Keyifli okumalar.
***
Genç kadın evin kapısından içeriye girerken kardeşinin kucağında ki oğluna kısa bir bakış atmıştı. Çisil dikkatle bebeğin pusetini tutarken Ayşem Hanım kızını yönlendirerek içeriye girmişti.
"Çisil Cihangir'i alt odaya yerleştir. Ablan üst kata kadar yorulmasın."
"Tamam anne," diyerek annesinin söylediği alt odaya uyuyan yeğenini dikkatle yatırmıştı. Çisem salona geçerek koltuğa oturup geriye yaslanmıştı. Dünden beri olanları düşünmeden edemiyordu. Doğum yapmıştı ama çocuğunun babası merak edip oğlunu görmeye gelmemişti. Çisem kendine kızıyordu. Nasıl Soner'e inanmış, onu nasıl sevmişim diye kendi kendini yiyip bitiriyordu.
"Bu kadar düşünme kızım."
"Nasıl düşünmeyeyim anne? Soner bebeği görmeye bile gelmedi." Çisil odanın kapısını aralık bırakarak salona girmişti.
"Yeni doğum yaptın üzülmemelisin. Üzüntüden sütünün kesilmesinden korkuyorum."
"Beni düşünme anne, neler olduğunu öğrenmek istiyorum. Soner'in annesi neden bahsediyordu?"
"Bu konuları abinle konuşsan daha doğru olur kızım. İnan bende pek bir şey bilmiyorum. Sadece polis Soner'in peşinde." Çisem annesinin sözleriyle yutkunmuştu.
"Polis neden peşinde?" diye sorarken Ayşem Hanım ne söyleyeceğini bilememişti. Çisil annesinin kararsız duruşundan hoşlanmayarak araya girmişti.
"Soner hastaneyi dolandırdı abla. Tarihi geçmiş ilaçların alımını yaparak fazla parayı cebe attı. O da yetmedi bizden tırtıkladığı paralarla başka bir hastaneye ortak olmuş." Çisem şaşkınlıkla kardeşine bakarken Ayşem Hanım "Çisil kes sesini," diye çıkışmıştı. Çisil annesinin çıkışmasıyla susarken Çisem annesine dönmüştü.
"Bu doğru mu?"
"Abinle konuşursun."
"Anne lütfen benden olanları saklama, elinde sonunda öğreneceğim."
"Kızım bende tam olarak bilmiyorum ki, abin gelince sorar öğrenirsin." Çisem bu kez Çisil'e dönmüştü.
"Annem haklı abla, abimle konuşmalısın. Bizde çok fazla bir şey bilmiyoruz." Çisem bir şey öğrenemeyeceğini anladığında yerinden kalkıp bebeğin uyuduğu odaya doğru ilerlemişti.
"Ayaz uyurken biraz dinleneceğim anne, abim gelince haber edersiniz." Ayşem Hanım bir şey söyleyemeden genç kadın odaya girip kapıyı kapatmıştı.
"Neden çeneni tutmuyorsun Çisil, ablan yeni doğum yaptı üzüntüden sütü kesilirse ne yapacaksın?"
"Anne ablam çocuk değil, bazı şeyler kaldırabilecek durumda. O da kocasının ne mal olduğunun farkına vardı sadece ayrıntı bilmek istiyor."
"Yine de sen karışma abin anlatsın." Çisil omzunu silkeleyerek yorgun olduğunu söyleyip odasına çekilmişti. Ayşem Hanım salonda tek başına kalmış düşünürken evin yardımcısı bir şey isteyip istemediğini sormuştu. Yaşlı kadın kahvesini söylerken geriye doğru yaslanmıştı. Ev kalabalık olsa da sessizdi. Kendisi de oldukça yorgundu ama aklı Soner'in annesi Göksel hanımın tavrına takılmıştı. Kızının canının sıkılacağı belli olmuştu. Bu zor zamanlarda çocuklarının yanında olacaktı elbette ama canı sıkılmadan da edemiyordu. Bir de Cesur vardı, Aylin ile evlenmesini çok istiyordu ama Aylin'in temkinli davranışı yaşlı kadının dikkatinden kaçmıyordu. Çisil'in de hayatını kurmasını istiyordu artık. Derin bir iç çekerken yardımcı kız kahvesini getirerek önüne bırakmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...