Kalbim durdu ,fincan elimden düştü. Ben kendime gelmek zorundaydım Murat'ın ellerimden kayıp gitmesine izin vermemeliydim .
-"Hayır....Murat......Hayır şimdi olmaz hayır...."
Gözlerim dolmuş korkuyla koşturuyordum. İçimden ettiğim duaların sınırı yoktu.Koştum hiç durmayacak gibi koştum.
Kafamı olumsuz anlamda sallıyor bir taraftan da ağlıyordum. Yanına geldiğimde nefes nefese kalmış korkuyla yere diz çökmüştüm .Gözleri kapalı çimenlerin üzerinde baygın duruyordu.
"Ne...ne oldu sana...?"Ellerim titriyor ne yapacağımı bilmez halde yüzüne bakıyordum. Burnundan akan kanı görmemle daha da çok korktum.Elimi yüzüne götürüp.
"Uyan..Murat uyan ...ne oldu sana...?"
diye seslendim ama beni duymuyorduYüzü bembeyazdı. Ne zamandır bu halde?Elleri buz kesmiş resmen.Elini tuttup ısıtmaya çalışırken hıçkırarak
"EMİNE...EMİNE...."diye çığlık atıp beni duymaları yardım çağırmaları için bağırmaya devam ettim.
Gözlerimi ondan ayırmadan bir şey olmaması için dua ediyordum. Saçlarını okşayıp.
"Korkuyorum Murat çok korkuyorum lütfen uyan .Yapma bunu bana."diye seslendim.
Hıçkırıklarımı yutkunup"Yardım edin...."diye haykırdım yeri göğü inletircesine .
Tek yapabildiğim etrafa bağırıp ellerini ısıtmaya çalışmaktı. Onu bu halde görmek aklıma da kalbime de zarardı.En sonunda beni duymuşlardı. Hepsi evden çıkıp halime şaşkınlıkla bakarak yanımıza koşturdular.
-"Ne oldu Aslı ne oldu kızım?"
Korkuyla seslenen dedeme dönmeden.
-"Bi...bilmiyorum ambulansı arayın lütfen. "Diye yalvarıp eğilip omuzlarından tutarak kendime çektim.
"Murat uyan ....ne olursun uyun artık
...korkutma beni.."Gamze yanıma çökmüş sakin olmam için çabalarken ben onun söylediklerini duymuyor etrafı görmüyordum bile Murat'dan başka.
Onun çocukluğu karşımdaydı sanki yaralı bir kuş gibi kollarımın arasındaydı.Mazide yaşananlar şu an umurumda değil tek derdim Murat'ın kurtulmasıydı.
Ayakta dikilmiş bize şaşkınlıkla bakan Ahmet amcaya kızarmış gözlerimi dikip.
-"Ambulansı çağırsana neyi bekliyorsun?Görmüyor musun oğlunun halini!"diye öfkelenip Murat'a döndüm.Bembeyaz yüzü, soğuk elleri ruhumu buza çeviriyordu. Ürpererek Murat'ın yüzünü okşarken etraftakiler korkuyla ayakta dolanıp duruyordu. Ahmet benim çıkışımla ambulansı aramış oğluna ifadesizce suratında hiçbir korku ,hüzün belirtisi olmadan bakıyordu.
-"Geçecek ....geçecek söz veriyorum geçecek...Hiçbir şey olmayacak sana."
Halam ağzını kapatmış hıçkırarak ağlayarak dua ederken Havva teyzenin.
-"Geldiler..."diye seslenmesiyle elini ağzından çekip yanımıza hızla gelen ambulans doktorlarına yol açtı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Gardenya Günahsız Melek
General FictionÇocukluğundan çok mu farklı yoksa ben mi yanlış görüyorum ,hissediyorum ?Nerede o benimle evcilik oynayan ,nerede o ben düşünce ağlamayayım diye sarılan ,pamuk şekerle kendine sakal yapan ,yüzünden hiç gülümsemesi eksik olmayan ilk aşkım. Karşımda b...