Keyifli okumalar. Umarım beğenirsiniz.
***
Genç adam üzerine önlüğünü giyerken burnundan soluyordu. Az önce karşılaşmayı ummadığı kişiyle karşılaşmıştı. Sakinleşmek için derin nefes alıp verirken gözünün önüne yine adamın Ayşem'e olan bakışları gelmişti.
"Yok öyle yağma, burası benim mekanım," diyerek yakalarını düzeltmişti. Hızlı adımlarla asansörle doğum katına çıktığında Ayşem'in de üzerini değiştirmiş bir şekilde odalardan birinden çıktığını görünce duraksamıştı.
"Yüzündeki makyajı silmemişsin." Ayşem genç adamın sözleri ile duraksamıştı.
"Neden sileyim, beni rahatsız etmiyor." Serdar kaşlarını çatarak genç kıza bakarken öyle düşünmemesine rağmen "Yakışmamış makyaj," dediğinde Ayşem tek kaşını kaldırarak genç adama baktı.
"O sizin düşünceniz, birçok kişi sevdi."
"Kim sevdi?" Serdar öne çıkarken Ayşem bir adım geri atmıştı.
"Hocam siz iyi misiniz?"
"Elbette iyiyim neden sordun?" Serdar kendi çıkışlarına anlam veremiyordu. Ayşem derin bir nefes alarak cevap verdi.
"Hiç kendiniz gibi davranmıyorsunuz da ondan sordum. Siz iyi misiniz?"
"Neyse hadi hastaya bakalım." Serdar genç kızı ardına bırakarak doğum için gelen hastanın odasına girmişti.
"Gülizar Hanım hoş geldiniz. Ufaklık acele ediyor sanırım." Serdar'ın birden yüzünün gülmesiyle Ayşem başını iki yana sallamıştı.
"Dengesiz!" derken sesi sadece kendi duyacağı kadar kısık çıkmıştı.
"Sanırım öyle Doktor Bey, oğlum bu gece hiç rahat durmuyor."
"Uzanın bir de biz bakalım." Serdar başucundaki ultrasondan bebeğin durumuna bakarken diğer kontrolleri de yaparak Ayşem'e dönmüştü.
"Gözünü Gülizar hanımdan ayırma. Normal doğum düşünüyorduk ama gerekli açılma olmazsa hemen sezaryene alırız. Özellikle bebeğin hareketlerini takip et." Ayşem kadının karnına bağlanan kablolara göz atmıştı. Ekrandan bebeğin durumunu gözlemleyecekti.
"Peki hocam, hastanızla ben ilgileneceğim." Ayşem'in cevabı ile Serdar gülmek istemiş ama ciddiyetini bozmamıştı.
"Gülizar Hanım sizi hastanemizin en cevval ebesiyle bırakıyorum. Ona güvenebilirsiniz."
"Teşekkür ederim Serdar Bey." Serdar odadan çıkarken keyfi yerine gelmişti. Ayşem tüm gece Gülizar hanımın yanında olacağı için kendisi diğer hastalarla gönül rahatlığıyla ilgilenebilirdi. Ayşem kadının açılmasını kontrol ederek diğer doğum yapan hastayı ziyaret için odadan çıkmıştı. Genç kız yorgundu ama işini severek yapıyordu. Birkaç kapı ötedeki hastanın odasına girerken içeriden gelen bebek ağlama sesiyle yüzünde kocaman bir gülümseme oluşmuştu. O ağlayan canın doğmasına kendisi yardım etmişti. Bebek ağlaması kadar ona huzur veren başka bir ses yoktu.
"Prensesimiz neden ağlıyor?" Ayşem odaya girdiğinde Serdar'ın kendisine dönen bakışlarıyla duraksamıştı. Genç adam bebeğin doğum lekesini kontrol ederken ağlamaya başlayan bebeği susturamamıştı.
"Serdar hocam? Sizin burada olduğunuzu bilmiyordum."
"Seni diğer hastanın yanına bıraktığımı hatırlıyorum, burada ne arıyorsun?"
"Hastayı kontrol etmeye geldim, malum doğumuna ben girmiştim." Serdar hastanın yanında bir şey söyleyemeyeceği için ağzının içindekileri yutmak zorunda kalmıştı. Bebek hala ağlamaya devam ederken Ayşem dayanamayarak bebeğe uzanıp kucağına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...