36.Bölüm/Sarhoş Gibi

1.8K 133 50
                                    

Slm millet!

Size bir haberim var. Baş karakter olan Duru'yu değiştirdim merak edenler karakter tanıtımı bölümüne bakabilir.

Keyifli okumalar<3

------

✨Sen daha bunun ne olduğunu bilmiyorsan seninle çok işimiz var Şirine, çok.✨

Paylaştığım fotoğrafın altına gelen yorumlar hoşuma gidiyordu. Eskiden takipçi sayım azken şimdi Erdemoğlu ailesinin kızı olduğum için baya fazlaydı ve bir sürü yorum gelmesi ise nedense güzel hissettiriyordu.

Annem olmasa o elbiseyi hayatta giymezdim ama onun kalbini kırmak yerine hevesini alsın diye giyiyordum. Hem bu elbise ile abilerimi çok güzel kıskandıracaktım.

Son olarak parfümümü de sıkıp aynanın karşısında kendi etrafımda döndüm. Müq oldum lan! Çok mu güzelim ne?

Saate baktığımda vakitin geldiğini anladım. Şimdi başlayabiliriz! Bugün abimlerden intikam alacağım, bütün gün bana karışmazlarsa onları tam anlamıyla affedecektim. Eminim ki rahat durmayacaklar ve yanıma gelen herkesi kovacaklar ama koyduğum kural akıllarına geldiğinde kendilerini tutmak zorunda kalacaklar.

Telefonumu aldıktan sonra odadan çıktım. Ben çıktığım anda karşı odanın da kapısı açılmıştı. Siyah boğazlı bir kazak ve siyah takım elbise içinde gerçekten çok iyi görünüyordu. Sanırım ilk defa bir erkeği bu kadar yakışıklı görüyordum.

Ne diyorum ben ya! Yakışıklılık kelimesi çık aklımdan!

Savaş beni gördüğünde bir küfür mırıldanıp kafasını başka tarafa çevirdi. Ne var ya sanki çok kötü olmuşuz! Tekrar bana doğru dönüp baştan aşağı süzdükten sonra yutkunup bakışlarını gözlerime çevirdi.

"Onu giymeyeceksin." Dedi bana doğru gelirken. Olduğum yerde durdum ve kollarımı göğsümde bağlayarak tek kaşımı kaldırdım.

"Sen ne hakla buna karışıyorsun?" Diye sorduğumda dudağının kenarı kıvrıldı. Önümde durdu ve gözlerimin içine baktı.

"Arkadaşın olarak." Arkadaş kelimesine özellikle baskı yapmıştı,sanki arkadaş değil de başka bir şeye ima yapmıştı ama onu kastettiğini sanmıyorum.

"Sen bana tripli değil miydin ya? Hani telefonlarıma cevap vermiyordun?" Dediğimde gülüp başını eğdi.

"Doğru. Ben niye sana karışıyorsam ki zaten benim yerime Batular halleder." Deyip yürümeye başlayınca arkasından seslendim.

"O kadar emin olma! Bu gece kimse bana karışamayacak." Dediğimde beni dinlememiş gibi yapıyor ve uzun koridorda yürümeye devam ediyordu. Bende peşinden gidip asansöre bineceğim sırada kapı kapandı ve çoktan aşağı inmeye devam etti.

"Senin de sıran gelecek Savaş Barçın,seninde." Diye homurdanıp asansörün gelmesini bekledim. Nihayet yukarı çıktığında bende hızla girip aşağı indim.

Edebiyat hocasının dediğine göre otelin bahçesinde olacaktı kutlama. Küçük bir parti gibi bir şey yani ama neyi kutladıklarını bilmiyordum ve neyi kutladıklarını bilmediğim hâlde oraya gidiyorum.

Asansörden inip bahçeye doğru yürüdüm. Otelin bahçesi baya büyüktü ve çok güzeldi, sanırım bu çiçeklerin ve güzel bahçenin sebebi burayı tasarlayan peyzaj mimarıydı. Çiçeklerin kokusu burnuma doldukça gözlerimi kapatıyor ve o kokuyu iyice içime çekiyordum.

Abimleri bir masanın etrafında toplanmış görünce yanlarına gittim. Ne yazık ki orta direk Şaban da yanlarındaydı. Şimdi yine boyumla laf falan edecek ama artık takmamaya karar verdim bence en iyisi.

Kilitli Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin