi.
“Sonbahar bitecek ya, yakında kış gelecek sonbahar bize veda edercesine güneş açtırdı havayı ısıttı.”
Hiçbir şeyden haberi olmayıp güzelce uyuyan Jane ile bahçede kısa bir yürüyüş yapmışlardı. Leonard yerde bulduğu ve beğendiği her bir yaprağı, taşı hatta kuru dalı bile tek tek alıp Jane’e getiriyordu. Şimdiden hanımcılık yolunda güzel ilerliyordu.
Hava soğumaya ve kararmaya başladığında Jane huzursuzlanmış ve içeriye doğru ilerlemişlerdi. Bahçeyi geçip sarayın büyük kapısından girecekleri vakit Lilly bir ses işitmişti. Sanki çatıda biri yürüyormuş algısına kapılmıştı. Biraz geriye adımlamış ve çatıya bakmaya çalıştı.
“Ne oldu Lilly?” Lilly başını ne kadar uzatsa da herhangi bir kişiyi görememişti.
“Sanki çatıda biri geziyormuş gibi geldi. Sen de bir ses duydun mu Lucas?” Lucas gün boyu koşmaktan yorulan oğlunu kucağına tutuyordu. Dikkat kesilerek etrafı dinlemiş ama çekirge ve baykuş sesinden başka bir şey duymamıştı. Omuzlarını silkerek Lilly’ye baktı.
“Bir ses duymuyorum, belki de bir kedidir.” Daha fazla üzerine düşmeden içeriye girmişlerdi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER'İN KALBİ
RomanceKalbinde ne kin ne de nefret. Öyle safça sevdiler ki birbirlerini, Yaktı yıktı her yeri, ejderha ateşi. Bir esaretti aslında onlarınki, Özgürlüğe nasıl evrildi? Ölümle süzülürken, Yeşil ve gri birleşti. Ateş ve buz gibi, Eridi Ejder'in Kalbi. Mpre...