Hepinize merhabaa. Ben upuzun bir bölümle karşınızdayııım. Keyifli okumalar. Umarım beğenirsiniz.
Aman aman görsel ne anlatıyor skdmöd
Bir aile canlanıyordu gözünün önünde. Bir yaz günü güneşinde Ejderha Vadisi’nin eteklerinde oturmuş önünde oturan kızının saçlarını örüyor. Kuşların neşeli cıvıltısına karışmış oğlunun tatlı kıkırtıları ve Elio’nun gür kahkahalarını yüzünde bir gülümsemeyle dinliyordu.
Bazı geceler Lucas rüyasında görüyordu mutlu bir aile. Rüyasına her gün bir adım daha yaklaştığını hissetse de bir yandan korkmuyor değildi bitecek diyerek. Gözlerini açtığı ilk vakit, hissettiği ilk şey sevdiğinin sıcak bedeni dahi olsa bu güzel rüyası biter diye ödü kopuyordu. Korkuları belki yersiz, belki gerekli ama Lucas kalbinin derinliklerine atamayacak kadar gerçekçi geliyordu ona.
Her daim eli karnında, daha hissedemese de bebeğini varlığı bile gözünü doldurması için yeterliydi. Lucas maalesef ki hamileliğin getirdiği duygusallığı inkar edemezdi.
Elio’ya göre daha bir nazlı, daha da cilveli gelmiyor değildi. Ormanları her dağim yağmur yağdırmaya hazır, boncuk boncuk bakarken ona nasıl hayır diyebilirdi ki?
Çiftliğe geleli neredeyse iki hafta olmuştu. Elio, daha bir dikkatli olmuş, sevgilisinin bir dediğini iki yapmıyor, elini sıcak sudan soğuk suya sokmuyor denilebilirdi.
Aman ağırlık kaldırmasın, aman eğilmesin, aman koşmasın. Yemeğini dahi kendi eliyle yedirecekti ki ev sahiplerinden utanmasa.
Ev ahali onun bu tatlı hallerine alışmıştı, her daim yüzlerinden gülümseme eksik olmazdı. Elio tam anlamıyla Lucas’ın kuyruğu gibi bir dakika bile peşinden ayrılmaması hepsinin eğlencesi haline gelmişti.
Yaşlı kadın Lucas’ın peşinden dolanan Elio’un kulağından tutarak uzaklaştırmış, onu bir köşeye çekerek konuşmuştu.
“Yüzük taktın mı?” Elio hayır dercesine başını iki yana salladı. Kadın ilk cık cıklamıştı.
“Bir de bebek peydahladınız ama ona bir yüzük dahi almadın değil mi? Evlenme teklifi de etmemişsinizdir sen. Babası kılıklı ejderha ne olacak.” Söylenmelerine devam edip arkasında düşünceli bir Elio bırakmıştı.
Yaşlı kadından yediği azar sonrası Lucas’ın aklı karışmıştı. İlk iş olarak Saffat ile konuşmayı düşünüyordu.
Saffat odun kırmak için yanına Elio’yu çağırdığında, hiç tereddüt etmeden kalkmış, yanında oturan sevgilisinin alnını öperek peşinden gitmişti.
Sevgilisine geçirdiği sevgi saatleri yarım kalan Lucas, Elio’nun arkasından bakakalmıştı. Tam sıcaklığı ile mayışmış, karnında gezinen ellerin okşaması uykusunu getirmişti ki Elio çat diye kalkmıştı. Kendini terk edilmiş gibi hissetmiş, gözleri dolmuştu.
Mathilda oğlanın ağlamak üzere olduğunu görünce hemen yanına gitmişti.
“Lucas, neyin var canım.”“Mathilda Teyze Elio beni bıraktı gitti. Çok mu yordum yoksa onu? Artık istemiyor mu beni?” burnunu çekerek konuşan çocukla yüreği dallanmıştı kadının. Eliyle Lucas’ın ıslak yanaklarını silerek okşadı.
“Üzülme kuzum, ben biraz Elio’yu haşlamış olabilirim. ‘Lucas kaçmıyor ya git biraz çalış, çocukcağız da bir nefes alsın’ dedim.”“Ama o beni sıkmıyor ki? Benden uzaklaşmaz değil mi?”
“Elio’yu senden uzaklaştırabilecek tek bir insan tanımıyorum ben canım. Bak şimdi Saffat’a yardıma gitti değil mi? O da yardım etmek istiyor ama seni de yalnız bırakmak istemiyordu. Ben onu sadece dürttüm o kadar. Geldiğinde ilk işi sana sarılmak olur inan.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
EJDER'İN KALBİ
RomanceKalbinde ne kin ne de nefret. Öyle safça sevdiler ki birbirlerini, Yaktı yıktı her yeri, ejderha ateşi. Bir esaretti aslında onlarınki, Özgürlüğe nasıl evrildi? Ölümle süzülürken, Yeşil ve gri birleşti. Ateş ve buz gibi, Eridi Ejder'in Kalbi. Mpre...