Umarım seversiniz. Keyifli okumalar!
****
Genç adam yorgun bir şekilde kendini kanepenin üzerine bırakarak gözlerini kapatmıştı. Ertesi gün gece nöbeti olduğu için sabah erkenden hastaneye gitmesine gerek yoktu. Gün içinde iki tane zor ameliyata girmişti. Yemek yediği için biran önce uyumak istiyordu. Kapıdan gelen sesle gözlerini açarak başını hafif kaldırmıştı.
"Serdar, evde misin?" genç adam ablasının sesini duyunca gülümsemişti. Ne zaman evde olsa ablasının ona seslenmesi huzur veriyordu. Bazen kendisi geç geldiğinde ablası tarafından beklenmek genç adama tarifi mümkün olmaya bir mutluluk veriyordu.
"Salondayım ablacım." Aylin salona gelerek kanepede uzanan kardeşinin başını okşamıştı.
"Çok mu yoruldun?" Serdar küçük bir çocuk gibi başını sallarken Aylin onun masum ifadesine gülümsemişti.
"Kalk bir duş al, misafirliğe gideceğiz." Serdar tek kaşını kaldırarak ablasına bakarken Aylin sıkıntıyla nefesini dışarıya verdi. Yüzündeki ifade Serdar'ın hoşuna gitmemişti.
"Servet amca, akşam yemeğine çağırdı. Gitmemek gibi lüksümüz yokmuş." Serdar ablasının sözleri karşısında duraksamıştı. Onun üzülmesini istemiyordu.
"İstersen arayıp gelemeyeceğimizi söyleyebilirim. Sen Servet amcaya karşı gelemiyorsun."
"Saçmalama Serdar, hadi kalk gidip gelelim."
"Onunda orada olabileceğini biliyorsun değil mi?" Aylin kardeşinin kimden bahsettiğini anlasa da omzunu silkmişti.
"Olabilir, ama duyduğum kadarıyla kendi evi varmış. Karısının kayınvalidesi ile kalmak isteyeceğini sanmıyorum."
"Bundan o kadar emin olma." Aylin buruk bir şekilde gülümsemişti.
"Emin ol o kadın kimsenin işine karışmasına izin vermez." Aylin'in sözleri ile Serdar şüpheyle ona bakmıştı.
"Karısını tanıyor muydun?" genç kadın kardeşinin sorusuna cevap vermeden üzerini değiştirmek için odasına doğru ilerlemişti. İçi buruktu. Yıllar önce kendince yapmış olduğu en büyük hatayı hatırlamak istemiyordu. Cesur'un evden ayrıldığını ve evlendiğini öğrendiğinde onunla görüşmek için çok çabalamıştı. Ama adresini bulduğunda büyük bir acımasızlıkla karşılaşmıştı. Başını iki yana sallayarak düşüncelerinden kurtuldu. Kısa bir duş almak için banyoya giren genç kadın kendini ezdirmemeye kararlıydı. Bu kez o kapıdan ağlayarak dönmeyecekti, gerekirse kendisine hakaret eden kadına haddini bildirecekti.
Banyodan çıktığında kısa saçlarını kurutmak fazla zamanını almamıştı. Karnının üzerinde ki ize gözleri takılınca yine içi acımıştı. O günlerden kendisine kalan yara izi acılarını taze tutmaya yetiyordu.
"Abla hazır mısın?" Serdar'ın sesi ile hızla üzerini giyinmişti. Saçlarının ucu hala nemli olsa da gidene kadar kuruyacağına emindi. Odasından çıkarak kapı ağzında kendini bekleyen kardeşinin yanına gitti.
"Hazırım, hadi gidelim." İkili evden çıkarak asansöre doğru ilerledi. Hastaneye on dakikalık bir mesafede yapılan sitede ortaklaşa kendilerine yetecek büyüklükte bir ev almışlardı. Eski evlerini kiraya verdikleri için mahalle ile bir ilişkileri kalmamıştı. Serdar arabasının kapısını açarken ablasının binmesini bekleyerek şoför koltuğuna geçti. İki haftada bir ziyaret ettikleri ailenin evine doğru sürerken ikisi de oldukça gergindi. Aylin Cesur'u görebileceği için, Serdar ise gün içinde öğrendiklerini ağzından kaçırabileceği için gergindi.
Araba Karahanlı villasının önünde dururken karşıdan gelen taksiden inenleri gören ikili duraksamıştı. Serdar ablasına kısa bir bakış atarken onları gören adamın gözlerindeki ışık Serdar'ı şaşırtmıştı. Ayşem taksiden inerek babasının yanına giderken kendilerine dönen bakışları fark edince durarak babasına baktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...