Merhaba arkadaşlar. Ramazan nasıl geçiyor? Finalden bir önceki bölümle karşınızdayım. Umarım bölümü seversiniz. Keyifli okumalar.
****
Genç kadın hüzünlü bir şekilde aynanın karşısına hazırlanan kardeşine bakarken gülümsemeden edememişti. Kardeşinin mutluluğu kadın için her şeyden önemliydi ki Serdar bu zamana kadar hiç olmadığı kadar mutlu görünüyordu. Son zamanlarda iyice çocuklaşan kardeşi Aylin’i daha da mutlu ediyordu. Ailesi öldükten sonra küçük yaşına rağmen çocuk olmayı bırakan adam, ablasına destek olmak için diğer arkadaşları gibi doğru düzgün oyunlar bile oynamamıştı. Zaten etrafında mahalleden ayrıldıktan sonra arkadaşı da kalmamıştı. Aylin iç çekerek aynanın karşısında bir türlü saçlarının şekline karar veremeyen kardeşinin yanına giderek yansımasına bakmıştı.
“Nasıl oldu abla?”
“Çok yakışıklı olmuş benim kardeşim.” Serdar üzerinde lacivert takım elbiseyle oldukça şık görünüyordu. Ön tarafı hafif uzun kumral saçların alnına düşerken Aylin uzanarak kardeşinin saçlarını yeniden düzeltmişti.
“Sence Ayşem de beğenir mi?” Aylin kardeşinin davranışlarına inanamıyordu. Serdar o kadar değişmişti ki Ayşem’i sevdiğinden beri içinden yaramaz bir çocuk çıkmıştı. Ayşem’in ağır başlı hali Serdar’ı resmen dengeliyordu.
“Çok beğenir. Ama biraz daha oyalanırsak kızı bize vermekten vazgeçecekler. Geç kalacağız canım.” Aylin şiş karnına elini koyarak kardeşine takılırken Serdar derin bir iç çekerek ablasına bakmıştı. Hamilelik Aylin’i daha bir güzel yapmıştı. Sanılanın aksine kız bebek annenin güzelliğini almamış, ona daha bir güzellik katmıştı sanki.
İki gün önce gittikleri kontrolde bebekleri inadı bırakıp cinsiyetini göstermişti. Bir kızları olacaktı ve Cesur karısının üzülmemesi için elinden geleni yapmıştı. Aylin’e göre ilerde Ayşem’e eşlik edecek bir erkek kardeşi olması gerekiyordu. Tıpkı zamanında bir başına kaldığında Serdar’ın kendisine eşlik ettiği gibi…
“Yeğenim nasıl bu gün? Çok hareketli mi?” Aylin gülümseyerek başını iki yana salladı.
“Bu gün biraz sakin yeğenin beni zorlamayacak gibi.”
“İyi bari bir sıkıntı olursa hemen söylüyorsun abla, yoksa çok darılırım.” Serdar ablasının daha fazla ayakta kalmaması için kenarda duran ayakkabılarını alarak “Hadi gidelim, daha fazla gecikmeyelim,” dedi. Aylin çantasını alırken paytak adımlarla kapıya yönelmişti. Genç kadın başlarında bir büyüğü olmadığı için oldukça hüzünlüydü. Aile büyüklerinden kimsesi yoktu ve iki kardeş kız istemeye yalnız gidiyorlardı.
“Çiçek ve çikolatayı unutma Serdar,” Aylin uyarısını yapıp kapıyı açtığında karşısına gördüğü kişiyle duraksamıştı.
“Sevim teyze? Sizin burada ne işiniz var?” Aylin oldukça şaşkındı. Asaf’ın annesinin neden kapılarında olduğunu anlayamamıştı.
“Duyduk ki bu gün Serdar oğluma kız istenecekmiş. Bizde büyük olarak yanınızda olalım dedik,” diyen kadına şaşkınlıkla bakarken kadının hemen arkasında ki Asaf ve Erkan abisini görünce şaşırmıştı.
“Siz ne zaman geldiniz?” Aylin o kadar mutlu olmuştu ki neredeyse ağlayacak duruma gelmişti. Çisem sayesinde Sevim hanımla oldukça samimi olmuşlardı. Üstelik Çisil’in Asaf ile olan evliliğinden sonra da bu samimiyet ilerlemişti. Ne de olsa gelinlerinin tek ağabeyinin karısıydı kendisi.
“Aylin abla damat hazır değil mi? geç kalacağız.”
“Abla kiminle konuşuyorsun?” Serdar elinde çiçek çikolata ile kapıya geldiğinde Asaf ve diğerlerini görünce şaşırmıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
CESUR
General FictionCesur yıllar sonra kızı için kovulduğu evine geri döner ancak ailesi onu kabul edecek midir? Genç yaşında baba olan Cesur, ailesinin altın çocuğu, iyi bir cerrah ve iyi bir baba... Kızı için varisi olduğu hastaneye geri dönmesiyle süre gelen olaylar...