İyi okumalar.
____________
Hırçın dalgaları sertçe kayalara vuran, uçurumun en uç köşesindeki doruğa ulaşmak için çırpınan rengi bulanmış bir denizim ben.
Bir yılda bin yaş aldım. Ömrümde ihtimal vermediğim her şeyi bizzat yaşadım.
Bir imzayla aralarına karıştığım insanların çamuru üzerime bulaştı. Onların karanlıklarına battım. Battıkça kurtulmak için debelendim, daha da derine battım.
Eskiden gelecekle ilgili hayallerim vardı. Okulumu bitirip babamın yanında, bir gün devralacağım şirkette çalışmaya başlayacaktım. Sonra Onur'la evlenecek ve uzun bir tatile çıkacaktım. Klasik bir sosyete hayatı yaşamak istiyordum.
Hayat hiç beklediğim gibi olmadı. Önce babam gitti. Sonra da annem beni terk etti. İnsanın ailesi yanında yoksa başka kimse için bir değeri kalmıyor. Kimse sizi tam anlamıyla içindeki bulunduğunuz hâlden çekip çıkarmaya çalışmıyor.
Oradan oraya sürükleniyorsunuz. Eğer düşerseniz bir tekme de dost görünenlerden yiyorsunuz.
Bundan 8 ay önce Doruk Özer'i o evden kurtuluş olarak görmüştüm. Kendi cehennemimden kaçıp başkasının cehennemine sığınmıştım. Birkaç ay ne çekeceğim varsa çekerim sonra düze çıkarım sanmıştım.
Bana verecekleri parayla sıfırdan bir hayat kuracaktım. Belki yurtdışına gider, izimi kaybettirirdim.
Şimdi ise Doruk Özer'in yatağında, kollarımı ona sımsıkı sarmış vaziyette yatıyordum. Haldun'un söyledikleri o kadar aklimi karıştırmıştı ki deyim yerindeyse mala dönmüştüm. Gerçekleri bir şekilde öğrenene kadar ne bir adım ileri ne bir adım geri gidemiyordum.
Doruk telefonuyla ilgilenirken sıkılmıştım. Beni fark etmesi için kıpırdandım. İşaret parmağımla göğsünde daireler çiziyordum. "Ne oldu Neşe?" diye sordu gözlerini telefondan ayırmadan. "Benimle ilgilen." dedim, isteğimi dümdüz ifade etmiştim. "İşim var görmüyor musun kızım?" dedi.
Ondan böyle bir tepki beklememiştim.
"İş falan karıştırma, sevgilimle yazışıyorum desene." dedim, buradan ötesi kavgaydı. Sinirle bana baktı. "Sevgilimle değil sevgililerimle mesajlaşıyorum." dedi ve telefonuna bakmaya devam etti. "Şeyda'dan başka mektuplar yazdığın bir kız olduğunu bilmiyordum. Öğrendiğim iyi oldu.
"Neşe yeter!" diye bağırdı. "O kadının adını duyunca evden kaçan sen değil miydin? Şimdi ne değişti? Derdin ne? Eğer beni sinirlendirmekse başardın." diye devam etti bağırmaya.
"Hâlâ ara ara Şeyda'yla görüştüğünü biliyorum Doruk." dedim ve yatakta doğruldum. "Görüşüyorsam görüşüyorum bu seni ne ilgilendirir? Şirketle ilgili şeyden haberdar olmak zorunda değilsin." dedi, karşımda kocam değil başka biri vardı. Benim kocam benimle asla böyle konuşmazdı.
"Ben sadece rahatsızlığımı dile getirmek istemiştim, özür dilerim." diyerek olduğum yere sindim. Yine o kadın yüzünden kocamla kavga etmek istemiyordum. "Sen bu kadını takıntı hâline getirdin Deniz Neşe. Şeyda'yla yatıyorsun Şeyda'yla kalkıyorsun. Terapistinle bu konu hakkında da konuş, belki yardımı olur." dedi ve yataktan kalktı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
YAKAMOZ
Romance"Saçlarının okşanması iyi geliyorsa neden her seferinde kendini çekiyorsun?" dedim sitemle. Doruk, buruk bir şekilde gülümsedi. "Eğer sürekli saçlarımı okşarsan ben buna alışırım ve sen gidince kimse gelip benim saçımı okşamayacağı için eksik hissed...