Keyifli okumalar
***
Cesur hastanede işini bitirdikten sonra Aylin'i görmek için kafesine gittiğinde annesi ve Aylin'i baş başa konuşurken görünce gülümsemişti. Annesi ve Aylin'in yakın olmaları genç adamın işine geliyordu. Annesinin kıza söylediği sözleri duyduğunda hem şaşırmış hem de mutlu olmuştu. Cesur Aylin'in karşısında en güçlü müttefikini bulmuştu. Annesi bu konuya el attıysa elbette sonuca ulaşmadan geri durmayacaktı. Bu da Cesur'un işine gelirdi. Kendisine dönen kadının şaşkınlığına gülümsememek için kendini zor tutmuştu.
"Cesur, oğlum neden geldin?" Cesur annesinin araya girmesiyle bakışlarını ona çevirmişti. Gözleri ışıl ışıldı.
"Gelini görmeye geldim anne!" diyen adam genç kadına dönerek göz kırpınca Aylin gözlerini büyüterek adama bakmıştı. Yanakları yaşlı kadının yanında utançla kızarırken hızla yanlarından ayrılmıştı. Cesur arkasından gülerken Ayşem Hanım oğluna kınayıcı bir şekilde bakmıştı.
"Kızı utandırdın oğlum?"
"Ne yapayım anne kızarınca çok güzel oluyor." Cesur annesinin karşısına geçip otururken Ayşem Hanım dikkatle oğluna baktı.
"Sen kararlı mısın?"
"Hangi konuda?" Cesur annesinin sorusuna anlam verememişti.
"Aylin ile evlenmek konusunda?" Cesur annesinin gözlerine odaklanarak buruk bir şekilde gülümsemişti.
"Hiç olmadığım kadar. Bu karar çok gecikilmiş bir karar. Onun yanından hiç ayrılmamalıydım. Daha önce geri dönmeliydim." Ayşem Hanım uzanarak oğlunun dizine dokunmuştu.
"Aylin çok yıprandı Cesur, emin değilsen kısa bulaşma."
"Şu hayatta emin olduğum tek şey bu anne, Ayşem döndüğünde onunla konuşacağım."
"Ayşem kabul etmezse ne olacak? Aylin'e kötü davranırsa, annesinin yerine koymak istemezse..." dediğinde Cesur annesinin haklı sorusuyla derin bir nefes almıştı.
"Ayşem benim mutlu olmamı isteyecektir. Üstelik Aylin'i de sevdi."
"Biliyorum ama bu başka. Onu abla olarak sevmesi ayrı babasının eşi olarak sevmesi ayrı." Cesur annesinin endişesini anlayabiliyordu. Etrafa bakınarak müşterilere kısa bir bakış atmıştı.
"Güzel bir mekan olmuş, Aylin hep hayalini kurardı." Ayşem Hanım oğlunu onaylarken mutfak kapısından elinde dumanı tüten fincanlarla Aylin çıkmıştı. Cesur kadından gözlerini alamazken annesinin uyarısıyla kendine geldi. Aylin önlerine sıcak fincanları bırakırken Cesur'a bakmamaya çalışmıştı.
"Afiyet olsun!"
"Gel beraber olsun kızım, ne öyle kaçar gibi gittin." Aylin kadından bakışlarını kaçırarak masanın arkasına geçip oturmuştu.
"Aylin, Serdar'dan haber var mı?"
"Sabah konuştum, seminerden çıkmışlardı."
"Eğitim ne kadar sürecek? Ayşem'e soramamıştım." Aylin önündeki çayından bir yudum alarak Cesur'a kısa bir bakış attı.
"Birkaç gün daha sürecek. Cuma olmadan dönerler sanırım."
"Kızımı aradım telefonu açmadı, hiç böyle yapmazdı."
"Kızı sürekli dizinin dibinde tutamazsın Cesur, bırak biraz özgün kalsın."
"Ayşem yeterince özgür, istedi de gitme mi dedik. Ama ilk kez tek başına büyük bir şehre gidiyor. Üstelik hiç bilmediği bir şehre..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
Fiction généraleCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...