Keyifli okumalar!
****
Ayşem yerinden kalkmak istediğinde babaannesi odasına girip ona kaşlarını çatarak bakmıştı. Ayşem mahcup bir şekilde yaşlı kadına bakarken gülümsemeye çalışmıştı. Babaannesi, "Ayşem, yavrum niye kalkıyorsun?" diye sorarken Ayşem ne söyleyeceğini bilememişti.
"Babaanne, babama ulaşamadım, onunla önemli bir konuda konuşmam gerek." Kadın kızın telaşına anlam verememişti. Neden bu şekilde acele ettiğini de bilmiyordu.
"Tamam, sen uzan ben babana ulaşacağım."
"Nasıl olacak, telefonu kapalı." Ayşem Hanım torununun başını öperek telefonunu çıkarıp oğlunu aradı. Kızın dediği gibi telefonu kapalıydı. Bu kez hastaneden tanıdığı kişileri düşündü. Aklına ilk olarak Aylin gelince onu aramaya karar verdi. Telefonundan kadının numarasını bularak aradığında birkaç dakika sonra karşıdan cevap gelmişti.
"Aylin kızım, nasılsın?" Ayşem Hanım bir süre duraksadıktan sonra yeniden konuşmuştu.
"Kızım, Cesur'a ulaşamadık. Sana zahmet evi aramasını söyler misin?" dediğinde Ayşem şaşkınlıkla babaannesine bakmıştı. Kadının hiçbir şeyden haberi olmadığı için Aylin ile normal konuşuyordu.
"Ayşem'e bir şey mi oldu?" diye soran kadının endişeli sesi genç kıza kadar ulaşmıştı.
"Yok kızım, ama önemli bir şey diyecek babasına." Karşıdan Aylin'in onaylaması ile telefon kapanmıştı. Ayşem Hanım az önde torununa getirdiği ballı sütü uzatırken genç kız kadına gülümseyerek bardağı alıp içmeye başlamıştı. Babasının aksine o süt içmeyi severdi. Sütünü bitirerek bardağı babaannesine uzattığında odasının kapısı yeniden açılmıştı. Çisem halası bir eli şiş göbeğinde kapıdan içeriye girerken Ayşem onun ne kadar güzel göründüğünü düşünmeden edememişti. Kadının yorgun hali dikkatini çekse de bunun normal olduğunu biliyordu. Halası son aylarına girmişti. Yakında kuzeni doğacaktı.
"Nasıl oldun canım, daha iyi misin?" Çisem'in sorusu ile genç kız ona gülümsemişti.
"Daha iyiyim hala, ama kimseye anlatamıyorum." Çisem kızın sözlerine gülmüştü. Onu anlayabiliyordu aslında. Birden tüm ilgi üzerine yönelmişti. Alışık olmadığı da davranışlarından belli oluyordu.
"Zamanla alışırsın Ayşem," diyerek odadaki tekli koltuğa oturmuştu. Şiş karnı müsaade ettiği sürece kenara oturmaya çalışmıştı. Bu şekilde kalkması daha kolay oluyordu.
"Sen nasılsın hala, bebek iyi mi?" dedi. Çisem cevap vereceği sırada genç kızın telefonu çalmıştı. Ayşem unuttuğu şeyi hatırlayarak hemen telefona cevap verirken oldukça tedirgindi.
"Babacım?"
"Ayşem, neler oluyor?" diyen adamın sesi endişeli gelmişti.
"Baba, Gülsüm aradı. Teyzem..." dediğinde odadaki kişilere kısa bir bakış atmıştı.
"Ne olmuş teyzene?" diye sorarken Ayşem dudağının içini ısırarak babasına cevap vermişti.
"Buraya geliyormuş," dedi. Karşıdan kısa bir sessizlik oluşurken babasının nefes alışını hissetmişti.
"Gelmesine sebep?" dediğinde Ayşem de bunu merak ediyordu. Aklına gelen tahminlerin tutmaması için dua ediyordu.
"Bilmiyorum baba ama burnuma iyi kokular gelmiyor. Yeniden onu görmek istemiyorum." Ayşem'in sözleri karşısında iki kadında kadın da şaşırmıştı. Ayşem yanındakileri hatırlayınca mahcup bir şekilde bakışlarını kaçırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...