Başladığınız tarihi buraya bırakabilir misiniz ?? 🪄💌🕸🕸🕸
Çalan yüksek sesli yabancı müzik sayesinde uğuldamaya başlayan kulaklarım ve karanlık ortama eşlik eden hareketli rengarenk ışıkların aldığı gözlerimin etkisiyle şakaklarımı ovuşturdum. Uykusuzluğun verdiği ağır yorgunluk bu etmenlere birleşince şiddetli bir baş ağrısına dönüşmüştü ve an itibariyle halimden hiç hoşnut değildim.
Ufak çaplı sahnenin üzerine kurulmuş müzik setinin başındaki DJ, ortadaki pistte müzik setinden yükselen şarkının ritmine göre dans eden çakırkeyif insanlar; kenarlardaki masalarda yarın yokmuş gibi içen sarhoş arkadaş grupları, tekli masalarda yalnız başlarına içenler, barmenlerden içki alarak kalabalığa karışıp ortamın hareketine ayak uyduranların aksine; barın en köşesinde, rahatsız bir bar taburesine oturmuş, yarısı çoktan bitmiş olan bira şişemle birlikte sakince etrafı izliyordum.
Bacaklarıma yapışan siyah deri taytım, ona uyumlu olan askılı ve bedenimin üstünü saran büstiyerim, aynı tonlardaki topuklu botlarım, beyaz tenime zıt boyuttaki koyu ama bir o kadar sade duran makyajım ve hafifçe dalgalandırdığım saçlarımla ortama uyum sağlayan biri gibi dursam da içten içe fazlasıyla rahatsızdım.
Haftalarca eve, hatta odama kapanmanın; geceyle gündüzün birbirine karıştığı günlerin ardından ilk sosyalleşme denememin bir barda olmasının ne kadar sağlıklı olduğunu en yakın zamanda beni buraya sürükleyen canım arkadaşımla tartışılacaklar listesine ekleyecektim. Kararlıydım.
Dışarı sigara içmeye çıkanlardan birinin sarhoş olduğu kadar flörtöz bakışlarına çarptığımda oturduğum yerde rahatsızca kıpırdandım ve bedenimi piste dönük olmaktan çıkartıp tamamen içki şişelerine ve o şişelerden aldığı karışımlarla yeni kokteyller yapan sevgili arkadaşıma doğru döndüm.
Gastronomi bitirmiş ve özel ilgi alanı içkiler olan biri için işini fazlasıyla ciddiye alıyordu. Birazcık kassa çok rahat bir şekilde fotomodellik yapabilirdi, o derece duru ve bir o kadar da dikkat çekici bir güzelliği vardı ama tek derdi mutfaktı.
Bu da böyle bir değişikti ama normal olsa bunca sene benimle arkadaş olmazdı. O yüzden pek de sorgulamıyordum.
"Barımızın bu geceki en havalı kızı yeni bir şeyler denemek ister mi?"
Barın öteki ucundaki müşterilere siparişlerini verdikten sonra bana doğru yaklaşan tanıdık yüz ve yöneltilen soruyla yüzümü buruşturmadan edemedim.
"Sıkıntıdan vücut gaz yapmıştır, onun havasıdır o. Göz yanılmasıdır."
Verdiğim cevapla birlikte kıkırdarken yan tarafımda duran boş bardakları aldı ve önümdeki biraya baktı.
"330'luk birayı elinde süründüren tek insan olabilirsin Pera! Kızım içsen açılırsın belki, kafan dağılır keyfin yerine getirir diye getirdim seni buraya. Niye duvar gibi oturuyorsun burada?"
Gürültüye rağmen kulaklarıma ulaşmayı başaran uzun cevabına karşın bira şişesini alıp tek dikişte bitirdim ve dudağımdaki ıslaklığı elimin tersiyle sildim.
"Benim kafayı değil bir şişe bira, şu tezgahtaki bütün içkiler bir araya gelse yine de toplayamaz canım. Zorlama."
Verdiğim cevap ve sıkıntılı yüz ifademin ardından yaklaşan yeni müşteri olup olmadığını kontrol eden canım arkadaşım, aramızdaki tezgahın arkasından iyice bana doğru yaklaştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARJİN || (+18)
Teen FictionPera, gerçek kimliğini saklayarak satırlara döktüğü hikayeleriyle milyonlarca insana ulaşmıştır. 'Roza' mahlasıyla yayınladığı romanlarıyla çok satanların arasına giren ünlü bir yazar, aynı zamanda kimsenin tahmin edemeyeceği kadar sakin hayat süren...