Keyifli okumalar!
***
Genç kız keyifli bir şekilde kitabını okurken masasının üzerinde açık olan bilgisayarına gelen bildirimle kişisel bloğuna girerek gelen mesajı okumaya başlamıştı. İlk birkaç satır dikkatini çekince elinde ki kitabın arasına ayracı koyarak kaldığı yeri işaretlemişti.
"Merhaba bloğunuzu uzun süredir takip ediyorum ancak son yazdığınız yazınıza katılamayacağımı bildirmek istiyorum. Siz de belirttiniz hayat kısa ve hayatımızı doğru bir şekilde yönlendirmek için sevdiklerimize şans vermeliyiz. Sevmek ve sevilmek mucize gibi bir şey... Herkes seviyorum der ama bunu içten hisseden kişi çok azdır. Gözle sevmek başka yürekle görerek sevmek başka. Bence siz gerçekten seven insanlardansınız. Sevdiğiniz geri döndüyse ve size karşı sevgisini gösterebiliyorsa bu kadar uzak kalmamalısınız. Zaten yıllardır uzakta olduğu için özlem çekiyorsunuz. Şimdi mucize ayağınıza kadar gelmişken bu kadar kararsız olmanız beni şaşırttı. Oysaki yazılarınız da sizin çok kararlı ve cesur biri olduğunuzu düşünmüştüm. Umarım yanılmamışımdır. Ayrıca çocuğunu suçlamak size yakışmazdı. Belki de o çocuğa anne şefkatini siz verebilirsiniz. Açıkçası bende aynı durumdayım ve babamın yeniden evlenmesini çok istiyorum. Çünkü evleneceği kadın çok sıcak ve şefkatli biri ve beni sevdiğini hissediyorum. Keşke daha önce babamla bir araya gelselerdi diye düşünmeden edemiyorum.
Aşkınıza şans verin! Hayat çok kısa bunu bu gün bir kez daha anladım.
Yazılarınız daim olsun!"
Aylin okuduğu uzun yorumla ne düşüneceğini, bilememişti. Dalgın bir şekilde ekrana bakarken yorumun altı aynı tip mesajlarla dolmaya başlamıştı. Zamanında hobi olarak başladığı bloğu şimdilerde kendisi gibi içini dökmek isteyen insanlarla dolmuştu.
"Ne yapıyorsun?" Aylin duyduğu sesle hızla ekranı aşağıya indirerek karşısında ki adam bakmıştı.
"Cesur?"
"Seni aradım ama açmadın. Çisem'i ziyarete gelmedin." Aylin kaşlarını çatarak genç adama bakmıştı.
"Çisem'e bir şey mi oldu?" Cesu şaşırmış bir şekilde genç kadına bakmıştı.
"Haberin yok mu?" Aylin adamın ciddi duruşundan endişelenerek ayağa kalkmıştı. Zaten kafeyi kapatma saati gelmişti.
"Neden haberim yok mu?"
"Çisem bu gün doğum yaptı, üstelik zor bir doğum!" Aylin şaşkınlıkla elini ağzına kapatırken hızla telefonunu eline almıştı.
"Bana neden haber vermedi, ah Serdar seni öldüreceğim." Kendi kendine söylenen genç kadın Cesur'un gülümsemesine neden olmuştu. Aylin'in şu endişeli hali bile genç adamın tüm yorgunluğunu alıp götürmüştü.
"Sen harika birisin biliyorsun değil mi?" Aylin adamın sözleriyle telefonunu kulağının aşağıya indirmişti.
"Nereden çıktı bu?"
"İçimden geldi," Cesur genç kadına yaklaşarak yüzüne gelen saçını kenara çekmişti. "Sana sarılabilir miyim?" Aylin her dakika daha da şaşırıyordu.
"Cesur sen iyi misin? Çisem'e kötü bir şey olmadı değil mi?" Cesur başını iki yana sallayarak genç kadının cevap vermesini beklemeden Aylin'e sıkıca sarılmıştı. Genç kadın adamın kollarının arasından kıpırdamadan dururken Cesur derin bir iç çekmişti.
"Tüm yorgunluğum gitti sayende teşekkür ederim." Adam geri çekilerek gözlerini kısarak kendisine bakan kadına bakmıştı.
"İyi olduğuna emin misin? Bir sorun mu var?" Cesur omzunu silkeleyerek kadının masasının üzerinde ki anahtarı almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Fiksi UmumCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...