YALIM'IN AĞZINDAN;İnsan hayatı kaç bölüme ayrılırdı? Bir başlangıcı olduğu malumdu; ancak gelişme aşamasında kaç farklı bölüm yaşanırdı? Peki ya son dedikleri nokta ne zaman gelirdi? Ne olduğunda bir şeyin bittiğinden emin olunurdu?
Bunların hiçbirinin cevabını bilmiyordum. Ama emin olduğum tek bir şey vardı ki, yıllar sonra ilk defa hayatımın 'mutlu' olarak adlandırabileceğim bir bölümünü yaşıyordum. Uzun zaman sonra ilk kez iyi hissediyordum kendimi; huzur diye bir şeyin var olduğuna, gülümseyebileceğime, kalbimin iyi şeyler için de atabileceğine yeniden inanmaya başlıyordum.
Çünkü Pera Vural; şu lanet dünyada yaşamak zorunda kaldığım berbat hayatın dönüm noktası olmuştu.
Sanki, o adım attığı anda dünyamda bir deprem olmuştu ve tüm dengeler yerinden oynamıştı. Arada oluşan boşluğa ise o, tüm varlığı ile yerleşmiş ve mihenk taşım olmuştu.
Çok klişe bir laftı ancak doğruydu. O, hayatıma girdikten sonra hiçbir şey eskisi gibi olmamıştı.
Kendimi tüm gerçekliğiyle açmış, yalnız hissetmekten korktuğumda ona sığınmış, onunla birlikte ağlayıp sayesinde gülmeye başlamıştım ve bu; hiç tahmin edemeyeceğim kadar iyi gelmişti.
Resmen hiç beklemediğim bir anda hayatıma girmiş, hapsolduğum zifiri karanlığa ışık olmuştu. Ve sayesinde, yaşamak zorunda kaldığım hayatta sadece kara bulutların olmadığını; güneşin açabileceğini, iyi günlerin de gelebileceğini öğrenmiştim.
O; hayatıma kimseyi almadığım, kendimi kalın tuğlalı duvarların arasına hapsederek dış dünyadan korumaya çalıştığım yılların ardından bir ilki başarmıştı. Hayatıma girmekten çekinmezken gösterdiği cesareti bana ilham olmuştu.
Onun cesareti, bana adın atma gücü vermişti. Şimdi, alakasız bir yerde oturmuş; onu düşünürken bile böyle içten gülebiliyor olmam benim değil onun eseriydi.
"Boş boş havaya bakıp ayyaş gibi sırıtmaya biraz daha devam edersen korkmaya başlayacağım abicim. Haberin olsun."
Efe'nin sesi; Pera'nın hayali ile bezenen düşüncelerimin arasına sızarak dikkatimi dağıttığında irkilirken oturduğum yerde dikleşerek duruşumu düzelttim ve bakışlarımı ondan tarafa çevirdim.
"Akşam üstü birasına başlayan ben miyim? Sensin lan ayyaş!"
Sinirlenmekten uzak, bariz eğlence tınıları taşıyan cevabıma karşın benim aksime oturduğu yerde yayıldı ve elindeki bira şişesini şerefe der gibi havaya kaldırdı.
"O değil de, biz niye burada buluştuk ki?"
An itibariyle benim evin terasında, bir saat kadar önce ikimize de mesaj atan Şevval'i bekliyorduk ve neler olduğunu benden daha çok merak eden arkadaşımın bakışları sürekli etrafta geziniyordu.
"Şevval, özel mesele ve illa evde konuşmamız lazım dedi. Senin ya da onun evinde özel konuşma ihtimalimiz olmadığına göre nerede buluşmayı bekliyordun kardeşim?"
Sorusuna soruyla karşılık verdiğimde oflar gibi bir ses çıkarttı.
"Onu da anlamış değilim ya zaten! Son zamanlarda zaten bir tuhaftı, günlerdir iyice tuhaflaştı. Şimdi de özel konuşmamız lazım triplerine girdi..."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ARJİN || (+18)
Teen FictionPera, gerçek kimliğini saklayarak satırlara döktüğü hikayeleriyle milyonlarca insana ulaşmıştır. 'Roza' mahlasıyla yayınladığı romanlarıyla çok satanların arasına giren ünlü bir yazar, aynı zamanda kimsenin tahmin edemeyeceği kadar sakin hayat süren...