Sabaha kadar pencereden aşağı caddeyi izleyen Zeynep'i beklemişti Sinan. Kızın boş bakışları bir dakika bile ayrılmamıştı evin önündeki sokak lambasından. Kader Sinan'ın ve Zeynep'in durumunu gördüğünde sessizce mutfağa girdi.
Bilal'in yanına gelmesi ile kadın Zeynep için börek açarken aynı zamanda sessizce eşi ile de konuşmaya başlamıştı.
"Sen ne diyorsun Kader kız geldi işte"
"Gitsin diyorum Bilal. Baksana iki gece kaldı burda dalmış gitmiş. Caddeyi mi izliyor sanıyorsun izlemiyor sadece bakıyor benim kızım."
Bilal kadının haklı olduğunu biliyordu ancak Zeynep'ten uzakta herkes kızı özlemekten yorulmuştu.
"Birazda sen bencil olsan hayatım. Zeynep gidince çok üzüleceksin, sen gitme dersen gitmez"
"Anne olmak bencilliğini bir kenara bırakmakmış. Ben kızımı böyle görmektense görmemeyi tercih ederim."
**
"Zeynep"
Kader'in sesine cevap vermeden dışarıyı izleyen Zeynep omzuna değen parmak ile sıçradı.
"Anne"
"Annem kahvaltıyı hazırladım hadi gel"
Zeynep oturmaktan uyuştuğu bacaklarının üstüne bastığında karıncalanmayı hissetti. Midesi dünden beri iyi değildi, başında geçmesini istediği bir ağrı vardı.
"Anne ben yemesem, biraz yürüyüş yapsam yalnız olur mu?"
Kader kızının isteğini reddetmek istese de sessiz kaldı. Zeynep bunu onaylama olarak kabul etmişti, kapının önündeki ayakkabılarını giyerek uzun bir yürüyüşe çıktı.
Bilal Zeynep'in arkasından çıkmak üzere olan kardeşini ensesinden yakaladı.
"Yalnız kalması gerekiyor demekki Sinan. Zorlama kardeşim, hem sen gel bizimle kahvaltı yap. Bu kız bir gecede bu hale neden geldi onu anlat bakalım"
**
Zeynep karşısında oturan yaş almış ama değişmemiş olan adama gülümsedi.
"Çok değişmişsin, uzun saç çok yakışmış"
Zeynep uzun kıvırcık saçlarını arkaya atarak gülümsedi. Beyaz yanakları utanmasının verdiği etki ile kızardı.
"Teşekkür ederim"
Önder masanın üzerinde duran Zeynep'in elinin üstüne elini koydu. Zeynep'in gözleri ellerinde adamın gözlerine çıktı.
"Çok gurur duyuyorum seninle. Ben sana kırgın değilim kızım sakın gerilme benim yanımda."
Zeynep adamı sessizlikle onayladığında gelen kahveler ile elleri ayrıldı. Önder onlara doğru koşan ufak kız ile Zeynep'e baktı. Zeynep Önder'in ismini bağıran minik kızı gördüğü gibi tanımıştı. Yeşil gözleri annesinden, kumral saçları babasından geçmişti kıza.
Küçük bacakları ile yanlarına koşarak gelen kızın arkasından Hazal geldiğinde Zeynep rahatlamıştı. Hazal arkadaşına göz kırparak masaya oturdu.
"Gelmek istediler ama hazır değilsindir diye düşündüm."
Zeynep karşısındaki minik kızdan bakışlarını çekmeden cevapladı arkadaşını.
"Hazır değilim evet. Teşekkür ederim Hazal."
Minik kızın bakışları Önder'den Zeynep'e kaydığında gözlerini kırpıştırdı. Zeynep'e hiç yabancılık çekmeden gülmesini bahşetti.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tesadüfler
Fiksi PenggemarHayatın tesadüflerle birbirine bağladığı iki genç kalp, aşkın gerçekliğini birbirlerinde tadabilirler mi?