55.Bölüm/Fight Show

1.4K 108 36
                                    


Salı günü gelecek dedim ama işim çıktığı için bugün yazıp atayım dedim çünkü yarın yetiştiremezdim.

Keyifli okumalar...

---

Kulağımın dibinde hissettiğim nefes ile refleksle yattığım yerden sıçradım. "Ananı sikim! Yapmayın lan böyle şeyler! Ödüm bokuma karıştı!" Dediğimde arkamdan bir gülme sesi geldi.

Lan!

Ben kaçırılmıştım değil mi?

Peki neden bu ses tanıdık geliyor?

Hızla arkamı döndüğümde yatakta uzanmış bana sırıtarak bakan Savaş'ı görmemle gözlerim irice açıldı. "Senin burda ne işin var!? Yoksa seni de mi kaçırdılar?" Dediğimde yine güldü ve yatakta doğruldu.

Bir dakika biz niye yataktayız? Ve bu oda neden Savaş'ın odası?

"Birincisi ben kaçırılmadım,sen kaçırıldın." Dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Ne? Kim kaçırdı ki beni?" Diye sordum.

"Ben." Dediğinde şaşkınlığım daha da arttı.

"Ne dedin sen? Beni mi kaçırdın? Oğlum sen manyak mısın!?" Dedim ve omuzuna yapıştırdım bir tane. Savaş vuruşumdan hiç etkilenmeden sakince gözlerini kapattı.

"Yeter. Valla bıktım bu kelimeden. Artık kızmayacağım ya. Onun yerine her bu kelime söylediğinde seni öpeceğim." Savaş'ın dediklerinden hiçbir şey anlamadığım için saf saf baktığım sırada birden dudaklarını benimkilerle birleştirince bedenim kaskatı kesildi.

Tam karşılık vereceğim sırada geri çekilip alnını alnıma yasladı. "Seninle yalnız kalmanın tek yolu buydu. Seni çok özledim." Dedi dudaklarıma doğru fısıldayarak. Elimi kaldırıp yanağını okşamaya başladım.

"Abimler bu yaptığını öğrenirse..."

"Annenin haberi var sorun çıkmaz." Dediğinde kaşlarım çatıldı.

"Nasıl haberi var? Bana hiçbir şey söylemedi?" Diye sordum.

"Seni buraya getirdikten sonra annene her şeyi izah ettim. Anlayışla karşıladı. Gerçekten çok iyi bir annen var." Deyip geri çekildi ve yanağında olan elim düştü.

Aklına yine annesi gelmişti...

"Savaş." Dedim bakışları yerde olan Savaş'a.

"Söyle bebeğim." Dedi başını kaldırmadan.

"Seni seviyorum. Hemde herkesten çok seviyorum. Bunu unutma tamam mı?" Dediğimde bakışlarını ağır ağır bana çevirdi.

"Unutabilir miyim sence? Senin şu köfte ekmeğe aşkla bakan gözlerini, sıcacık yumuşak dudaklarını, o küçük kalkık burnunu, çiçek kokulu saçlarını. Ben senin her şeyine aşığım be kızım."

Gözlerin dolmasın Duru!

Sakın!

Duygusala bağlama!

Ya bir siktir git sevgilim bana romantik romantik şeyler söylüyor ben öylece durmuş onu seyrediyorum!

Daha fazla dayanamayıp dudaklarını öpmeye başladım. Savaş da hiç beklemeden ellerini belime yerleştirerek öpüşüme karşılık verdi. Bende ellerimi ensesine çıkartıp saçlarında gezdirmeye başladım.

Savaş ellerini yavaş yavaş belimden enseme doğru götürüp ensem, yaranın olduğu yeri okşamaya başladı. Başımı yana doğru çevirerek üst dudağını öpmeye başladığımda o da alt dudağımı dişleri arasına almıştı.

Kilitli Kalp Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin