31

177 23 54
                                    

Zeynep karşısında dolu gözlerle bakan arkadaş grubuna baktığında bugünün kabul günü olduğunu anlamıştı. Önder sıkıntılı nefes veren Zeynep'in kolunu sıvazlayarak karşısındaki öğrencilerine baktı.

"İkinci bir emre kadar Zeynep'in yanında ağlamak yasak. Bugün Çağrı ve Sinan yeterince üzdü kızımı"

Zeynep kızım lafından sonra öndere baktığında Sinan ilk kez ezbere bildiği gözlerde farklı bir bakış gördü. Kızın gözleri ilk kez sıcak çikolatanın en akıcı haline sahipti. Arkasında kalan gruptan mırıldanmalar gelse de sonunda herkes kendini toplarlamıştı.

Gruba sonradan dahil olan Kader ile günlerdir ağlayan gruptan kahkaha sesleri yükseliyordu. Bu sesleri bölen içeri giren polis memurları olmuştu.

"Zeynep Hanım sizinle görüşmemiz gerekiyor"

Zeynep adamı başı ile onayladığında Önder içeride duran çocukları ve oğlunu zor olsa da dışarı çıkardı. Çağrı babasına bakarken yüzüne kapanan kapı ile ağzı açık kalmıştı. İçerideki Kader ve Zeynep'in yanına geri dönen adam kıza güven vermek için kızın elini tuttu.

**

Polis memurları odadan çıkarken Çağrı içeriye girdi babasının bembeyaz olmuş suratı ile karşılaştı. Önder Zeynep'in soğukkanlı anlattıklarını dinlerken kızın elini daha çok sıkmıştı, her sıktığında ben yanındayım demeye çalışıyordu.

Kader bile kızının anlattıkları ile ağlamaya başlamıştı, sessiz sessiz ağladı ama Önder fark etmişti. Yapması gerekenler vardı ve yapıcaktı herkesten gizli de olsa yapıcaktı.

Çağrı'ya Zeynep'in elini uzatarak yanına gelmesini sağladı. Zeynep Önder elini çektiğinde hafifte olsa ürpermişti ancak Çağrı'nın sıcaklığı ona iyi gelmişti.

"Benim işim var şimdi. Kader Hanıma ve kızıma iyi bakın."

Çağrı babasını onaylarken kapıda bekleyenlerde onaylanma mırıltıları çıkarmıştı. Önder odadan çıkmadan kızın eline naif bir öpücük bırakmıştı, bu öpücük Zeynep'in gülümsemesine neden olmuştu.

**

"Zeynep sana bir şey söylemem lazım"

Zeynep doğrulmaya çalışırken Çağrı sevgilisine yardım etmişti. Yerine oturmaya yakın Cemre'nin çakmak çakmak bakışları ile karşılaşınca öylece kalmıştı. Zeynep Çağrı'nın sandalyeden 10 cm yukarda kalan bedeni ile gülmeden edememişti.

"Hayatım sen çık, bir şey olursa ararım. Hem gelirken kahve alır mısın?"

"Zeynep kafein tüketemezsin" Çağrı'nın huysuz sesi ile Zeynep kaşlarını çattı.

"Sende kafeinsiz kahve getir be"

"Tamam tamam bir öldürücü bakış yeterince etkili bir de sen eklenme."

Cemre Çağrı'nın çıkışını izlerken, Zeynep ise merakla kıza bakıyordu. Cemre Çağrı'nın gittiğinden emin olduktan sonra Zeynep'in yanına daha da yanaştı.

"Zeynep" Zeynep kendisine seslenen arkadaşının devam etmesini beklese de kızdan ses çıkmıyordu.

"Cemre"

"Ben"  Cemre yine uzun bir ara verdiğinde Zeynep kıpırdandı.

"Sen ne?"

"Ben" Zeynep içinden sabır çekerken arkadaşına vurmamak için kendini zor tutuyordu.

"Sen?"

"Hamileyim" işte tam burda Zeynep ve Cemre uzun bir sessizliğe döndü. Zeynep beyninden geçen cümlenin farklı bir anlama gelip gelmediğini anlamaya çalışıyordu ancak başka bir anlamı yoktu.

Tesadüfler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin