34. Bölüm

1.2K 121 3
                                    

Merhaba arkadaşlar. Hikayeyi düzenleme fırsatım olmuyor. İlk yazıldığı gibi yayınlıyorum. Varsa hatalar affola. Keyifli okumalar.

***

Genç adam kadının sandalyesini çekerek oturmasına yardım ettikten sonra kızının da sandalyesini çekip oturmasını beklemişti. Serdar ablasının yanına otururken Cesur hemen genç kadının karşısında ki yerini almıştı. Baba kız yan yana abla kardeşin karşısına oturmuştu.
“Ne yemek istersin hayatım?” Cesur Ayşem’e sorarken Aylin ikisine dudağının kenarı hafif kıvrılmış bir şekilde bakmıştı. Ayşem uykusuzlukla başını babasının omzuna yaslayarak gözlerini kapatırken Cesur gülümseyerek kızını kendine çekip saçlarını öpmüştü.

“Fark etmez, çok yorgunum hemen eve geçmek istiyorum.” Cesur başını kaldırıp karşısındaki ikiliye baktığında Serdar’ın kızına olan bakışlarını yakalamıştı.

“Sen ne yiyeceksin Aylin?” diye sorarken genç kadın omzunu silkmişti.

“Bana da fark etmez, sen seç.” Serdar ağzının içinden homurdanırken Cesur’a ters bir bakış atarak kolunu ablasının omzuna atmıştı. Aylin kardeşinin hareketine şaşırırken başını genç adama çevirdiğinde onun Cesur’a tek kaşını kaldırarak baktığını görünce istem dışı kıkırdamıştı. İkili resmen gövde gösterisi yapıyordu.

“Ablacım sen menemeni çok seversin, birlikte bir menemen söyleyelim mi?” Aylin tıpkı Ayşem gibi başını Serdar’ın omzuna yaslayarak sallamıştı.

“Olur, ne zamandır yememiştim.” Garson yanlarına geldiğinde Cesur serpme kahvaltı yanında da iki menemen istemişti. Ayşem gözleri kapalı babasının göğsünde dinlenirken masanın hazırlanmasıyla gözlerini aralamıştı. Koyu mavi gözleri karşısında ki genç adamın gözleri ile çakışırken yutkunarak hemen bakışlarını kaçırmıştı. Genç kız yanında babası olduğu sürece her zaman rahat davranıyordu. Yanlarında yabancı birilerinin olmasına aldırmadan istediği gibi babasına sevgi gösterisi yapabiliyordu.

“Hadi afiyet olsun.” Aylin konuşurken kardeşiyle önündeki menemene aynı anda ekmek bandırmışlardı. İkili göz göze geldiğinde gülümsemiş, Aylin elindeki ekmeği kardeşinin dudaklarına uzatırken, Serdar da ablasına uzatmıştı.

“Afiyet baş şekere olsun hayatım,” diye aynı anda konuşan ikili baba kızın gülümsemesine neden olmuştu.

Ee anlatın bakalım gece nöbeti nasıl geçti?” Cesur’un sorusu ile Ayşem ağzına lokmasını atarak cevaplamıştı.

“Gece boyu yoğundu. Bebeklerden biri sarılık olmuş. Bir hastanın refakatçisi yoktu onunla ilgilendik. O kadar…” Serdar kızın cevabıyla devam etmişti.

“Ayrıca yeni bir bebek daha doğdu. Zor oldu ama sağlıkla doğdu çok şükür.”

“Sezaryen yapmıyor musun?” Cesur dikkatle genç adama bakarken Serdar omzunu silkmişti.

“Son ana kadar normal doğum yapabilecek hastaları bekletiyoruz. Zorunlu olmadığımız müddetçe sezaryen önermiyorum.” Cesur genç adamın sözleri ile başını sallamıştı. Birçok özel hastane sırf daha fazla para kazanabilmek için ameliyata alıyordu.

“Sorun çıkmadığı sürece normal doğum daha sağlıklı. Hem anne hem de bebek için.”

“Şey baba…” Ayşem aklına gelen konuyla duraksamıştı. Cesur kızının önce konuşup sonra susmasından şüphelenerek bakışlarını ona çevirmişti.

CESURHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin