37.Bölüm/Bir şey

1.7K 127 23
                                    

Slm aşkolar!

Oy ve yorumlarınızı bekliyorum.

Keyifli okumalar...

---

Gözlerimi açtığımda odamdaydım. Saate baktığımda ise dokuza beş vardı. Ben niye bu kadar erken kalktım ki? Normade haftasonları en erken on ya da o birde kalkardım.

Herhalde dün çok erken yattım.

Bir dakika dün!?

Kahretsin ben ne yaptım!?

Lan salak gibi yine sarhoşluğum tuttu. Lan millet alkol içer sarhoş olur ben alkol içmeden bile sarhoş olabiliyorum anasını satayım bu nasıl bir anormallik?

Bir de üstüne dün Savaş'a söylediklerim var!

Hayır ben ona aşık değilim! Ben kimseye aşık değilim,uyku sarhoşu olduğumdan ne dediğimi bilmiyordum bir kere! Of kahretsin ne yapacağım?

Sinirle yastığa yumruk atıp kafamı yastığa gömerek küçük bir çığlık attım. "Kendini rezil ettin kızım rezil!" Kafamı yastıktan kaldırıp bu sefer de çarşafı dağıtmaya başladım.

"İnşallah bunu ikide bir başıma kakmaz." Diye mırıldanıp yataktan kalktım. Kendim gelemeyeceğime göre Savaş beni odama bırakmış olmalı.

Odadaki banyoya girip elimi yüzümü yıkadım. Tekrar dolabımın olduğu yere gidip Kendime bor kot şort ve beyaz sıfır kollu kısa bir tişört giydim.

Saçlarımı tarayıp açık bıraktıktan sonra kendime küçük bir çanta hazırladım ve telefonumu da alarak odadan çıktım. Asansöre doğru yürüdüğümde kapanacağını görüp koştum ve son anda elimi araya koyup kapanmasını engelledim.

Kapı tekrar açıldığında karşımda Savaş'ı görmemle yutkundum. Aynı şey ona da olmuştu, aslında onun bakışları daha çok beni süzer gibiydi ve kaşları hafif çatıktı. Bakışlarını benden çekip diğer tarafına dönünce bende hızla içeri girip diğer tarafa geçtim. Aşağı katın düğmesine bastım ve asansör inmeye başladı.İkimizde konuşmuyor başka taraflara bakıyorduk.

"Ben-"

"Ben-"

Aynı anda başımızı kaldırıp aynı şeyleri söyleyince ikimizde olayın saçmalığından gülüp önümüze döndük.

"Önce sen." Dedi ve bana baktı. Bense ona değil önüme bakıyordum. Farkında olmadan dudaklarımı kemiriyor ellerimle oynuyordum. Konuşacağım esnada asansör durunca kafamı kaldırıp kapıya baktım. Savaş eliyle kapıyı gösterip çıkmam için öncelik verince kısaca gülümseyip asansörden çıktım.

Kahvaltı yapılan yere doğru yürüyordum ki Savaş kolumdan tutup burdan gözüken abimlerin masasına uzak bir yere çekti. Şimdi ise görünmüyorlardı.

"Ne oldu?" Dediğimde bana sen ciddi misin gibi baktı. "Ne? Yanlış bir şey mi söyledim? Durduk yere kolumu çekip beni başka tarafa çekiyorsun ne oldu diye sorunca-" lafımı beni bir sandalyeye oturtarak kesti.

"Sus ve asansörde diyeceğin şeylerin devamını getir. Eksik sözlerden nefret ederim." Dediğinde derdini şimdi anladım. Çocukta takıntı olmuş sanırım, cümleyi tamamlamasam acaba ne olur?

"Şey diyecektim... "

"Ney?" Diye sorduğunda telefonumun çalması ile başımı telefona doğru çevirdim.

Batu'cuk arıyor...

(Evet adlarını tekrar değiştirdim ve hepsinin adının sonuna 'cuk' eki koydum. Valla cuk diye oturdu!)

Kilitli Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin