Keyifli okumalar....
****
Genç kız zor bir doğumdan çıkmıştı ve oldukça yorgundu. Ama bu yorgunluk onu mutlu ediyordu. Dünyaya yeni bir can gelmişti. Mesleğini çok seviyordu, anne adaylarını sakinleştirmek için elinden geleni yapıyordu. Ancak bazen acıdan ne yaptıkları belli olmayan annelerin şiddetine maruz kalabiliyorlardı. Genç kız da böyle bir annenin zor geçen doğumundan çıkmıştı. O kadar yorulmuştu ki sanki kendisi doğum yapmıştı. Başında ki boneyi çıkararak kendine sıcak çikolata almak için kantine gittiğinde etraf oldukça kalabalıktı. İkindi vaktiydi ve çoğu sağlıkçı ancak bu zamana bir şeyler yeme içme fırsatı bulmuştu.
Yeşil önlüğünün cebinden çıkardığı telefonuna kısa bir bakış atarken önüne bakmayı unutmuş ve sert bir şeye çarpmıştı. Elini alnına götürerek ağır bir şekilde başını kaldırdığında kendine kaşları çatılı bir şekilde bakan adamla göz göze gelmişti. Ayşem hiçbir zaman bir erkeğin karşısında başını eğmemişti. Adamın sert bakışlarına karşılık ılıman bir sesle "Affedersiniz Doktor Bey," diyerek yana çekilmek istemiş ama adamın da yana çekilmesi ile yolu kesilmişti. Ayşem sakin kalmak için gözlerini kısa bir süre kapatıp açtıktan sonra yeniden adama bakmıştı.
"Bir sorun mu vardı?"
"Önüne bakarak yürüdüğün sürece sorun olmayacaktır."
"Bu bir kazaydı, çocuklar gibi kavga etmeyeceğiz herhalde?" adam kızın hazır cevaplığına karşılık kısa bir süre duraksamıştı.
"Neden olmasın, belki daha dikkatli davranmayı öğrenirsin."
"Siz kendinize oyun arkadaşı arıyor olabilirsiniz ancak benim oyun oynama yaşım çoktan geçti. Şimdi izin verirseniz yorgunum ve dinlenmek istiyorum," dediğinde adamın yerinden kıpırdamaması genç kızı sinirlendirmişti. Adamın geri adım atmayacağını anlayan Ayşem hafif gülümseyerek dikkat çekmeden ayağını yan basarak adamın terlikten dışarıya çıkmış parmaklarını ezmişti. Adam acıdan dişlerini sıkarken Ayşem gülümseyip, "İzninizle diyerek," hemen yanından uzaklaşmıştı.
Kantinciye doğru ilerlerken arkasından adamın söylendiğine emindi. Birkaç dakika sonra sıcak çikolatası ile boş masa arayan genç kız omzuna atılan kol ile bakışlarını kolun sahibine çevirmişti.
"Nasılsın güzelim, günün nasıl geçti?" Ayşem babasına gülümseyerek bakarken Cesur kızının elinde ki bardağı alarak kocaman bir yudum içmişti.
"Ya Cesur Bey, lütfen o benim çikolatamdı."
"Size hiç yakıştıramadım Ayşem Hanım, hiç cömert değilsiniz."
"Ama çok yoruldum," dediğinde Cesur ciddileşmişti. Kızının yüzünü incelerken onun gerçekten yorulduğunu anlamıştı.
"Zor doğum muydu?" genç kız başını sallarken genç adam kızını masalardan birine yönlendirerek oturtmuştu. Tekrar kantin bölümüne geçerek bir bardak sıcak çikolata ve sandviç yaptırarak kızının önüne bıraktı.
"Aç değilim ama senin için yiyeceğim."
"Ayşem, ilaçlarını aksatıyorsun. Karnını doyur ve sonra dedenin yanına çıkalım."
"Dedemin mi?" Ayşem heyecanlanırken Cesur kızının kendini kabul ettirme isteğini anlamış ve üzülmüştü.
"Evet, seni muayene edecek canım. Biliyorsun alanında en iyi doktorlardan biri senin deden." Ayşem'in yüzü asılırken Cesur yanağından makas alarak kızını gülümsetmişti. Onları uzaktan çatılmış kaşlarla izleyen kişiden habersiz ikili yemeklerini yerken Ayşem hissettiği ürperti ile başını kaldırmış ve kaşları çatılı olarak kendisine bakan Çisil halasını görmüştü. Yutkunamayan Ayşem öksürmeye başladığında ise Cesur endişeyle kızının sırtını ovalamaya başlamıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...