Bölüm 31

167K 7.3K 1K
                                        

"Sarp..."

"Lavin! Bana cevap ver! Kimden geldi bu mesaj ve neden?"

Lavin; kıvranır gibi odada gözlerini gezdirdi. Sarp'a bu konuyu alıştıra alıştıra, kendisi söylemek istiyordu. Bu olay çok ani olmuştu. "O numara bir arkadaşımın." dedi. "Bu işlerden anlayan bir arkadaşımın."

"Hangi işlerden?"

"Istenilen bir yeri bulma, araştırma gibi şeyler işte..."

Sarp; Lavin'in dolambaçlı cümleleri yüzünden öfkesinin arttığını hissetti. Hala istediği netlikte bir cevap alamamıştı. Içinden bir ses bu oyalanma hallerinin hayra alamet olmadığını fısıldıyordu. "Lavin." dedi yeniden. Sesi uyarıcıydı. "Bu adres sana niye gönderildi?"

Onu daha fazla oyalamanın yersiz ve sinir bozucu olduğunu fark etti Lavin. Telefonunu sinirle tezgaha bırakan daha doğrusu fırlatan Sarp'a yaklaştı. "Çünkü... O adres..." Bir türlü gereken cümleleri kuramayan aklını zorladı ve her şeyi göze aldı. "Çünkü o adreste... Annen olabilir." Yeterince açıklayıcı olduğuna emin olamadı ve kendisine gözlerini büyüterek bakan Sarp'a ciddi bir bakış attı. "Yani... Annenin üç yıl önce yaşadığı evin adresiymiş o."

Duyduğu bu cümlenin sonunda avucunu dengesizce alnında gezdirdi Sarp. Alnından saçlarına kayan eliyle kavradığı bir tutamı öfkeyle sıktı. Aldığı cevap başına ani bir ağrı yüklemişti. O saniye bunun fikrini düşünmek bile fazlasıyla tuhaftı: Birkaç sokak ötedeki bir evde; aynı şehrin çatısı altındaydı belki de annesi. Bu hissin sarsıcılığı bedeninde kol gezerken Lavin'e baktı. Oldum olası emri vakilerden nefret etmişti. Lavin de bunu en iyi bilenlerden biriydi. Ancak şimdi yaptığı; tam olarak buydu. Onun o sayfayı kapatmak istediğini bildiği hale onu buraya bile bile sürüklemişti. Dişleri farkında olmadan birbirine kenetlendi. Öfkeyle gıcırdayan dişlerinin arasından; "Arkamdan iş çevirdin yani?" diye sordu, öfkesi alaycıydı. "Derdin ne senin?"

"Hayır!" Lavin tedirgince ona dokundu. "Iş çevirmek değil bu. Sadece ona bir adım atman için seni cesaretlendirmek istedim!"

"Bir adım atmam için cesaretlendirmek istedin?" Bu cevaba sinirle gülerken sesi tıslar gibi çıktı Sarp'ın; "Sikeyim o adımı." Öfkeyle kapıya yöneldi ardından. Çıkıp gitmek; daha doğru tabiriyle o şehirden siktir olup gitmek istiyordu o an. Başka hiçbir şey düşünmüyordu.

Ancak Lavin ondan daha seri davranarak kapıya doğru atıldı ve üstteki metali çevirerek kapıyı kilitledi. Sırtını kapıya dayadı, böylelikle ona engel olmak istedi. "Sarp lütfen otur konuşalım. Bak çok ilerledim. Adresi bile buldum. Sadece gidip bakacağız. Hala oradaysa konuşuruz sorarız her şeyi, yoksa da denemedik demeyiz?"

Sarp onu kapıdan çekmek için uğraşırken; onu duymazlıktan geldi ve "Kim yardım etti sana?" diye sordu sinirli bir merakla. "Kimin o numara?"

"Çok fazla kişiden yardım aldım. Haftalardır uğraşıyorum annenin yaşadığı yeri öğrenebilmek için. Sonunda da buldum işte, buradaymış."

"Bula bula benim bir zamanlar yaşadığım bu şehri mi bulmuş!? Saçmalık."

"Belki de sen onu bulmuşsundur." dedi Lavin ve kapıdan çekilmemek için ayak diretmeye devam etti. Konuşması hızlı ve telaşlıydı. "Amcan belki de bu yüzden ısrarcı olmuştur burada yüksek lisansını yapman için? Belki annen istedi bunu, olamaz mı? Seninle aynı şehirde olmayı o istedi belki?"

Bir an duraksayacak gibi oldu Sarp. Üniversiteyi bitirdiği yıl yüksek lisansını yapacağı şehre karar vermesi konusunda en büyük etken amcası olmuştu. Lavin'in dediği belki de doğruydu. Fakat o an bunu düşünmek ve umursamak fikrini reddetmeyi seçti. "Neyse ne." dedi aklına yerleşmek için savaş veren düşüncelerin arasında. "Ne var biliyor musun? Sen ne halt yapmak istiyorsan onu yap, ben gidiyorum." Sarp onu kapıdan çekmeye çalışsa da; Lavin ayaklarını yere sert bir şekilde bastı. Kapıdan çekilmeye ve onun gitmesine izin vermeye niyeti yoktu. Sarp'ın sakinleşmesini ve vazgeçmesini bekliyordu. Yalnızca anlık bir öfkeyle böyle bir şeye kalkıştığının ve onun da içten içe duyduğu meraka bir şekilde yenileceğinin farkındaydı.

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin