Keyifli okumalar!
***
Genç kadın oldukça heyecanlı bir şekilde açılışa gelen kişileri karşılıyordu. Bir yandan sorulan sorulara cevap verirken diğer yandan da sırasıyla hastanedeki çalışanların gelip kendisini tebrik etmesine gülümseyerek cevap veriyordu. Her biri on dakika uğrayıp yeniden hastaneye dönerken asıl beklediği kişinin gelmemiş olması canını sıkmıştı. Cesur hala ortalarda yoktu. Kazadan sonra içi rahat etmediği için hastanede yanında kalmış ama tek kelime konuşmamıştı. Genç adam da kadının konuşmayacağını anladığında onun sessizliğinde huzuru dinlemişti. Aylin'le susmak bile Cesur için mutluluk vericiydi.
"Ablacım, kime bakınıyorsun?" Serdar bir süredir ablasının sürekli yola baktığını görünce gülümsemeden edememişti.
"Kimseye bakmıyorum Serdar, birine baktığımı nereden çıkardın?"
"Bilemiyorum, gözün yollarda kalmış gibi." Kardeşinin imalı gülümsemesine kaç çatan kadın,
"Serdar?" diyerek kardeşini uyarırken genç adam derin bir nefes almıştı.
"Cesur abi ameliyattaymış, kolay gelemez." Aylin duyduğu şeyle kaşlarını daha da çatmıştı.
"Hafta sonu ne ameliyatı Serdar, üstelik kaza geçirdi. O omuzla ameliyata nasıl girer?"
"Kaza olmuş. Hastanın acil ameliyata alınması gerekiyordu, Cesur beyde evden acil hastaneye geçti." Aylin gençken bile adamın işini ne çok sevdiğini biliyordu. İki eli kanda da olsa elinden gelebilecek bir şey varsa yapardı. Cesur için dibinden beri tatil teriminin bir anlamı yoktu. Sıkıntıyla nefesini dışarıya vererek gelen müşterilere hizmet eden çalışanlarına bakmıştı. Hepsinin yüzü gülüyordu. Özellikle kulağına kitap kafe ile alakalı beğeniler ve daimi müşteri olacağını belli eden konuşmalar geldikçe mutlu oluyordu.
"Senin mekan dikkat çekmiş gibi?"
"Öyle görünüyor, sanırım müşterisi olacak. İlçenin acık karnını bulmuş gibi hissediyorum." Serdar başını sallarken içeriye nefes nefese giren genç kızı görünce duraksamıştı. Ayşem üzerinde ki koyu mavi elbiseyle oldukça güzel görünüyordu. Özellikle aynı renk olan gözleri genç kıza bakanı bir kez daha baktırıyordu. Aylin de kızı görünce gülümsemişti.
"Aylin abla, hayırlı olsun," diyerek elinde ki canlı çiçeği genç kadına uzatırken Aylin teşekkür ederek çiçeği kendi özel masasına bırakmıştı.
"Ee babam gelmedi mi?" diye soran Ayşem, Serdar'ın araya girmesiyle ona döndü. Genç adam açılış nedeniyle takım elbise giymiş oldukça gösterişli görünüyordu.
"Hala hastanede henüz gelmedi." Ayşem üzerinde ki bakışlardan utanarak bakışlarını kaçırırken beyaz yanakları utançla pamuk şekerine dönmüştü. Aylin kızın kızaran yüzünü fark edince bu kez kardeşine döndü. Serdar'ın kızı göz hapsine aldığını görünce başını iki yana sallayarak gülümsedi.
"Ablacım mutfağa bakabilir misin, her şey yolunda mı?" Serdar ablasının sesiyle kendisine gelirken hızla başını sallayarak oradan ayrılmıştı.
"Gel Ayşem, sana bir şeyler ikram edeyim." Ayşem Aylin'in peşinden giderken ortamdaki hafif müzik herkesin keyif yapmasını sağlıyordu. Kapıda beliren kargocuyla Aylin kapıya yönelirken oldukça şaşkındı. İki koca kutunun dışındaki site adını görünce onların kitap olduğunu anlayabiliyordu.
"Aylin Mert?" Aylin öne çıkarak adamı karşılamıştı.
"Buyurun benim?"
"Kargo size, kimlik görebilir miyim?" Aylin içeri geçerek çantasından kimliğini alıp adama göstermişti. Kutuları kafenin köşesine bırakarak oradan ayrılan adamın arkasından şaşkın bir şekilde bakarken Ayşem kutunun üzerinde ki notu okuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Ficción GeneralCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...