Servet Bey son kontrolleri yaptıktan sonra odadaki herkesi eve gitmeleri için ikna ederken Ayşem Hanım torununu bırakıp gitmeye yanaşmıyordu. Cesur kızıyla kendisinin kalacağı konusunda annesiyle atışsa da Ayşem hanımın inadı galip gelmişti. Çisil ablasını eve götürerek dinlenmesini sağlamıştı. Servet Bey de karısı hastanedeyken eve gitmek istememişti. Yaşlı adam kadının itirazlarına karşılık "Kırk beş yıldır biz hiç ayrı uyuduk mu Ayşem?" diye sorduğunda kadın utançtan kıp
kırmızı olmuştu. Cesur kızına döndüğünde onun şaşkınlıkla dedesine baktığını görünce gülmemek için kendisini zor tutmuştu.
"Servet Bey o nasıl söz?"
"Ben anlamam, ya sende eve gelirsin ya bende kalırım," dediğinde Cesur annesine dönerek konuşmuştu.
"Anne babam haklı burada kalsan da bir şey yapmayacaksın. Hem bu akşam ben burada kalırım yarın erkenden sen yanında durursun. Ben hastalarla ilgilenirken istediğin kadar torununla vakit geçirirsin."
"Oğlum benim içim rahat etmez," diyen kadını oturduğu yerden kaldırarak tepesini öpmüştü.
"Hadi anacım sen gitmezsen babamda buralarda sefil olacak, hadi siz eve gidin," dediğinde Ayşem Hanım kocasına kısa bir bakış atmıştı. Adamın yorgun olduğu yüzünden anlaşılıyordu. Kocasına kıyamayarak üzgün bir şekilde başını salladı.
"Ama bir şey olursa hemen beni arayacaksın." Kadının sözlerini onaylarken Servet Bey karısını kolunun altına alıp odadan dışarıya çıkmıştı. Saat gece on civarıydı. Cesur kızının yanına oturduğunda Ayşem kendini daha fazla tutamayarak gülmeye başladı.
"Neye gülüyorsun?" genç kız gülmenin tozunu kaçırınca yarası acımıştı.
"Dedem ile babaannem çok tatlıydı. Bunca yıldan sonra dedemin karısına olan sevgisi hemen anlaşılıyor."
"Ne sanıyorsun kızım, Servet Bey Ayşem Hanım için ailesini karşısına almış adamdır. Dedemler ben doğana kadar onlarla konuşmadı." Ayşem şaşkınlıkla babasına bakmıştı.
"Dedem babaannemi kaçırdı mı?" Cesur derin bir iç çekerek kızının gözlerine bakmıştı.
"Babam annemi görünce işte bu benim evleneceğim kadın demiş. O zamanlar babamın durumu çok iyi değildi. Dedem zengindi ama oğluna istediğini yaptırmak için ona yardım etmiyordu. Başarılı bir doktordu ama... Annemi istemiş dedemden, dedem vermemiş. Babamda durur mu annemi ikna etmiş bu kez gizlice evlenmişler. Dedemin karşısına el ele evlenmiş olarak çıktılar. Dedem delirmiş, sonrada annemle babamı evden kovmuş. Tabi bu durumda babamın babası da aynı şekilde onu evde istemedi. Meğer babamı başka biriyle evlendirmeyi planlıyormuş. Babam Ayşem'i istemiyorsanız ben yokum diyerek annemle evden ayrıldı. Sonra bu hastanede iş buldu. O zamanlar burası o kadar büyük değildi. Küçük bir muayene gibi bir yerdi. Zamanla babam sayesinde adını duyurdu. Ben doğunca annem babası ile barışması için baskı yapmaya başladı babama. Sonra Çisil doğdu. Baktılar olacak gibi değil annemle babama yıllar sonra el öptürdü dedem. Sonra bu hastaneyi almak için babama şartlar karşılığında para vermiş. Sonrası da hastane gittikçe büyümeye başladı. Babam için annem bir yana dünya bir yanadır. Bizi gözden çıkarır ama annemin tek damla gözyaşına dayanamaz." Ayşem babasından dinledikleri ile buruk bir şekilde gülümsemişti.
"Biz neden şanssızız baba?" Cesur kızının elini tutarak gözlerinin içine bakmıştı.
"Bunu nereden çıkardın?"
"Şu halimize bak, ben sevdim sandım ama acı gerçeği çok sonradan anladım. Sen ise annemi sevdin ama ona aşık olmadın... Değil mi?" Cesur ilk kez kızının bu kadar açık konuştuğunu duyuyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...