Hissettiği anlık keskin sızı; acıyla yüzünü buruşturmasına neden oldu Sarp'ın. Kurşunun değdiği o saniyelik anda tüm vücudu büyük bir acı ile sarsılmıştı. Bu nedenle yerinde bir an donakalsa da; kendini toparlamaya çabalayarak Çağan'ın silahından çıkan kurşunun sıyırıp geçtiği koluna elini yaklaştırdı. O an ceketinin yırtılan kısmından görünen, kolundaki kesiği fark etti ve elini hızla o noktaya götürdü. Dokunduğu anda da acıyla yüzünü ekşitti.
Parmaklarına kan bulaşırken; tüm bunların yaşandığı bir dakikadan bile kısa sürenin sonunda duyduğu ikinci el silah sesi ile başını büyük bir hızla arkasına çevirdi ve tam o anda kendisine bomboş gözlerle bakan Çağan'ı gördü. Ve birkaç saniye içinde onun; önce yavaş yavaş dizlerinin üzerine, ardından da sert zemine yüzüstü bir biçimde ağır bir hareketle düşüşünü izledi. Yere çarpan yüzünün çıkardığı sesten sonra gözlerinin kapanmasına da öylece bakakaldı. Bedenini ele geçiren acının bile üstüne çıkan şaşkınlık hissi ile ona bomboş gözlerle baktıktan sonra bakışları hızla kapıya, mekanın girişine kaydı. Yaşadığı şaşkınlık da tam o anda katlanarak büyüdü. Cenker; elinde tuttuğu silah ile titreyerek yerinde sabit duruyordu. Ortam loş olmasına rağmen; gözlerindeki doluluğun parıltıları Sarp'ın durduğu merdivenlerden fark edilebiliyordu.
"Se-seni..." dedi titreyen sesiyle Cenker kendisine büyüyen gözleriyle bakan Sarp'a. Bir an duraksadı, öylece durmaya devam etti. "Seni öldürecekti."
Sarp dudaklarını araladı ancak hala etkisinde olduğu şok ile ne söyleyeceğini bilemedi. Cenker'in ne zaman oraya döndüğünü bile bilmiyorken, az önce yaşanan olayın gerçekliğini idrak edemeyerek sessiz kaldı. Cenker'de tuttuğu bakışları ise; o an merdivenlerin bitiminin biraz ilerisinde, yerde, yatmaya devam eden Çağan'a kaydı. Sırtında açılan delik ve ceketinin rengini giderek koyulaştıran kanı fark ettiğinde başını iki yana sallayarak kendini toparlamaya çalıştı. "Kahretsin..." Hızla ceketini çıkardı. Kolunun acısı boğuk bir şekilde inlemesine neden olsa da duraksamadan gömleğinin kolunu yırttı ve yırttığı parçayı kolundaki yaranın etrafına dolayarak dişleri ile; attığı düğümü sıktı. Daha sonra da aynı hızla Çağan'a doğru koşar adım ilerledi ve yere çöktükten sonra işaret parmağı ile orta parmağını birleştirerek onun boynuna elini götürdü. "Hayır şu an değil." dedi o an çaresizce. "Şimdi ölmeyeceksin." Bedeni acının ve yaşanan olayın etkisi ile titremeye devam ediyordu.Yine de; Çağan'ın damarının üstüne bastırdığı parmaklarında ritmik atışları hissetmesi biraz olsun rahatlamasını sağlamıştı. "Ölmüş mü?" Cenker'in titreyen sesini duyduğunda bu soruya karşılık başını iki yana salladı.
Elini Çağan'ın boynundan çektikten sonra; çıkardığı ceketi, Çağan'ın bedeninde kurşunun açtığı yaranın üzerine bastırdı. Kanamayı biraz olsun durdurma çabasını sürdürdüğü an; hala yerinde sabit duran Cenker'e kısa bir bakış attıktan sonra telefonunu çıkararak her durumda ona yardım eden doktoru aradı. "Orhan Bey, yardımınıza ihtiyacım var... Biri vuruldu. Size getireceğim... Evde misiniz? Yapmayın! Başka biri yok mu peki?..." Sarp karşıdan aldığı cevap ile hızla telefonu kapattı. "Kahretsin!" dedi sinirle. "Şehir dışındaymış!" Bir an ne yapacağını düşünse de daha fazla zaman kaybetmemek için çaresizce 112'yi tuşladı ve durumu bildirerek adresi verdi Sarp.
Telefonu kapattıktan sonra Cenker'e dikkatle baktı. "Cenker!" Cenker yutkunurken; Sarp ayağa kalktı ve ona yaklaştı. "Kardeşim?" Cenker hala bomboş olan bakışları ile ona bakıyordu. "Be-ben seni yalnız bırakmak istemedim, o yüzden döndüm o seni vurdu o yüzden Asım'ın silahı vardı... Sarp, o ölürse..."
"Ölmeyecek!" Sarp kendinden emin bir şekilde durmaya çalışarak ona baktı. "Şimdi değil anladın mı ölmeyecek!" Bağırdıktan sonra bir an sendeleyerek avucunu alnına dayadı ve başının döndüğünü hissetti. Kolunda hissetmeye başladığı uyuşukluk ve bedenindeki üşüme hissi artarken ağzının kurulduğunu hissederek de yutkundu Sarp.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Romance"Birlikte güldüğün birine aşık olmak kolaya kaçmaktır; ben seninle ağlamaya bile aşığım." Sıradan başlayan planlı bir intikam oyunu; ne denli büyük bir karmaşaya yol alabilir ve ne denli büyük bir aşka sebep olabilirdi? Tanıtımının Yayınlanma Tarihi...