Merhaba arkadaşlar. Bu hikayemde diğer hikayelerim gibi www.mermaridd.com sitesinde yayınlanmaktadır. Keyifli okumalar!
****
Ayşem geldikleri şehre hayranlıkla bakarken yanında ki adamın ne kadar gergin olduğunu anlayabiliyordu. Babası ailesi ile karşılaşmaktan çekiniyordu. Kendisine belli etmemeye çalışsa da babasının onlardan haber aldığına birkaç kez şahit olan genç kız derin bir nefes alarak gülümsedi.
"Özlemiş misin babacım?" kızının sorusu ile genç adam ona dönmüştü. Henüz kırk iki yaşındaydı. Genç baba olmuştu ve bunun nimetlerini her zaman görmüştü. Kızı ile arasında fazla yaş olmadığı için onunla baba kızdan ziyade iki arkadaş gibi olmuşlardı.
"Çok... Burnumda tütmüş resmen." Ayşem kolunu babasının beline sararak gülümsedi.
"O zaman mesleğini artık yapabilirsin değil mi? Seni o önlükle görmeyi çok istiyorum." Ayşem'in sözleri ile genç adam duraksamıştı. Şaşkınlıkla kızına bakarken genç kızın bakışlarında ki ışıltı adamı gafil avlamıştı.
"Biliyor muydun?" babasını sorusuna Ayşem başını sallayarak cevap verdi.
"Diplomalarını daha iyi saklamalıydın baba." Cesur Bey kızını omzundan kendine çekerek başının tepesinden öpmüştü. Genç kız babasının her zaman yaşadığı beldedeki kişilerden daha farklı olduğunu biliyordu. Hemen hemen her konuda kızıyla sohbet edebilmesi, birçok doktora taş çıkarabilecek bilgileri olması Ayşem'i her zaman meraklandırmıştı. İki yıl önce babasının bahsettiği dedesi ve babaannesinin adını araştırırken öğrendiği bilgilerle çok şaşırmıştı. Babası ünlü bir doktor olan Servet Karahanlı'nın tek erkek çocuğuydu. Haberlerde babasının ortadan kaybolmasından, aileden kovulduğuna dair birçok bilgide vardı. Ama en göze çarpan Cesur Karahanlı'nın genç yaşına rağmen tıp bölümünün son sınıfında olmasıydı. Henüz yirmi yaşına gelmeden babası neredeyse birçok kişinin altı yılda bitirdiği okulu iki buçuk dönemde bitirmek üzere olduğunu öğrenmişti. Doktor dedesi oğlunu daha okumaya başladığı anlarda eğitmeye başlamış, bildiği birçok bilgiyi oğluna aktarmıştı. Kendi hastanesi olması bunun için ona büyük kolaylık sağlamıştı. Cesur Bey okul çıkışı hastaneye giderek babasından eğitim alıyordu. Ayşem başta babası için üzülmüştü. Çocukluğu hastane köşelerinde geçen bir çocuk hayal edince onun için üzülmeden edemiyordu. Annesiyle evlenmeninse babasının ailesine karşı bir isyanı olduğunu düşünmeden edemedi.
"Haberlerde okulu bıraktığın yazıyordu baba, peki o diplomalar nereden çıktı?"
"Okulu bırakmadım, sadece okula gitmedim canım. Sen doğduktan sonra hocalarımla konuşarak sadece sınavlara girdim. Bunun için dedene çok şey borçluyum."
"Dedem biliyor mu okulu bitirdiğiniz?"
"Sanmıyorum, sadece bana verdiği eğitimin meyvesini yedim diyelim. Derslere girmeme gerek kalmadı." Genç kız başını sallayarak babasına gülümsemişti.
"Keşke sana çekseydim, senin kadar zeki olmayı isterdim." Adam genç kızın sözleri ile gülerken yeniden saçlarını öpmüştü.
"Hadi canım evimize gidelim."
Cesur Bey düşünceli bir şekilde yola çıkarken kızının da sessizliğine ortak olmasına sevinmişti. Yirmi iki yıl olmuştu ailesi ile görüşmeyeli. En küçük kardeşi on ikisinde genç bir kızdı. Şimdi genç bir kadın olmalıydı. Evlenmediğini biliyordu genç adam. Onun bir büyüğünün geçen yıl evlendiğini bildiği gibi. Kız kardeşi onu düğününe bile davet etmemişti. Ailesini bırakarak kız kardeşlerini de kaybetmişti. Bu günlerin geleceğini biliyormuş gibi biriktirdiği parayla kendine küçük bir ev almıştı. Kızı ve kendisine yetecek kadar büyüklükte olması bir yana ailesine yakın bir yerde olmasını istemişti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Ficção GeralCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...