Bir yatakta yatan iki yabancıydık. Sırtımızı birbirimize dönmüş ikimizde uyuma taklidi yapıyorduk.
Daha sabahına boşanmak istediğimi söylediğim adamla şimdi aynı yataktaydım. O ise bunu hiç kafaya takmıyor gibiydi.Birbirimize çok yakın olduğumuz gibi bi o kadar da uzaktık. Benim pislikten uzak olmamı istiyordu ama bütün lekeleri o bizim ailemize sokmuştu.
Haklı olduğu taraflar olduğunu biliyordum. Onun iyi adam olmasını istemiştim. Silahı bıraksın tüm o pis işlerden sıyrılsın istemiştim ama şimdi ben alıyordum silahı elime .
Zorunda kaldığımız zamanlar olabiliyordu. Bunun farkına varması lazımdı. Sevdiklerimiz için her şeyi yapacak iğrençlikte olabilirdik. İnsan evladının katilini yaşatmazdı nefesini keserdi.
Ama o yaşatmıştı ben kesmiştim nefesini o bir armağan gibi bağışlamıştı onu. Gözlerimi kapatıp derin bir iç çektim. Hiçbir şeyin geçeceği falan yoktu ben bu hayatın acısını kabullenmiştim. Eski o mızmız güçsüz kız yoktu artık. Madem hayat bana bunları vermişti ben de onun dilinde cevap verirdim. Kendi silahıyla dertlerimi yok ederdim.
🥀
Bir saatlik uykunun ardından yavaşça rahatsız edici güneşin ışığıyla gözlerimi ovarak açarken karşımda gömleğini ilikleyen Murat'a gözlerimi diktim.
-"Nereye?"
Uyandığımı yeni fark etmiş olacak ki seslenmemle bakışların bir an da bana çevirdi.
-"Annen sabah otobüsüne binmek istedi. Onu bırakıp şirkete geçeceğim."
Yatakta doğrulup ayağa kalktım.
-"Gidiyor mu?"Başıyla onaylayıp hiç gözlerime bakmadan siyah ceketini alıp kollarını geçirdi.
Sinirden gülümseyerek kollarımı birleştirdim.
-"Nedense hiç şaşırmadım çok bile kaldı? Neyse iyi oldu ben de artık Sude'ye geçebilirim ." Dememle bir an da öfkeli bakışlarını gözlerime dikti.
Kaşları çatıktı kahve gözleri daha da koyulaşmıştı.-"Dün yaşadıklarımızı unuttun mu yoksa bana inadına mı yapıyorsun ?"
Alay ederek gözlerine baktım
-"Hangisinden bahsediyorsun cezası şifa misali olan dava mı yoksa üstüne mum diken kurşunlar mı!"Dişlerini sıkarak gözlerime baktı
-"Kurşunlar hani şu az daha ölmek üzere olduğumuz kurşunlar. Senin sinir krizi geçirdiğin, halüsinasyon gördüğün , bayıldığın hiç olmamış gibi davrandığını saldırı."Demesiyle yüzüm daha da düştü.
-"Merak etme unutmadım."-"İyi o halde hiçbir yere gitmiyorsun ne zaman boşanırsın benden o zaman kapılar sana açık."
İntikamımı alana kadar ölmek gibi niyetim yoktu. Bunu diyen Aslı az daha bir küvette intihar edecekti.
Arkasını dönmüş tam gidiyordu ki yerinde durdu. Makyaj masasına doğru ilerleyip çekmeceyi açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gardenya Günahsız Melek
General FictionÇocukluğundan çok mu farklı yoksa ben mi yanlış görüyorum ,hissediyorum ?Nerede o benimle evcilik oynayan ,nerede o ben düşünce ağlamayayım diye sarılan ,pamuk şekerle kendine sakal yapan ,yüzünden hiç gülümsemesi eksik olmayan ilk aşkım. Karşımda b...