Berk Zeynep'in itirafından sonra uzun süre ayakta öylece kalmıştı. Cemre Berk'in bahçedeki uzun yokluğunu fark ettiğinde salona geçti.
"Berk"
Berk'in irkilip Cemre'ye dönmesi bir olmuştu. Yüzüne sahici olduğuna emin olduğu bir gülüş yerleştirdi.
"Fotoğraflara bakıyordum bugün de bir tane çekilsek mi acaba?"
"Olur"
Berk hevesle yürüyen karısının arkasından çıktığında kızını izleyen Zeynep'e baktı. Zeynep düşündüğünden daha da yaralıydı ve bu sefer bunu kamufle edebiliyordu.
Berk kızını yatırdıktan sonra aşağıya inen Zeynep'in yavaşlayan adımlarını izledi. Mai uyuduktan sonra Zeynep'teki tüm neşeli ruh hali yoktu.
"Gidelim mi?" Zeynep'in sorusuyla Sinan'lar kalktığında Berk dikleşti.
"Ne zaman kaybettin" Zeynep'in omzuna taktığı çanta düştü. Herkes Berk'e bakarken Berk ona bakmayan kıza sorusunu yineledi.
"Çocuğunu ne zaman kaybettin?" Herkes Berk'ten gelen soru ile Zeynep'e dönmüştü.
"İtalya'ya döndüğüm ve Çağrı'yı gördüğüm son gün"
Zeynep'in bakışları keskince Berk'in gözlerine isabet etti. Berk o bakışlardan korkmadan devam etti.
"Nasıl oldu?" Zeynep'in gözleri karanlık gökyüzüne döndü.
"Trafik kazası" Cemre ağlamaya başlamıştı, Duru ağzını kapatmıştı, Sinan idrak etmeye çalışıyordu.
"Neden haber vermedin?"
"Benim haberim vardı" Hazal'ın sesi ile herkes ona döndü. Kız boğazını temizleyerek devam etti.
"Kader anne ve Önder babanında haberi var" Cemre Hazal'ın kolunu tuttu.
"Bize neden söylemedin, biz Zeynep'in arkadaşı değil miyiz?" Zeynep alayla gülümsedi. Gözleri Berk'in gözleri ile yine kesişti.
"Arkadaşımmışsınız Berk duydun mu? Sadece Çağrı'nın değil benimde arkadaşımmışsınız." Zeynep'in kahkahası bahçeyi doldurdu.
"Komik. Benim insanlara güvenimi kırdıktan sonra hala arkadaş diyebiliyorsunuz" Zeynep'in acı sesi bahçeye yayıldığında bahçe kapısının girişinde her şeyi duyan Çağrı'yı kimse umursamamıştı.
Zeynep titreyen bedenini zaptetmek için avuç içlerine tırnaklarını geçirdi. Herkesin gözlerinin içine bakarak anlattı olayı.
"O gün çok yağmur yağıyordu. Üşümüştüm, yaya geçidinden geçerken keskin bir acı hissettim. Uyandığımda Hazal vardı zaten. Ölen ölmüştü kalan bendim, bunun için özür dileyeceğim Sinan ve Çağrı gerisi değil"
Sinan Zeynep'in gözlerinin içine baktığında kızın bomboş baktığını gördü. Zeynep duygusuzdu, anlatıyordu ama hissetmiyordu. Kıza sarılmak için adım attığında Zeynep geri adım attı. Hazal Sinan'ı kolundan tutarak durdurdu.
"Zeynep'in atakları oluyor, onu zorlama daha fazla bunu anlatması bile çok zor onun için. Keşke sende böyle açık 4 yıl önce olabilseydin Berk. Mai Zeynep'i görmek istediğinde bana haber verin, başka bir buluşma olmuyucak"
Hazal sessizce Zeynep'in yanına ilerleyerek kıza baktı.
"Ellerin kanıyor, biraz gevşet. Derin bir nefes al, ilaçların arabada o zamana kadar dayanabilir misin?"
Zeynep tepkisiz ilerlemeye başladığında Hazal kızı takip etti. Açık bahçe kapısını gördüğünde Hazal'ın kaşları çatıldı. Kapı sesi duyduğunda Zeynep'in arabaya bindiğini fark etti.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfler
FanfictionHayatın tesadüflerle birbirine bağladığı iki genç kalp, aşkın gerçekliğini birbirlerinde tadabilirler mi?