33

199 22 50
                                    

Çağrı Berk'in zoru ile dışarıdaydı ve Zeynep'in dikişleri alınmalıydı. Bugün Duru ile Sinan'ın buluşması olduğunu biliyordu bu yüzden Sinan'ı da atayamazdı. Çalan telefonunu cevapladı.

"Zeynep kızım dikişlerin bugün alınacaktı değil mi ?" Önder'in yumuşak  sesi telefonun ahizesinden çıktığında Zeynep gülümsedi.

"Evet hazırlandım bile. Taksi çağıralım dedikte onun numarasını bulmaya çalışıyordum"

"Taksi ile olmaz hem ben ayağına kadar gelmişim hadi in birlikte gidelim." Zeynep'in cevabını beklemeden kapattı telefonu Önder. Zeynep hızlı adımlarla mutfaktaki annesinin yanına giderek haber vermiş ve dışarı çıkmıştı.

"Teşekkür ederim" arabaya binerken ilk cümlesinin bu olması Önder'i güldürdü.

"Sana da günaydın"

"Günaydın" Zeynep'in neşeli sesi adamın kulaklarına ulaştığında Önder'in neşesi katlanmıştı. Bu kızın sevilmesinin en büyük nedeni neşesi ve cesur oluşuydu.

**

Zeynep karşısındaki hemşireye çekinerek bakıyordu, yaraları sorun değildi ancak... Önder kızın elini kavraması ile Zeynep'e baktı.

"Şey hanımefendinin eli ağır gibi geldi de" Zeynep'in çekinerek konuşmasına ikisi de gülmüştü. Önder kızın yanına çökerek elini sıktı ve saçını okşadı.

"Ben burdayım tamam mı?"

Zeynep'in gözleri bu duyduğu cümle ile dolmuştu. Bu adam son günlerde içindeki bir boşluğun dolmasını sağlıyordu.

**

Önder kızın beyazlaşmış yüzünü gördüğünde bir kafede durmuş ve taze sıkılmış meyve suyu almıştı. Zeynep meyve suyunu içerken günlük hayattan ve okuldaki öğrencilerden konuşuyorlardı.

"Aslında Zeynep Elif diye bir öğrencim var mimarlık okumak istiyor tanışmak ister misin?"

"Olur ancak konuşmanın sonunda mimarlıktan vazgeçerse benim suçum değil"

"Neden sen sevmiyor musun?"

"Mimarlık sevilmeyecek bir bölüm değil, sadece okuması yok. En basiti vize haftamız yok. Tasarım dersinden kalsan dönem hatta yıl uzuyor ve tasarım hocalarımızdan bahsetmek bile istemiyorum"

Önder kızın hararetle anlattıklarını dinlerken eğleniyordu. Kızın bir şey anlatırken durmayan elleri ve mimikleri kişiliğine uygundu.

"Mesela bizim tasarım dersimizde 6 hocamız var. Biri beğeniyor diğeri beğenmiyor. Yapıyorsun birisine göre okey diğerine göre çöpe yakışır. Ya ben zaten normal değildim ama delirttiler"

Önder kızın son cümlesiyle kahkaha atmıştı, Zeynep gülen adama bakarken gözlerini kırpıştırdı.

"Ne oldu?"

"Çağrı gülüşünü sizden almış yani çok güzel gülüyorsunuz" Zeynep'in iltifatı adamın gülüşünü büyüttü.

"Gülüşüm güzel mi bilemem ama bu gülmeyi sağlayan kız çok güzel" Zeynep'in yanakları anından kızardığında yüzünü elleri ile kapatıp kıkırdadı.

**

"Zeynep kıza şöyle bakma" Kader'in kızını dürterek söylediklerine Zeynep omuz silkmişti. Karşı komşuları hoşgeldinize gelmiş ve aile yemeklerine bomba gibi düşmüştü.

Kızları Çağrı'ya bakıyordu ancak asıl sorun bu değildi. Asıl sorun tam olarak Önder'e kendini iyi kız gibi gösterme çabasıydı. Adam ağzını bir şey için açtığında sürekli kendisi de onları biliyormuş gibi davranmıştı.

Tesadüfler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin