|65|

431 28 107
                                    




Zaman, literatür tanımı olan bir kavram olmasına rağmen kesinlikle tanımların dışına çıkmayı başaran bir olguydu.

Bazen, ışık hızına meydan okuyacak kadar çabuk geçip gidiyordu. Bazen de yaşlı bir kaplumbağayı andırırcasına yavaş hareketlerle ilerlemeyi tercih ediyordu.

Bense sanırım, ışık hızına meydan okumaya karar verdiği dönemdeydim. Ne ara dün gece bitmiş, ne ara gündüz olmuştu ve saatler akıp giderek yeniden hava karanlığa teslim olmuştu; hiçbir fikrim yoktu.

Dün; Çağlar'la karşılaşmamın üzerine Yalım'ın yanımıza gelmesi ve Efe'nin tabiriyle 'rüzgar gibi gelip geçmesinin' ardından Pırıl ablanın istediği birkaç işi halletmiş, sonra da Yalım'ı merak ettiğim için Pırıl abladan izin alarak Hades tarafına geçmiştim.

Ancak evdeki hesap çarşıya uymamıştı ve gelen müşterisi seans içindeyken bir dövme daha isteyince işi uzamıştı. Hâl böyle olunca ne o, planladığı gibi bana dövme yapabilmişti ne de ben, Çağlar yüzünden herhangi bir sıkıntı olup olmadığına dair sorularımı giderebilmiştim.

Bugün gündüz de o, Hades'te kaldığı ve muhtemelen yeni çizimleriyle uğraşırken sabahladığı için attığım mesajlara ancak öğlen dönmüştü. Bense, normalde Persephone'ye gelmem gereken saatten biraz erken çıkarak onun yanına gitmiştim.

O, her ne kadar bu konuyu konuşmaktan pek memnun gibi durmasa da sorduğum birkaç şeye cevap vererek kalıcı bir sorun olmayacağına beni inandırmıştı; ben de, Çağlar ile aramda asgari seviyede bir arkadaşlık dışında bir şey olmadığını ve olmayacağını net bir dille belirterek anlık yaşadığı kıskançlığın uzamasına gerek olmayan bir konu olduğunu ona kanıtlamıştım. Böylece, dünden gelen sorunu çözmüştük.

Ancak onda, Efe'nin de Eliz'in de kıskançlığa yorduğu ancak bence tek bir konu yüzünden olmayan bir gerginlik hâla devam ediyordu. Herhangi bir sıkıntı olup olmadığını sorduğumda olumsuz cevap almış, yardımcı olabileceğim bir şey varsa söylemekten çekinmemeli gerektiğini söylediğimde de basit bir onayın ardından konuyu uzatmak istemediğini anlayınca sohbeti değiştirmek zorunda kalmıştım.

Her ne varsa er ya da geç ortaya çıkardı sonuçta, bir şey varsa bile anlatmaya hazır olmadığı ya da bunu istemediği bir anda üstüne gitmem doğru olmazdı.

Kafamdaki düşünceleri zihnimin zemininde serili halının altına süpürmek ister gibi başımı iki yana sallarken Persephone'nin alıştığımı kabul ettiğim, hatta uzak kaldığım günlerin ardından özlemeye bile başladığım karanlığına eşlik eden müzik sesine odaklandım. sahnedeki amatör çocuğun sesi pek iyi olmasa da şarkıyı sahipleniş biçimi sayesinde kurtardığı performansın bitimine yaklaştığımız için ise içten içe şükrettim.

Yeni programa göre yeni DJ'in, yani Çağlar'ın çıkacağı iki akşamın arasında karaoke gecesi vardı. Ve an itibariyle Efe Çetin, tüm enerjisi ve imrenilesin sahne kontrolü ile kimselere kaptırmaya razı olmadığı moderatörlüğünün başındaydı. Bu akşamın şarkı konsepti ise Hip-hop ve Türkçe Rap olarak seçilmişti.

Biraz önce sahneye çıkan çocuk alkışlar eşliğinde indiğinde yeni çıkan üçlü kız grubunun seçtiği başka bir parçanın çalmaya başlamasıyla birlikte biramdan bir yudum aldım ve oturduğum yerde bacak bacak üstüne atarak ortamı kolaçan ettim.

Kimileri localarda kalabalık gruplar halindeydi, kimileri yerleştirilen bistrolarda ikili üçlü takılıyordu, kimileri ise söyleyenler amatör olmasına rağmen kendisini müziğe kaptırmış dans ediyordu. Ama özünde, halinden memnun olmayan kimse yok gibi duruyordu.

ARJİN ||  (+18)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin