(2018)
Duru... dirseklerini parkeye yasladıktan sonra yanaklarına avuçlarını yerleştirdi ve dudaklarını büzdü. Boydan camdan evlerinin girişine bakarkenki hali sabırsız ve sıkılmış görünüyordu. Babasının gelişini her gün olduğu gibi aynı yerde ve aynı şekilde bekliyordu.
Dakikalar boyunca, gözleri yoldan bir an olsun ayrılmadı. En sonunda sitenin yolunda görünen ve evin bahçesine girerek garaja yönelen siyah Q7'yi gördüğünde ise gözlerini büyüttü. Yüzüne heyecanlı bir ifade yayılırken minik bir çığlık atarak yerinden kalktı, odasına doğru kaçarcasına, paytak adımlarla ve panikle koşmaya başladı.
Lavin; iki buçuk yaşındaki kızının tüm bu hallerini gülümseyerek izledi, Duru'yu odasına girene kadar gözleriyle takip ettikten sonra da başını iki yana sallayarak evin giriş kapısına doğru ilerledi ve kapıyı açarak, eve gelen Sarp'ı karşıladı. "Hoş geldin!"
Kapıdan girdiğinde Lavin'in beline kolunu doladı ve onu kendisine çekerek dudaklarına istekli bir öpücük bıraktı Sarp. Kendisini geri çektiğinde ise dudaklarını yaladı ve yere, etrafa bir şey ararcasına kaşlarını çatarak baktı. Her gün orada kendisini heyecanla bekleyen kızını görememesi tuhafına giderken yeniden Lavin'e odaklandı hoşnutsuz bir şekilde. "Sarışın nerede?"
"Odasında," dedi Lavin inanamaz gibi omuz silkerken. "Sana trip atmaya gitti."
Sarp kaşlarını bu defa şaşkınlıkla çattı. "Neden?"
"Sabah her yerde seni aradı," diye açıkladı Lavin. "Evde olmadığını fark edince de onu kucaklayıp öpmeden gittin diye yüzü düştü, bütün gün huysuzlandı."
Sarp duyduğunu idrak edemezcesine durdu ve "Uyuyordu çünkü." Dedi. "Ayrıca... daha konuşmayı tam beceremiyor, trip atmayı ne ara keşfetmiş?"
Lavin gülerken omuz silkti. "Sana ayrı bir hayranlığı var," dedi hoşnut bir sesle. "Biliyorsun sevgilim. O yüzden de senin hareketlerine daha çok tepki veriyor işte."
Sarp kısa bir an sessiz kaldıktan sonra başını salladı. "Ben gidip bakayım o zaman şu cüceye."
Lavin ona onay vererek mutfağa yönelirken; Sarp da onun tam tersi yöne doğru ilerledi ve koridorun sonunda bulunan kapıya yaklaştı. Yere fazlasıyla yakın olan yatağında, kapıya sırtını dönmüş bir şekilde yatan kızını gördüğünde ise gülümser gibi oldu ve odanın içine girdi. Odadaki pembe rengin hakimiyeti nedeniyle midesi bulanır gibi yüzü ekşirken derin bir nefes alarak Duru'nun yatağına yan bir şekilde oturdu ve arka tarafından ona doğru eğildi. "Bebeğim?" Dudaklarını büzmüş olan Duru'dan bir tepki alamazken ona daha büyük bir dikkatle baktı. "Ne oldu?" Diye sordu. "Küs müyüz?"
Duru'nun başını hızlı bir şekilde eğip kaldırması ile yerinde doğruldu, kısa bir an sessiz kaldı ve sonra önüne dönerek boğazını temizledi. "Kötü olmuş o zaman..." dedi çaresiz bir ses tonu kullanarak. Oturuşunu dikleştirdi ve bakışlarını odada gezdirdi umursamazca. "Çünkü ben de tam bugün, haftasonu için Sünger Bob'un gösterisine bilet almıştım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Romance"Birlikte güldüğün birine aşık olmak kolaya kaçmaktır; ben seninle ağlamaya bile aşığım." Sıradan başlayan planlı bir intikam oyunu; ne denli büyük bir karmaşaya yol alabilir ve ne denli büyük bir aşka sebep olabilirdi? Tanıtımının Yayınlanma Tarihi...