|19|

1.3K 63 18
                                    


Yer yer çatlamış, koyu gri duvarların aksine kırık beyaza çalan tavanın pürüzsüzlüğü; bu odanın bile, mekanın genel ruhuyla ne kadar uyumlu olduğunu düşündüm. Ondan da öte, burası adeta Yalım'ın bir yansımasıydı.

Kaderin oyunu derlerdi ya hani; işte o oyun, bizim kader çizgilerimizi bir şekilde çakıştırmış ve birbirimizi görmezden gelerek ilerlememizi imkansız kılarak bizi bir araya getirmişti. İkimizin de bu oyunda ayrı rolleri ve sonuç günü gelip çattığında elde etmek istediği şeyleri vardı. Finalde ne olacaktı, muammaydı.

"Kafanda bir şey var mı?"

Uzandığım, yine dışarıdaki gibi siyah olan koltukta daldığım derin düşüncelerden Yalım'ın sesiyle çıkarken istemsizce "Hı?" diye sorar gibi bir ses çıkarttım.

"Kafanda dövme için bir model örneği falan var mı diyorum."

Daldığımı anlamış olacak ki sorusunu, biraz daha açarak yineledi. Bense, konuşmadan önce başımı sallarken neredeyse dakikalardır iki elin parmağını geçmeyecek kadar az kelime kurmaktan kuruyan boğazımı temizledim.

"Küçük bir peri dövmesi." diye asıl sorusuna cevap verdikten sonra devam ettim. "Kulağımın arkasına, boynuma doğru olan boşluk kısmına olabilir diye düşünmüştüm ama yer olarak daha iyi duracağını düşündüğün bir nokta varsa fikirlere açığım."

Ensemde, saçlarımın çoğunlukla kapattığı noktada kalan tilki konseptli dövmemin dışında ne zamandır aklımda olan ama bir türlü yaptıramadığım; daha da önemlisi, benim için Roza'yı temsil eden bir diğer şeydi ilham perisi. Ancak Yalım'a bunu tüm ayrıntılarıyla anlatamayacağım için sadece küçük peri demekle yetinmiştim.

"Kolay kolay müşterilerin isteklerine müdahale etmem. Senin bedenine yapılan bir şey, senin isteğine göre olmalı sonuçta. Anca başka bir dövmeyle çakışacak, ya da dip dibe gelecekse ve çok uyumsuz duruyorlarsa o zaman müdahale edebilirim. Ki görünüşe göre sende öyle bir durum söz konusu değil."

     Beklediğimden uzun cümlelerle verdiği cevaba karşın şaşırmadan edemezken birkaç saniye gözlerimi kırpıştırarak ona baktım. Bu kadar uzun cümle kurarak konuşmaya girmek, insanlık için basit olsa da Yalım Alaz için zor bir olaydı.

    "Kulak arkası uygundur diyorsun yani?"

     Şapşal sayılabilecek bir ifadeyle ona baktığım saniyelerin ardından sorduğum soruyla başını salladı.

       "Uygun."

Nefesini verdikten sonra kahverengi irisleri yüzümde gezinirken devam etti. "Aklında örnek bir model var mı peki?"

Kimi müşterinin hazır bir çizimle geldiğini kiminin ise onun örnek modellerinden seçip bir şeyler istediğini tahmin etmek pek de zor olmadığı için sorusunu garipsemedim ve sorusuna karşın başımı olumsuz anlamda iki yana sallarken dudaklarıma hafif bir gülümseme yerleştirdim.

"Okullu ressam olan dövmecimin yeteneğine ve hayal gücüne bırakıyorum kendimi."

Verdiğim cevap, onun da dudağının bir kenarının belli belirsiz yukarı kıvrılmasına sebep olunca yüzümdeki gülümsemenin genişlemesi, tilkilerimi rahatsız etse de o an için fazla düşünmek istemedim ve anlık odağımı değiştirmedim.

       O ise saniyeler içinde kendini toparlayıp yine gözlerine, o perde arkasını gizleyen sisli havayı indirirken boğazını temizleyip tekrar konuştu.

ARJİN ||  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin