34

188 20 53
                                    

Zeynep uyandığında odada yalnızdı, dün yapılan pansumanı çıkararak tekrar pansuman yaptı ve yarasının üstünü kapattı. Çağrı'nın zoru ile aldıkları ürünleri kullandıktan sonra yeni eşofman takımını giyerek aşağıya adımladı.

Salondaki geniş yemek masasında dün geceki dörtlüye ek bir de Sinan ve Bilal abisi vardı. Bilal Zeynep'i görünce ayağa kalkarak kollarını açtığında Zeynep onu bekletmeden sarılmıştı.

"Günaydın ve hoş geldiniz"

"Hoş bulduk mahperim, daha iyisin."

"İyiyim abi ama mahalleyi özlüyorum bazen" Bilal Zeynep ile yan yana oturduğunda kıza baktı.

"Mahperim biz çok tartıştık bu konuyu annenle ve Önder Bey ile haklılar, İnan mahalleli de seni özlüyor ama baban hala dışarda. Hem eve pek yakışmışsın sen"

Zeynep Bilal'i onayladığında masadakilere döndü. Çağrı ve Önder'in bakışları aynı kıskançlıkla tutuşuyordu.

"Bu arada mahalleli geçmiş olsuna gelelim diyor"

"Olur ben boşum zaten, hem Çağrı bugün Berk'le dışarı çıkıcak yine sıkılmamış olurum"

Kader kızının onaylamasını dinlese de biraz sonra söyleyecekleri masadaki erkekleri sinirlendirecekti.

"Ali de görmek istiyormuş seni"

"PARDON" (Bilal)

"KİM" (Sinan)

"O BU EVE GİRERSE ZEYNEP'İ KENDİME ZİNCİRLERİM KADER ANNE"

Çağrı'nın da son sözü söylemesi ile masaya derin bir sessizlik ve gerginlik çökmüştü. Önder konuyu anlamak için Kader hanıma doğru fısıldadı.

"Ali kim ?"

"Zeynep'in çocukluk aşkı" Kader'in rahat rahat söylemesi Sinan'ı kızdırmıştı.

"Ya Kader abla lütfen aşk maşk deme dellenicem sen bizim kızı üz sonra da görmek iste"

"Sinan bıçaklandım ben, Ali çocukluk arkadaşına hasta ziyaretine gelebilir" Zeynep'in katılması ile kendisini de olaya dahil etti Çağrı.

"Pardon"

"Çağrı, Zeynep haklı" Önder'in sert sesi masadaki Sinan'ın açılmak üzere olan ağzını kapatsa da oğlunda etki etmemişti.

"Baba ne haklısı ya. Görmesin Zeynep'i zamanında bakmış bakmış görmemiş şimdi mi göresi gelmiş. Banane."

Önder oğluna sinirle baktı, her zaman karşısındaki insanın seçimlerine saygı duyulması gerektiğini öğrettiği oğlu değildi bu.

"Zeynep ve Ali görüşebilirler eğer Zeynep isterse buna ne sen ne de ailesinden olan Sinan karşılabilir Çağrı. Sevgilinin geçmişine saygı duyman gerekir."

"Ben saygı duymadığım şey Zeynep'in geçmişi değil o adam baba. Zeynep'i benim kabul etmediğim şey bu. Zeynep'i üzen herkes Zeynep'i görmeyi hak etmiyor."

Önder karşısında ona sinirle bakan oğluna uzun uzun baktı. Gözlerindeki hırs, kıskançlık, sahiplenme hepsini tanıyordu, 23 yaşındaki Önderdi karşısındaki.

"Sen hiç mi üzmedin Zeynep'i ya da Zeynep seni hiç mi üzmeyecek Çağrı. Dünya toz pembe değil canınızı yaka yaka yangından kaçmayı öğreneceksiniz. Sakın benim kızıma ne yapacağını söyleme"

Önder'in son sözleri ile Zeynep kafasını yere eğmişti, Önder her anlamda haklıydı. Ali ile bir geçmişi vardı bu geçmişte arkadaşlık, samimiyet, masumiyet, o küçük Zeynep vardı. En azından o çocukluğuna güzel bir veda etmeliydi.

Tesadüfler Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin