Keyifli okumalar
****
Genç kız gün boyu dolu olan randevularını bitirip, eve doğru yola çıktığında oldukça yorgundu. On dakikalık araba yolcuğu bile gözünde büyüyordu. Neyse ki arabayı o kullanmak zorunda kalmamıştı. Geriye doğru yaslanarak gözlerini kapattığında telefonunun titremesiyle gözlerini aralayıp arayana baktı. Annesi onu arıyorsa muhakkak önemli bir şey olmalıydı.
"Efendim validem," diyerek telefonu açtığında yaşlı kadın gülerek kızına cevap vermişti.
"Neredesin kızım, geç kaldın."
"Yoldayım annecim, bir şey mi isteyecektin?"
"Yok kızım, misafirimiz var. Gelirken fırından baklava alır mısın?" Çisil bir süre duraksadıktan sonra şüpheyle annesine sordu.
"Kim geliyor annecim? Normalde misafirlerine sen ellerinde tatlı yapardın."
"Bu misafir beklenmedik oldu canım, hadi beni oyalama dediğimi al gel." Çisil yüzüne kapanan telefona şaşkınca bakarken şoföre dönerek cadde üzerinde ki fırının önünde durmasını söylemişti. Belki pastanelerde birçok tatlı vardı ama fırında özel olarak yapılan baklavalar çok güzeldi. Annesinin istediğini alarak yeniden arabaya bindiğinde içinden misafirlerin erken gitmesi için dua ediyordu.
Araba büyük evin park alanına girdiğinde Çisil yavaşça arabadan inerek eve doğru ilerlemeye başlamıştı. Kapıyı evin yardımcısı açarken elinde ki tatlı kutusunu kıza uzatarak salona doğru ilerlemişti. Salondan gelen gülüşme sesleri Çisil'in dikkatini çekerken sesler yabancı, bir o kadar da tanıdık gelmeye başlamıştı. Kulağına gelen son konuşanın sesiyle konuşan kişiyi tanıyınca gözlerini kapatarak derin bir nefes almıştı. "Lütfen olmasın," diye sessizce söylenerek salona girdiğinde annesi ve Sevim hanımı yan yana oturmuş koyu bir sohbette olduklarını görünce yutkunmak istemiş ama başaramayarak öksürmeye başlamıştı. Çisil az kalsın kendi tükürüğünde boğulacaktı.
Onu duyan Sevim Hanım "Ah gelinimde gelmiş," diyerek yerinden kalkıp Çisil daha ne olduğunu anlayamadan sıkıca ona sarılmıştı.
"Sevim teyze, geleceğinizden haberim yoktu." Çisil kadının omzunun üzerinden annesine bakarken Ayşem Hanım gülümseyerek onları izliyordu.
"Ah anneni arayıp tanışmak istediğimi söyledim, sağ olsun o da hemen davet etti." Çisil annesine inanamıyormuş gibi bakarken kadının onun bakışlarını umursamamıştı bile.
"Çisil abla hoş geldin. Böyle davetsiz oldu ama..." diye araya giren bu kez Asaf'ın kız kardeşi Naz olmuştu. Genç adamın diğer kardeşlerini de selamladıktan sonra üzerini değiştirmek için izin isteyerek yanlarından ayrılmıştı. Birkaç dakikada kanı çekilmiş gibi olmuştu. Annesinin ne yapmaya çalıştığını anlayamıyordu. Odasına girmeden önce ablasının odasına uğrayarak nasıl olduğuna bakmak istemişti. Kapısını tıklatıp odaya girdiğinde genç kadının yatağında ayaklarını uzatarak kitap okuduğunu görünce gülümsedi. Ablası son zamanlarda oldukça güzelleşmişti. Hamileliğinin son aylarında olduğu için ailecek iyice karnı çıkan kadının üzerine titriyorlardı.
"Ablacım ve yeğencim nasılsınız?" Çisem kardeşinin sesini duyunca başını kaldırarak genç kıza gülümsedi.
"Misafirlerin varmış Çisil? Neden bana daha önce söylemedin?" Çisem'in sesinde ki tını Çisil'in yüzünü asmasına neden olmuştu.
"Abla sen bari yapma. İnan bende neyin içinde olduğumu anlayamadım. Birden kendimi Asaf'ın kız arkadaşı konumunda buldum."
"Ben bilemem ama annem çok ciddi. Zaten Asaf hastaneye geldiğinden beri adamı gözüne kestirmişti benden söylemesi." Çisil duyduklarıyla yutkunurken başını iki yana salladı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...