Sabah alarmın sesine uyandım. Nedense kendimde yataktan kalkacak enerji bulamadığım için yatakta
dönüp dururken aklıma Şevval’in gelmesiyle fırlarcasına kalkıp banyoya geçtim. Hızlıca elime yüzüme şekil
vererek banyodan çıkıp Yaren’in odasına yöneldim. Hala uyuyordu, onu uyandırmamak için yavaşça
hareket edip, masasına para koyup odadan aynı şekilde çıktım. Tam evden çıkmak için kapıya doğru
yönelmiştim ki aklıma babamın akşam eve gelmediğinin gelmesiyle durup, adımlarımı babamın odasına
çevirdim. Yavaşça kapıyı açtım. Kapının açılmasıyla yoğun alkol kokusu yüzüme çarpınca istemsizce
yüzüm buruştu. Babam yatağın üstüne kirli kıyafetleriyle baygın gibi yatıyordu.
Yine sızmış diye içimden geçirip kapıyı kapattım ve evden çıktım. Fırının önünden geçerken Şevval de
seviyordur belki diye düşünüp iki simit alıp Şevval’in evine doğru yürümeye devam ettim. Evlerinin önüne
ulaştığımda, ufaktan ya aynı olayı yaşarsam diye düşünerek karamsarlığa kapıldım. Bu düşünceyi hızlıca
zihnimden defedip kapıya yöneldim. Zili çalıp hafifçe geriye çekildim. Bu sefer kapıdan Şevval çıktı
gülümseyerek, “Günaydın.” dedi.
“Günaydın.” diyerek elimdeki simitleri gösterdim.
“Sıcak simit seversin umarım.” diyip uzattım. Simidi nazikçe elimden alıp “Teşekkür ederim.”dedi. Simitten
ufak parçalar yiyerek okula yürümeye başladık. Aramızdaki sessizlik gerilmeme neden olmuştu, ne desem
diye düşünürken aklıma dünkü araba geldi. Göz ucuyla ona bakıp dikkatini çekmek
için boğazımı temizledim.
“Dün öğle teneffüsünde okula geldiğin araba da neyin nesiydi? İsmet Amcanın değildi sanırım.”dedim.
“Sıla’nın sevgilisinin arabasıydı.”dedi.
“Sizi o mu bıraktı?”
“Evet.”
“Kaç yaşında ki sevgilisi?”
“Bilmiyorum sadece Sıla’dan büyük o kadarını biliyorum.”dedi.
“Pedofili.” diye mırıldandım sadece benim duyabileceğim bir seste. Simitlerimiz de bittiğine göre ellerini
tutabilirim dedim kendi kendime. Elini tutmak için fırsat kolluyordum. Tabi yürürken tesadüfen ellerimiz
birbirine değiyordu ama tutmak daha farklı. Artık tesadüfleri bekleyemem deyip bir hamlede elini tuttum.
“Atlas okula geldik, geç kalmadın mı sence bunun için?”dedi.
“Özür dilerim.”
Yanaklarımı al basarken elimi geri çektim. Çok utanmıştım. Oda bunu farketmiş olacak ki yanağıma hızlıca bir
öpücük kondurdu. Ayaklarım resmen yerden kesildi, ellerim buz tuttu, göğsüm kabardı.
Kendimi mükemmel hissettim. Gözlerine şaşkın şaşkın bakarken,
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KÜL
Non-Fictionbu hikâye yer altı edebiyatının ve sapyoseksüel bakış açısını ve manipülasyon sanatını nasıl genç bir beyne enjekte edildiğini anlatıyor atlas henüz yolun başında .
