62-Unutulmayan sesler var

92 5 0
                                    

2 ay sonra:

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

2 ay sonra:

Zaman geçmişti , günler gitmişti , haftalar bitmişti tek ben kalmıştım ama o da geri gelmemişti.

İki aydır yüzünü görmüyor kokusunu almıyor sesini duymuyordum. Ona çok öfkeliydim fakat özlemim daha ağır basıyordu. İmzayı attığı benden ayrıldığı balkonda iki aydır onu bekliyordum. Fakat saklı gizli duvarların arkasındaki adamlarından başka ona dair hiçbir şey görmüyordum.

Yeni yıla girmiştik ama onsuz girmiştim yıla . Yılbaşında herkes gezip eğlenir sevdikleriyle yanyanayken bense önceki yıl Murat ile onun bir adım atması için çabaladığımız tekrar ayağa kalkması için dua ettiğimiz dakikaları hatırladım. Yeni yeni ayağa kalkmaya başlamıştı . Konaktaki herkes eglenmeye gitmişti ama biz yalnız kalmayı tercih etmiştik.

Onun için tüm hayatım boyunca girmediğimden daha çok mutfağa girmiştim . Yaptığım bütün yemeklerin yarısı yanık yarısı tatsız ve lezzetsizdi. Ama ikimiz başbaşa oturmuş yeni yılı kutlamıştık.

Ellerimi sıkıca tutup
-"Seninle her yeni yıla girerken elini sıkıca tutacağım ki bütün yıl ayrılmasın bu eller." Demişti ama şimdi yanıma bile gelmemişti.

Sigarayı küllükte söndürüp sehpanın üzerindeki araba anahtarını alıp balkondan içeriye giridm.

Çantamı alıp evden çıkmıştım.Soğuk hava yüzüme her çarpışında kızım aklıma geliyordu daha mezarına adımımı atmadığım kızım. Ali'den hergün haber beklemiştim hatta onu arayıp sormuştum bile ama bana cevap vermemişti.

Hafiften kar yağıyordu elimi uzatıp avucuma düşen kar tanesine yutkunarak baktım.

Kızımın mezarını kaplayan kardan yorganı vardı şimdi.

Üzerime kaban bile gitmemiştim o üşürken benim kabana sarılmam vicdansızlık gibi geliyordu.

Arabaya binip çalıştırdım. İki aydır zamanın geçmesine canım yanıyordu daha intikamını alamamış olamamak canımı yakıyordu .

Babası acaba benim kadar huzursuz muydu? Hiç sanmazdım o hayatına çok güzel devam ediyordu .

Arabayı yavaş yavaş park edip aşağıya inip atölyeye yürüdüm. Bahçesi kar tutmuş çok güzel duruyordu.

Bahçe kapısından içeriye girip merdivenlere ilerledim. Binanın kapısından içeriye girince soguktan üşüyen yanaklarım sıcağı hissetmesiyle karıncalanmaya başlamıştı.

Kahkaha seslerini duymamla pova odasına ilerledim.

Kapının ucunda kafamı uzatıp prensesler gibi olan Sude'ye uzun uzun baktım. Camdan içeriye giren ışığın aydınlattığı odada bembeyaz gelinliği içinde ışıldıyordu. O da benim gibi kış ayında evlenecekti.

Yutkunup içimdeki acıyı hissetmemeye çalışarak onu seyrettim. O gün yeniden başlamıştık tekrar tekrar sevmiştik birbirimizi . Bembeyaz karlar içinde bembeyaz sayfa açmıştık ama o sayfalar çok çabuk karalanmıştı. Şimdi ikimizde karaladığımız defteri boşluğa bırakıyorduk.

Gardenya Günahsız MelekHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin