"Neredeyse hiç iz kalmamış."
Lavin; yatağın kenarında oturmaya devam ettiği sırada, Sarp'ın kolundaki sargıyı ağır hareketlerle çıkardı. Elini onun neredeyse tamamen iyileşmiş olan koluna götürdü ve dikkatle inceledi. "Tekrar sarmamıza gerek olmayacak ama yine de kremini sürelim, tamam mı? Bu kutu bitene kadar en azından."
Sarp başı ile onu onayladı ve yatakta biraz daha doğrulduktan sonra sırtını yatağının başlığa yaslayarak koluna kısaca baktı. Yarası; uzun denilebilecek bir zaman sonunda iyileşmişti. Geriye kalan küçük iz de neredeyse yok olmak üzereydi.
"Acımıyor değil mi?" diye sordu Lavin; Sarp onun, koluna kremi sürmesini dikkatle incelerken. "Hayır." dedi Sarp. "Artık geçti zaten. Sorun yok." Ve ardından sessiz kaldı. Lavin ise onun koluna sürdüğü kremi kutusuna geri bıraktı ve komidinin çekmesine yerleştirerek ellerini temizledi. "Bugün Çağan'ı uyandıracaklar." dedi ardından düşünceli bir tavırla ve kısa bir süre duraksadı. Sarp'a dikkatle baktı. "Cenker'den şikâyetçi olursa ne olacak?" Sarp haberi olan bu durum nedeni ile başını onu onaylayan bir şekilde salladı. "Polisler kendini toparlamadan ifadesini almazlar. Ifadesi alınmadan önce bir şeyler yapacağım. Sen hastaneye gidecek misin?"
Lavin derin bir nefes aldı ve başını salladı. "Kahvaltıdan sonra okula gideceğim. Ders bitimi de hastaneye geçerim. O zamana kadar yeni uyanmış olur sanırım. Bir gelişme olursa sana veririm."
Sarp bir an bomboş gözlerle ona baktı. Bir süre düşünerek sessiz kaldı. En sonunda dudaklarından sert bir cümle döküldü. "Onun yanına girmeyeceksin ama." Lavin bu cümleyi duyar duymaz başını hızlı hızlı iki yana salladı. "Hayır söz! Sadece dışarıda duracağım. Beni görmeyecek bile."
Sarp ciddiyetini korurken onu onayladı. Lavin ise onun elini tuttuktan sonra aralarındaki düşünceli sessizliği bozdu ve "Hadi kahvaltıya inelim artık." dedi ayağa kalkarken. "Nida da inmiştir." Sarp ortüyü üzerinden çektikten sonra "Sen in." diye cevap verdi. "Ben de üstümü değiştirip geliyorum."
Lavin ona kısa bir bakış attı, odadan çıkarak evin uzun koridorunda ilerledi ve evin merdivenlerinden indi. Aşağıya ulaştığında, salonda hazırlanmış olan büyük ahşap masaya doğru ilerledi. Yaşanan olaydan sonra; Sarp kendi evinde değil, Nida için, her gece amcasının evinde kalmıştı. Lavin de ara sıra onlara uğrayarak Sarp'ın tedavisi ile ilgilenmişti. Bu yüzden o dönemde zamanlarının çoğunu Sarp'ın amcasının evinde geçiriyorlardı.
"Günaydın!" dedi Lavin; neşeli görünme çabası içinde. Masadaki sandalyelerden birine oturdu ve Nida'ya baktı. Nida başını önündeki bardaktan kaldırdı ve "Günaydın." diye cevap verdi gülümsemeye çalışarak. Artık eskisi gibi neşeli değildi. Durgunluğu dışarıdan fazlasıyla hissediliyordu. Son zamanlarda olduğu gibi yine o sabah da makyajsızdı ve solgun yüzü bir türlü değişmiyordu. Bakışlarını Lavin'de tutmaya devam etti. "Sarp uyanmadı mı?"
"Uyandı." dedi Lavin, evin hizmetlisinin; fincanına çayı doldurmasını izlerken. "Birazdan gelecek." Ardından yanlarından ayrılan kıza teşekkür ederek çayından bir yudum aldı ve o sırada gözleri Nida'nın önündeki tabağa kaydı. Bomboş olan tabağa düşünceli bir bakış attı. "Hiçbir şey yememişsin?"
"Canım istemiyor."
"Ama olmaz ki!" Lavin, onun tabağına masadaki kahvaltılıklardan koymaya başladı. "Zaten çok fazla kilo verdin. Günlerdir mide bulantısı yaşıyorsun. Bari bugün bir şeyler ye. Yani; Cenker bugün akşam yanına gelecek sonuçta. Seni görünce üzülmesini mi istiyorsun!?"
Nida bir anda parlayan bakışlarını Lavin'e kaldırdı. "Gelecek, değil mi?" Lavin cevap vermeden önce; sesinin titrememesi için içten içe dua etti ve büyük bir gülümseme ile ona baktı. "Gelecek tabii! Akşam yemeğini onunla birlikte yiyeceğiz, merak etme." Nida'nın elini tuttu ve gözlerini sıkıca kapatıp açarak kendinden emin durdu. Nida da onun bu tavrı ile mutluluk dolu bir gülümseme takındı ve tabağındakilerden bir parça alarak ağzına götürdü. "Makyaj da yapayım o zaman. Belki kuaföre de uğrarım. Saçlarım çok kırıldı. Cenker böyle görmesin."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tutsak
Romance"Birlikte güldüğün birine aşık olmak kolaya kaçmaktır; ben seninle ağlamaya bile aşığım." Sıradan başlayan planlı bir intikam oyunu; ne denli büyük bir karmaşaya yol alabilir ve ne denli büyük bir aşka sebep olabilirdi? Tanıtımının Yayınlanma Tarihi...