-21-

786 62 7
                                    

Bilmediğim yolları geçerek Kaan'ın bana attığı konuma gitgide yaklaşıyordum. Gizem'in bana belli bir süre önce verdiği daha doğrusu garajda kalması için verdiği drift motoru olarak geçen motorla gelmiştim. Ehliyetimin tutuyor olması da beni bir hayli mutlu etmişti. Bildiğim kadarıyla motorda herhangi bir sıkıntı yoktu. Tamamen şu an Gizem'e güveniyordum.

Yolun sonunda alevden çemberi görmem ile konumun burası olduğunu anlamıştım. Alevden çelenkler ve boş teneke variller buranın aslında ne kadar illegal bir yer olduğunu şimdiden gösteriyordu. Yolda Kaan'ı görmem ile onun yanına gittim. Çilem ve Öykü'de yanında baya koyu sohbet içinde gibiydiler. Kaan elindeki enerji içeceğini bitirip yanıma geldi. Diğerleri de peşinden geldi. Bu sırada motordan inip kaskımı çıkardım. Üzerimde sadece yarış ceketi vardı. Arada esen rüzgar üşütmüyor değildi.

"Bakıyorum da benim yarış arkadaşım gelmiş."

Elindeki enerji içeceğini kaldırdı ve sohbetlerine devam etmek için ben de dahil oldum.

"Ya ne demezsin."

Kaan teselli eder gibi omzuma elini atıp sıktı.

"Merak etme kazandıracağım seni."

Kaan kahkaha krizine girdi. Bir insan hep sarhoş gibi olabilir miydi aklım almıyordu. Çilem ve Öykü'ye baktığımda el ele tutuştuklarını görmem ile canımın ansızın sıkkın bir hale girdiğini hissettim. Gözlerimi onlardan zar zor aldım çevreye bakınsam iyi olurdu buraya böbreğimi çaldırmaya gelmedim neticede.

Çevrede Amerikan dizilerindeki gibi dağ gibi cüsseye sahip olan sakallı adamlarla doluydu. Yanlarında ise pekte yerli sayılmayan kızlar vardı. Herkes motorunun başında duruyordu. Orta yaşlarında olan ve hayatta görmediğim tiplerin dolu olduğu yerde ısınmak amacıyla yakılan boş variller ile doluydu. Bir de ses sisteminden gelen hafif arka fon niteliğindeki tekno şarkılarda insanları gaza getirmek için açıldığı belliydi.

Orman derinliklerine baktığımda ise kimseyi görmüyor olmam içimi tedirgin ediyordu. Aniden polisler baskına gelse boku yedim demekti.

Yanımıza gelen Asyalı kız elindeki iki kaskı tutuyordu.

"Kaan ve Alya kim?"

Hafif aksanlı ve bu soğuk geceye rağmen fazla iddialı olan kıyafetleri ile hepimizi süzdü. Kaan, kendisini ve beni gösterdi. Kız elimize kaskları tutuşturup gözden kayboldu.

Kaskı incelediğimde ise önündeki vizörün tamamen siyah bant ile kaplandığını görmek onu sökme isteğimi arttırmıştı. Bu sırada göz alıcı bir beyazlık önümüzde belirdi. Koskoca ekranda isimlerimiz belirdi ve ekrandan kadın sesi duyulmaya başlandı. Herkes ekrana döndü.

"Bu gece yarışmacılarımız Alya ve Kaan. Yarış türü ise güven."

Ne alaka şimdi bu? Kaan'a baktığımda ise tenekeyi dikip yere attı ve bana sinsi bir şekilde güldü. Sıçtın Alya Barut.

"Yarışmacılara verilen kasklar takılıp arkalarına artçı alacaklar. Aldıkları artçılar Alya için Öykü, Kaan için Çilem."

Ben nereye geldim anasını satayım? Bembeyaz ekranda sadece söylenen şeyler vardı.

"Nasıl yarışılacak? Motoru kullanan kişi önü kapalı olan kaskı takacak. Artçı ise normal kask ile önünü görebilecek ve ona yolu tarif edecek."

Sonda çıkan yazıları ise bu kadar zamana kadar gösterilen siyah rengin aksine kırmızıydı.

"Artçılarınız ya size doğruyu söyleyecek ve yarışı tamamlayacaksınız. Ya da yalan söyleyecek ve yarışta çok fena kazalar yapmanızı sağlayacak."

Piyano (gxg)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin