Bölüm 7

305K 13K 4.9K
                                    

(Aralık 2004, İstanbul.)

"Seni özleyeceğim kardeşim!"

Cenker arkadaşı Sarp'a sıkıca sarılırken Nida ikisine neşeyle baktı. Sarp ise elini Cenker'in omzuna atarak gülümsedi. "Sadece iki ay oğlum niye dramatize ediyorsun! Sonra yine hep buradayım."

C: "Ne bileyim işte her gün görmeye alıştım seni. Kamp muhabbetlerine dalıp bizi unutma. Dönerken istediklerimin listesini de kaybetme sakın, özellikle kramponları yoksa bozuşuruz!"

Sarp sırt çantasının on gözüne elini daldırarak bir defter sayfası çıkardı ve kağıdı sallarken güldü. "Merak etme kardeşim hepsini alıp getireceğim."

Cenker başını sallarken; Nida da uçağa binmek üzere olan kuzeni Sarp'a yaklaştı ve Sarp onu sıkıca kucakladı. "Yokluğumda yaramazlık yok tamam mı ufaklık!?"

Nida ona dil çıkarırken Sarp ciddiyetle Nida'nın yanında duran Cenker'e baktı ve elini yeniden uzatarak onun omzuna koydu. "Nida sana emanet Cenker. Ben burada yokken ona sen abilik yap olur mu? Artık benim kadar o da senin kardeşin sonuçta."

Cenker dudaklarını birbirine bastırırken gözlerini onu onaylar biçimde kapatıp açtı ve gülümsedi.

"Merak etme kardeşim, Nida'ya gözüm gibi bakarım ben."

¤¤¤¤¤¤¤¤¤¤

Lavin duyduğu sözler üzerine Sarp'a sert bir tokat atarken; Sarp alt dudağını dişleri arasına aldı ve tokata karşılık hiçbir tepki göstermeden, Lavin'in gözlerinin içine bakmaya devam etti.

"Dün gece insan rolünü çok iyi oynamışsın." dedi Lavin çatallanan ses tonuyla. "Çağan'dan daha şerefsizmişsin oysa ki." Ardından kapıyı çarparak hızla odadan ayrıldı ve ağlayarak merdivenlerden aşağıya indi. İnsanlara aldırmadan hızla aralarından geçerek ilerledi. Çıkışa ulaştığında ise Nida ile karşılaştı.

Nida mekana girerken rastladığı Lavin'e şaşkınlıkla bakarken onu durdurdu. "Lavin?" dedi, şaşkın ve telaşlı bir tonda. "Ne oldu? Ne bu halin iyi misin?"

Lavin kendini toparlamaya çalışsa da başaramadı ve o an birine sarılma ihtiyacı hissederek; karşısındaki Nida'ya bir anda sıkıca sarıldı ve kendini tutamayarak hıçkırıklara boğuldu.

Nida ise dudaklarını büzerken onun sarılmasına karşılık verdi ve bir süre hiçbir şey söylemedi. Sonunda ise ondan ayrılarak sessizliğini bozdu. "Ne yapabilirim senin için? Hava almak ister misin? Çıkalım mı?"

Lavin hiçbir şey söylemeden başını sallarken birlikte çıkışa ilerlediler.

Sarp tüm bunlar olurken bir süre yerinden kıpırdamadı. 'Çağan'dan daha şerefsizmişsin.' Bu cümle kulaklarında defalarca yankılanmaya devam etti. Derinlerde hissettiği acıyla öylece dikilmeye devam ederken Cenker'in sesiyle kendine geldi. "N'aptın abi sen?"

Derin bir nefesle kendisini toparladıktan sonra arkasına dönerek Cenker'e bakarken omuz silkti ve normal görünmeye çalışarak "Dediğini yaptım." dedi. "Mantığımı kullandım."

"Biraz fazla ağır bir konuşma olmadı mı?"

Sarp hüzünle dolan gözlerine inat dik durdu ve buruk bir şekilde gülümsedi. "Iyi ya işte. Bir daha yüzüme bile bakmaz."

Ardından, Cenker'in bir şey söylemesini beklemeden o da odadan ayrıldı ve barın alt katına inmeye başladı. Çıkışa baktığında Lavin'in Nida ile birlikte bardan ayrıldığını gördü ve onların ardından kapıya ilerleyerek çıkışta bekleyen korumalardan birinin yanına gitti. "Nida'yla yanındaki kızı takip et." dedi karşısındaki adama; bir arabanın anahtarını verirken. "Herhangi bir sorun olmadan gittiklerinden emin ol. Bana da haber ver her durumu."

TutsakHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin