8.Bölüm

527 31 28
                                    

Zeynep'in tepkisi ile gülen Çağrı kıza iyice yaklaştı. Zeynep Çağrı'nın yakınlaşmasına tepki vermemeye çalışsa da zorlanıyordu.

"Öpmüyor musun şimdi?"

Zeynep kafasını gözüne sokmaya çalışan Çağrı'ya güldü. Yola doğru baktığında gelen otobüsü görerek rahatladı.

"Eh öpüyüm madem çok ısrar ettin"

Çağrı'nın yanağına dudakları değdiğinde ikisininde vücudu gerilmişti. Zeynep dudaklarını çocuğun yanağından ayırdığında Çağrı geriye doğru yaslanarak güldü.

"Bütün acı, ağrı, hastalık geçti inanır mısın çirkin?"

"Öptüğüm herkes aynısını söylediği için inanırım gerizekalı"

Zeynep duran otobüse yönelmeden söylemiş sonra kalabalığın arasına karışmıştı. Otobüse ayakta binen Zeynep anlamsız bakan Çağrı'ya güldü.

İşaret parmağını alnına götüren Zeynep Çağrı'nın ona yaptığı gibi veda ettikten sonra hareketlenen otobüs ile kendine sövdü Çağrı. Mutsuz adımlarla arkadaşlarının yanına gittiğinde Ege'nin sırıtan suratıyla karşılaştı.

"Bro ne oldu ya? Koşa koşa gittin, kızsız geldin"

"Sanane Ege." Hazal'ın bağırması ile sinirlenen Ege kıza baktı.

"Ne oldu yine Hazal? Arkadaşımla konuşuyorum ne bağırıyorsun ?"

"Zeynep'le ilgili konuşma"

"Ne alaka Hazal ya ?"

"Zeynep için ilk gördüğünde ne dediğini biliyorum Ege'cim. O yüzden Zeynep konusu sana yasak."

"Ne dedi ki?" Çağrı'nın sorusu ile Hazal arkasına yaslanarak Çağrı'nın gözlerine baktı.

"Bir gün sen yine tabi yanımızdan erken kalkıp gittin. Berk bizi Aliler ile tanıştırdı, Zeynep'te var tabi grupta. Kızı gördüğünde ağzı açık kaldı Ege'nin"

"Abartıyor ya" Ege'nin isyanına gülen Berk Hazal'ın kaldığı yerden devam etti.

"Bu salak yanaştı bana Zeynep'in telefonunu sordu. Hatta bro ya önceden haber verseydin de ben Zeynep'e göre hazırlansaydım demişti."

"Hatta tüm gün Zeynep'e yürüdü de yürüdü. Sonra Zeynep birşeyler söyledi kulağına harbiden Ege ne söylemişti Zeynep sana ?" Cemre'nin sorusu ile yutkunan Ege kaçamak bakışlarla Hazal'a baktı.

"Her gün gördüğün kadın gittiğinde anlarsan değerini üzülürsün dedi. Hazal'dan bahsediyordu ben anlamadan anlamış gibiydi"

Hazal Ege'nin söylediklerinden sonra aklına Zeynep'e genellikle mesafeli davrandığı anları getirmişti. Zeynep'te o mesafeyi azaltmak için adım atmamıştı ancak yine de onun atması gerektiğinin farkındaydı.

"Ege" diyen Çağrı ile arkadaşına döndü Ege. Çağrı'nın boynundaki damarlar belirginleşmiş, sağ eli titriyordu.

"Zeynep'ten mi hoşlandın? Ciddi soruyorum, ciddi cevap ver"

"Zeynep'ten herkes hoşlanır Çağrı. Senin bile dikkatini çekti unutma" Berk'in Ege'yi korumak için kurduğu cümle Çağrı'yı iyice sinir etmişti.

"Kimse benim dikkatimi çekmedi."

"Aynen Çağrı. Kızın peşinden koşman öylesineydi. Kendi hissettiklerinden emin olmadan yaklaşma o kıza" Berk'in Çağrı'nın üstüne gitmesiyle tüm masa gerilmişti.

"Sanane Berk"

"Zeynep'i Ali'den önce de tanıyan biriyim ben Çağrı. Cemre ve benim tanıdığım Zeynep için uyarıyorum seni. Sonu kötü olur"

"Zeynep'iniz sizin olsun. Bir daha görmem olur biter"

"Eğer buradan emin değilsen görme zaten" Berk'in çağrının göğüsüne vurarak söylediklerinden sonra masaya ölüm sessizliği çökmüştü.

Zeynep'in hikayesi ise Berk ve Cemre dışında herkesin aklını kurcalamaya başlamıştı. Çağrı telefonunu cebinden çıkartarak Zeynep'in adının üstüne tıkladı.

Çağrı: Hazal ve Ege'yi yapan senmişsin. Tebrik ederim, eğlendin mi bari?

**

"Arap, Ali kalkın sonuçlar açıklanmış" Vefa'nın yüksek sesi ile sıçrayan ikili salona koşmuşlardı. Bilgisayarın başındaki Zeynep ise sistemin açılmasını bekliyordu.

Dörtlüden en gergin olanı Vefa olduğu için ilk onun bilgileri girilmişti. Sürekli yenilenen sayfa sonunda sonuçları gösterdiğinde Zeynep bağırdı.

"Cerrahpaşa Tıp yazıyor Vefa"

Vefa Zeynep'i iterek bilgisayara ekranına baktığında mutlulukla bağırarak çocuklara sarılmıştı. Ali makine mühendisliğini, Sinan bilgisayar mühendisliğini ve Zeynep mimarlığı kazanmıştı.

Büyük masaya sofra kurulmuştu. Cemre ve Berk davet edilmiş, Ali'nin babası Kenan Bey ise önden gelmişti. Zeynep telefonunda Çağrı'nın attığı son mesaja bakarken iç çekti.

"Yazmadın mı hala ?" Yanına ne zaman geldiğini anlamadığı Vefa'yı kafasıyla redden Zeynep telefonunun ekranını kilitledi.

"Ne yazmamı istersin Vefa, çok eğlendim dememi mi?"

"Çağrı diye birini tanımadan yaptığın şey için sana ne hakla hesap sorduğunu yazsan" Zeynep kafasını eğerek Vefa'nın sözlerini dinledi.

"Ya da sana sürekli Hazal'la ilgili potlar kırmasının salaklığından bahset biraz ona"

"Boşver Vefa. Geldi ve geçti diye bakalım, hadi gel" Zeynep kalktıktan sonra Vefa'ya elini uzatarak kalkmasına izin vermişti.

Yemekler yenildiğinde herkes kazandığı okulun mutluluğunu taşıyordu. Yüzlerindeki kocaman gülümseme ile konuşan topluluğun sözlerini savsak adımlarla içeri giren Çağrı kesmişti.

"Çağrı"

"Ooo Zeynep hanım nasılsınız ?"

"Sarhoş musun oğlum sen?" Berk'in Zeynep'i arkasına alarak konuşması ile Çağrı dilini damağına vurdu.

" bilmem"

"Hadi Çağrı bizde kalkıyorduk gel gidelim biz" Cemre'nin Çağrı'nın koluna girerek dışarı çekiştirmesi sonuç vermemişti.

"Bir dakika ya. Ben Kenan amcayı tebrik etmek için geldim, hatta oğlunu da tebrik edicem"

"Çağrı" Cemre'nin uyarıcı ses tonunu önemsemeyen Çağrı Ali'nin gözlerinin içine baktı.

"Zeynep sende ne buldu anlamıyorum. Yani şu maviyi sevseydi anlardım ama..."

Ali şok içinde Zeynep'e bakarken Zeynep Berk'in gömleğini daha çok sıktı. Çağrı'dan gözlerini ayırmasa da sakladığı gerçekliğin herkesin önünde dökülmesinin verdiği kırgınlığı hissediyordu.

Çağrı bomboş gözler ile Berk'in arkasında kalan kıza baktı. Kısa kıvırcık saçları, sinirden olduğunu düşündüğü kırmızı gözleri ile Zeynep'in tüm odağı çocuğun gözleriydi.

"Biliyor musun Zeynep? Bende şimdi eğlendim"

Tesadüfler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin