Keyifli okumalar...
***
Aldığımız kararlar hayatımızı tam anlamıyla değiştirmektedir. Genç kız sabah kalktığında bir anda hayatını tamamen değiştirecek bir karara imza atmıştı. Banyosunda işlerini hallederek odasından çıktı. Aşağıdan gelen seslerle derin bir nefes alarak bir süre merdivenlerin başından salondakilerin sesini dinlemişti. Cesaretini toplayarak aşağıya indiğinde onu ilk gören kişi babaannesi Ayşem Hanım olmuştu.
“Ah güzel torunum uyandın mı? Nasıl hissediyorsun kendini?” genç kız yaşlı kadının yanına giderek yanaklarından öpmüştü.
“Çok iyiyim sultanım, sizi endişelendirdiğim için özür dilerim.” Ayşem Hanım torununun tıpkı oğlu gibi kendine ‘sultanım’ demesi çok hoşuna gitmişti.
“Gel yavrum masa hazır seni bekliyorduk.” Ayşem masadakilere bakarak mahcupça gülümsemişti.
“Beklettiğim için üzgünüm, keşke siz başlasaydınız.” Servet Bey kaşlarını çatarak torununa bakmıştı.
“Bir daha duymayayım sakın. Bu masada eksik istemiyorum.”
“Ama yakında halam evlenecek? Hem babam da evlendiğinde başka yerde kalacaktır.”
“Onu o zaman düşünürüz ama bu çatı altında kaldığınız sürece hep birlikte bu masaya oturulacak. Sen gel bakalım şöyle yanıma.” Servet Bey torununu yanına çağırırken Ayşem kendisine gülümseyen babasına bakmıştı. Daha önce babası ile yan yana oturmalarına rağmen bu gün tam karşısında oturacaktı. Ayşem dedesinin yanına otururken Çisil ağzının içinden homurdanmaya başlamıştı.
“Sen halana bakma torunum o hala büyüyemedi. Yakında evlenecek ama hala kıskançlık yapıyor.”
“Evlenmekle kıskanmanın ne alakası var? Sen bu yaşta annemi kıskanmıyorsun sanki.” Çisil babasına söylenirken Servet Bey karşısında oturan gönlünün sultanına bakmıştı. Adam öyle aşkla bakıyordu ki masadakiler adamın aşkını elle tutacak bir şekilde görebiliyordu.
“Hadi hepinize afiyet olsun,” diyen adam kahvaltıyı başlatırken genç kız önüne konulan çaydan bir yudum alarak boğazını temizlemişti. Onun bu hareketi ile bakışlar ona dönerken kızını iyi tanıyan Cesur onun bir şey söyleyeceğinden emindi.
“Bir şey mi oldu kızım?” Cesur sorarken diğerleri merakla genç kıza bakıyordu.
“Aslında size bir kararımı bildirecektim. Çok düşündüm,” dediğinde gözlerini kaçıran genç kız Cesur’un şüphelenmesine neden olmuştu. Kızı düşünmeden bir karar almıştı ve nedense ilk kez kararlı görünüyordu.
“Seni dinliyoruz kızım.”
“Biliyorsunuz tıp okumaya karar verdim. Sınava az bir zaman kaldı. Bu yüzden hastaneye artık gelmemeye karar verdim. Evde kalıp sınava hazırlanacağım.” Genç kızın sözleri masada sessizlik oluştururken ilk konuşan kişi dede Servet Bey olmuştu.
“Bence de güzel fikir. Madem kendine bir hedef koydun sıkı çalışmalısın.” Ayşem evin büyüğünden destek alınca oldukça rahatlamıştı. Babasına baktığında ondan bir tepki beklemiş ama genç adam sadece kızına omzunu silkeleyerek “Sen bilirsin,” demişti.
“Bu kadar mı?” Çisil şaşkınlıkla abisine bakmıştı. Ondan daha farklı bir tepki beklediği açıktı.
“Bir şey mi oldu Çisil?”
“Abi kız hastaneyi bıraktığını söyledi sense umursamadın.” Genç kız oldukça şaşkındı.
“Ne söyleyeyim canım kardeşim. Bu Ayşem’in hayatı istediği kararı verebilir. Bana sadece saygı duymak kalıyor.”
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Fiction généraleCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...