Keyifli okumalar. Yorum ve vote yapmayı unutmayın.
***
Sabahı ilk ışıklarıyla gözlerini aralayan genç kız uzun zaman sonra ilk kez bu kadar heyecanlı uyanmıştı. Bu gün onun için büyük bir gündü. Sınav sonuçları açıklanacağı için oldukça heyecanlıydı. Girdiği üniversite sınavı oldukça iyi geçmesine rağmen ailesine bu konuda bir şey söylememişti. Babası Ayşem’e her zaman güveniyordu ve bu güveni kızına hissettiriyordu. Onun için asıl önemli olan sınav sonuçlarından sonra Serdar’ın yüzünün alacağı ifadeydi.
Genç adam son zamanlarda Ayşem’e garip davranmaya başlamıştı. Genç kız nereye gitse karşısında hep Serdar’ı buluyordu. İster istemez bir gün görmese adamı merak eder olmuştu. Üzerine hırkasını geçirerek keyifle odasından çıktı. Havalar bu aralar oldukça soğuk olduğundan üzerinde hala polar pijama takımı vardı. Genç kız salona indiğinde kimseyi görememişti. Mutfak kısmından sesler gelince yönünü o tarafa çevirdi. Babaannesi yanındaki çalışan kadına kahvaltıda ne hazırlaması gerektiğine dair bir şeyler söylüyordu.
“Hayırlı sabahlar Ayşem Sultan, nasılsınız bu sabah?” yaşlı kadın torununu neşeli bir şekilde görünce gülümsemişti. Genç kızın yüzünü avuçlayarak yanaklarını şefkatli bir şekilde öperken Ayşem gözlerini kapatarak kadının sevgisini içine hapsetmişti.
“Seni neşeli gördüm ya artık benim günümde aydı yavrum.”
“Teşekkür ederim babaanne,” diyen kız yaşlı kadına sıkıca sarılırken yardımcılar onları imrenerek izlemişti. Çisem halası evden ayrıldığından beri büyükleri sanki ona daha bir düşkün olmuştu.
“Nedir bu kadar keyifli olmanın sebebi?” Ayşem masanın üzerinde ki salatalık parçasından ağzına atarak gülümsemişti.
“Bu gün sınav sonuçlarım açıklanacak. Ondan keyifliyim.”
“Hakkında hayırlısı yavrum, inşallah yakın bir yeri yazarsın.”
“Sen merak etme babaanne, Ankara dışına çıkmayacağım.”
“Oh çok şükür, başka memlekete gideceksin diye korkuyordum.” Ayşem yeniden yaşlı kadına sıkıca sarılarak gülümsemişti.
“Ben seni bırakır mıyım hiç, diğerleri uyanmadı mı?”
“Henüz erken kızım kimse kalkmadı.” Ayşem anlayışla başını sallayarak izin istemişti. Aynı keyifle odasına geçerken hastaneye gitmeye karar vererek üzerine rahat bir kıyafet seçmişti. Bir saat sonra tüm ev halkı uyanmış kahvaltı masasına toplanmıştı.
“Sınav sonuçları bu gün açıklanıyor değil mi kızım?” yaşlı adam elindeki çatalı kenara bırakarak torununa sormuştu.
“Öyle dede, bu gün açıklanacağını söylediler.” Ailenin diğer üyeleri genç kıza bakarak sormuştu.
“Kazanırsan hangi üniversiteyi seçeceksin?”
“Hacettepe Tıp yazmayı düşünüyorum,” diyen kızla masada sessizlik olmuştu. Ayşem Hanım oğluna bakarak “Orası buraya uzak mı oğlum,” diye sorarken Cesur annesine gülümseyerek cevap verdi.
“Değil annecim, yarım saatlik bir mesafede.”
“O zaman evden gider gelirsin değil mi kızım?” Ayşem Hanım merakla torununa bakarken Ayşem ne söyleyeceğini bilememişti. O üniversitenin uzak olmadığını biliyordu ama ailesinden ayrı kalmayı istiyordu. Babaannesi gözünün içine bakarken ne söyleyeceğini bilememişti.
“Kızı rahat bırak Ayşem nerede kalmak istiyorsa orada kalacak.”
“Ama Servet Bey, ben torunumu yeni buldum.” Yaşlı kadının gözleri dolarken Ayşem vicdan azabı çekmeye başlamıştı. Onu üzmek istemiyordu. Kahvaltısını yaparak sessizce masadan kalkmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...