Keyifli okumalar!
***
Genç adam elinde dosyalarla odasına doğru ilerlerken acilden gelen telefonla hızla asansöre koşmuştu. Kaza geçiren bir kadının hastaneye getirildiğini ve ona bakacak doktorun hastanede olmadığını bildiren çağrıya ayak uydurup hastayı muayene etmek için acil koridorunda hızla ilerlerken kulaklarına yankılanan iki el silah sesiyle adımları daha da hızlandı. Acilin önünde büyük bir kargaşa vardı ve Cesur kimin ateşe ettiğini göremiyordu. Birkaç dakika içinde hastane güvenliği ateş eden kişiyi etkisiz hale getirip yere yatırdığında hastanenin acilinin önünde polis sirenleri de yankılanmaya başlamıştı.
"Ne oluyor?" Cesur yanından koşarak geçen çalışanı durdurarak ona sordu. Kadının yüzü korkudan beyaza kesmişti.
"Bilmiyoruz Cesur Bey, birisi hastanenin önünde ateş etti."
"Kimseye bir şey oldu mu?" Cesur kadının bilmiyorum dediğini duyduğunda adımları hızla çıkışa yönelmişti. Gözleri yerde yatan ikiliye kaydığında hızla ileri atılarak koşmaya başladı.
"Çisil, abicim..."
Genç kız arabasından inip hastaneye acilden girmek istemişti. Odasına en kısa yol acilden geçiyordu ve içeri girmek üzereyken kendisine doğru koşan adamı görünce ne olduğunu anlayamadan hızla yere yuvarlanmıştı. Çisil acı içinde inlerken kulağına yankılanan sesle donup kalmıştı. Bedeni buz keserken nefes almakta zorlanmaya başlamıştı. Kıpırdayamıyordu. Üzerine yatan adamın nefesini kulağının yanında hissediyor ama bir şey söyleyemiyordu.
"İyi misin?" kulağını yalayıp geçen sözlerle kısa bir süre şoku atlatırken geriye çekilen adamın gözleri bir süre bedenine dolanmış ve iyi olduğuna karar vermiş gibi yeniden genç kızın üzerine kapaklanmıştı. Çisil etrafta ki sesleri duymaya başladığında kendisine çok uzun gelen bir zaman dilimi geçmişti.
"Çisil, abicim?" diye bağıran ve buğulu bakışları arasında kendisine doğru koşan abisini görünce yanağından aşağıya bir damla yaş akmasına izin verdi.
"Abi..." derken sesi fısıltı gibi çıkmıştı. Ellerini hareket ettirip üzerinde ki adamı kaldırmak istediğinde avucuna bulaşan sıcaklıkla yutkunmadan edememişti.
Vurulmuştu!
Üzerindeki adam yaralanmıştı. Üstelik kendisini korumak isterken bu yarayı almıştı. Gözünden aşağıya sicim gibi yaş akarken gözleri Cesur ile birleşti.
"Abi yardım et!" dediğinde sesinde ki yalvarış genç adamı gafil avlamıştı.
"Çisil, iyi misin?" genç kız cevap vermek yerine hıçkırınca genç adam kardeşinin üzerinde ki adamı yeni fark ediyor gibi bakışları ona döndürmüştü.
"Abi yardım et, yaralanmış," dediğinde Cesur siyah deri ceketin belli etmediği yarayı görebilmek için adamı yavaş bir şekilde kardeşinin üzerinden çekip yere yatırdı. Adamın içinde ki beyaz tişört kendi kanıyla boyanmıştı. "Asaf, kendine gel," derken baygın olan adamın yüzüne hafif vursa da Asaf'ın ayılmaya niyeti yok gibiydi. Dikkat ederek yarasını kontrol ederken karın boşluğuna gelen kurşunun çıkış noktasını anlamaya çalışıyordu. Bakışları kardeşine kaydığında genç kızın hala yerde yatmış bir şekilde yanında ki adama ağlayarak baktığını gördü.
"Çisil abicim sen yaralandın mı?" Çisil başını iki yana sallarken Cesur onun tişörtünün de kan olduğunu görünce emin olmak istemişti. Kardeşi şoktaydı.
"Lütfen onu kurtar abi," diye yalvaran genç kız hıçkırıklarına devam ediyordu.
"Hemen sedye getirin," diye bağıran genç adam acilin önündeki birkaç sağlık görevlisi şoktan çıkmış gibi onlara doğru koşmaya başlamıştı.
![](https://img.wattpad.com/cover/301892533-288-k3197.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Fiksi UmumCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...